Belki on yıl kadar önceydi. Amerika’da emekli bir Ermeni akademisyenle sohbet ediyordum. Ermenilere yapılan şeyin bir zulüm olduğunu, Türk devletinin bunu inkârının bu gerçeği değiştirmeyeceğini ve Kürtlerin sözlü tarihinden görebildiğim kadarıyla Müslüman Türk ve Kürtlerin bu İslam’a aykırı zulmü irtikap ettiklerini söyledim. Ermeni muhatabımın tepkisi ilginçti. Şaşkınlığı gizlenemeyen bir takdir hissi içinde dönüp şunu söyledi: “Sen zaten bizden birine benziyorsun.” İçimden “yazık” dedim, “ne kadar da zavallı bir tepki”. Bu tepkiyi hiç unutmadım. Çünkü bu bir “milliyetçi”nin tepkisiydi.
Şu veya bu sebeple kendisine düşman göregeldiği gruptan biri eğer onu anlıyor veya acısını paylaşıyorsa olsa olsa o kişi bizden biri olmalı diye düşünüyordu. Çünkü karşı gruptan insanın insaniyeti rahatsızlık veriyordu. Onlar vahşi barbarlardı. Ve insaniyeti ortaya çıkmış birisini düşman gruba ait saymak bir tür bilişsel çelişkiye sebep oluyordu. Karşı gruptakilerin insaniyetten nasipsizliklerini garanti altında tutmak için insaniyet emaresi gösterenleri, hemencecik o gruptan çıkartıp “biz”e dâhil etmek gerekiyordu. (Pek çok Ermeni’nin yine İslam’a aykırı bir şekilde ihtida etmekten başka kendilerine çıkış yolu bırakılmadığı için Müslümanlaştığı gerçeği bile bu milliyetçi tepki için yeterli bir mazeret olamazdı).
Peki, Ermeni katliamını kim yaptı? 99 yıl öncesine gitmek için tarihçi olmak gerekebilir. Tarihçi değilim. Tarihçinin nasıl gittiği de problemli. Ama yakın zamana bakarak da failler hakkında fikir sahibi olmak zor değil. Sadece şu soruyu sorarak cevaba varabiliriz: Bir zamanlar terörist sayılan PKK’liler dağa çıktı diye bütün Kürtleri yoketmekten bahseden askerler ve siviller gördük mü bu ülkede? Gördük.
Belki hiç sorulmamış ama sorulması gereken soruyu da soralım: Eğer Kürtler Müslüman olmasaydı, acaba eski devlet Kürt sorununu nasıl çözerdi? Din kardeşliği edebiyatından başka sermayesi olmayan dindarlar, akıllarına eşitlik ve demokrasi gibi temel haklar gelinceye kadar cevapsızlıklarını gizlemek için teneffüse çıkarlardı. Ama içinde bir kısım dindarın da olacağı ciddi bir kesim ise “tecrübe” ile sabit bir yol bulurdu. Kürt’ten Müslümanlığı çıkartsan Ermeni’ye benzer bir şey çıkardı.
Ermeniler Müslüman olsaydıKürtlerin başına gelenleri yaşarlardı. Ve Kürtler Müslüman olmasaydı, muhtemelen Ermenilerin başına gelenleri yaşardı.
Çünkü Ermeni “terör örgütleri”nin PKK’den çok bir farkı yoktu. Velev terörist bile olsa onunla hiç ilgisi olmayan yüzbinlerin köylerini yakmalar, insanları ölümüne tehcirlere zorlamalar hangi insafa, hangi adalete sığıyordu?
Eski devletin Müslüman Kürd’e yaptıklarını gören Gayrimüslim Ermeni’ye neler yapabileceğini çok iyi bilir.Onun için ortada bir insanlık suçu var. Suçun da özel veya tüzel failleri var. Ermeni katliamı “evet, insanlar telef oldu” söyleminin ima ettiği gibi bir trafik kazası değildi.
Katliam, Müslümanların yaptığı bir şey idi ama İslam’dan kaynaklanan bir şey değildi. Soykırımın İslam’da yeri yoktur ama Müslümanların tarihinde yeri çoktur. Katilin eşkâli şöyle bir şey olmalıydı: Katilin dini/ ideolojisi “Müslüman milliyetçiliği” idi. Bu katliam, Müslümanlar adına ve İslamiyet’in rağmına devletçe işlenmiş bir insanlık suçudur. Bu zulme zulüm demek İslam’ın gereğidir. Müslüman milliyetçiliğinin Müslümanlara unutturduğu bir gerçeği hatırlayarak bitirelim: İslam’da adaletin Müslüman olup olmama ile bir ilgisi yoktur.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.