• BIST 8980.29
  • Altın 3033.718
  • Dolar 34.2777
  • Euro 37.0994
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 6 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 14 °C

Ey siyaset, sen nelere kadirsin!

Gülay Göktürk

Kılıçdaroğlu’nun CHP kurultayı öncesinde Kürt meselesine ilişkin yaptığı açıklamalar önemliydi. Anadilde eğitim konusunu yeniden ele alıp değerlendireceklerini söylemesi; Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nın şerhsiz kabul edilmesini savunması, bütün bunlar Kürt meselesinde radikal açılımlardı ve bir kez daha bana şunu söyletti: Ey siyaset sen nelere kadirsin!

Evet, son kurultayın ortaya koyduğu en önemli gerçek bu... Siyasi rekabet CHP’yi değişmeye ve Kemalizmin kırmızı çizgilerini ihlal etmeye zorluyor. Kılıçdaroğlu’nun önce din ve ibadet özgürlüğünü yasaklayan “laiklik” anlayışını revize etmeye girişmesi, şimdi de partinin “en zayıf halkası” olan Kürt politikalarını değiştirmeye çalışması bunun açık göstergesi...

Siyasi parti olma zorunluluğu doğunca...

Oysa CHP bundan 5-6 yıl öncesine kadar her iki konuda da milim değişiklik yapma ihtiyacı duymuyordu. Darbe aralarındaki vesayet dönemlerinde TSK’nın siyasi sözcüsü olarak görev yapan, darbe dönemlerinde ise geçiş dönemi hükümetlerinde yer kaparak iktidarı paylaşmayı hedefleyen bir siyasi kadro olmak yetiyordu ona. Dolayısıyla da gerçek bir siyasi parti gibi davranması, siyaset yaptığı toplumun nabzını tutmaya çalışması gerekmiyordu.

Ama sonra işler değişti. Arkasını dayadığı o güç çökünce ve bir daha dirilmesinden de umut kalmayınca iş başa düştü. Ya silinip gitmeyi göze alacak ya da yüzünü halka dönüp onunla birleşmeye, onun taleplerini anlamaya ve karşılamaya çalışacak, yani gerçek anlamda bir siyasi parti olacaktı.

Kılıçdaroğlu ilk zamanlarda “Hem değişmiş gibi yapmak hem de en temel noktalarda değişmemek” şeklinde tarif edilebilecek imkânsız bir işi başarmaya çalıştı. Tabii yürümedi. Ardından dindar aday denemeleri başladı. Ama seçimlerde vitrine birkaç dindar isim koymakla CHP’yi kurtaramayacağını da artık anladı sanırım.

Her yenilgi ona iktidar partisine karşı başarılı olabilmek için onunla temel politikalar planında rekabet etmesi gerektiğini gösterdi.

Şimdi Kürt politikalarında yapmaya çalıştığı açılım AK Parti’nin peşine takılmanın ötesine geçemese bile; bu da bir şeydir. Yol bir kez açılınca belki önüne geçmek için de yeterli fikri ve cesareti bulur.

Güçlü bir alternatif olmak için

Aslında büyümek ve ciddi bir iktidar alternatifi olmak için uzun ve zor bir yol var önünde:

Hem AK Parti’nin başardıklarını başaracak; yani Müslüman halkla gerçekten barışacak, anakronik laiklik anlayışını terk edecek; bürokratik vesayetle bütün bağlarını koparıp sivil bir hareket haline gelecek; Türkiye’ye sanal bir kimlik giydirmeye çalışmaktan vazgeçip ülkenin gerçek kimliği ile barışacak; Kürt meselesinde tarihinden gelen hakim ırk şovenizmiyle hesaplaşacak; liberal ekonomiyle ilgili takıntılarından kurtulacak ve Türkiye’yi global ekonomik sisteme entegre etme konusundaki tereddütlerini yenecek; sosyal demokrasinin müzmin muhalif; iş yapmak yerine mızırdanmak şeklinde özetleyebileceğimiz tutumunu terk edip seçmenleri hizmette AK Parti kadar becerikli ve iş bitirici olabileceğine inandıracak.

Hem de bütün bunlara ek olarak AK Parti’nin özel alana ait meselelerde ortaya çıkan (aile yapısı-kadın-içki-eğlence biçimi-zaman zaman tek tip ahlakın dayatılması) muhafazakâr anlayışına karşı daha liberal, daha özgürlükçü bir alternatif oluşturacak…

Son kurultayda Muharrem İnce’nin aldığı oya bakınca, CHP’nin bugünkü yapısıyla böyle bir değişim başarılabilir mi ya da ne kadar zamanda başarılabilir, doğrusu emin değilim.

Ama eğer yapmak niyetindelerse, gerçekten yapmaları, yapmış gibi göstermeye çalışmanın bir faydası olmayacağını anlamaları gerekiyor.

Halk, karşısında samimi liderler, samimi ve net partiler istiyor. Ve samimi olanı olmayandan ayırmakta olağanüstü bir yetenek sahibi. Karşısında hatasız liderler beklemiyor. Kendisinden oy isteyen liderlerin ve partilerin hatalarını tolere etmeye; zaaflarına anlayış göstermeye hazır.

Yeter ki içten olduklarına inansın.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89