Yeni anayasa çalışmalarında Kürt sorunu göz ardı edilir, en basit ifadesiyle diyalogsuzluk sürer ve Türkiye bu sorun kaynaklı çatışma bataklığının içine daha fazla çekilirse...
İsrail Heron’larının Irak’ın Kürt kontrolü altındaki bölgelerinde konuşlanması durumu ile Türkiye’nin Kürt sorunu arasında negatif bir etkileşim diyalektiğinin harekete geçmesi ihtimal dâhilinde olur.
“Kürt bölgesindeki İsrail Heronları” konusu şudur:
Geçen ağustosun ortalarında ilk olarak Irak Kürt, ardından da İran medyasında yayımlanan kısa habere göre İsrail, bu bölgede altı adet “insansız hava aracı” (İHA) konuşlandırmak için Mesud Barzani’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile bir işbirliği anlaşmasına varmış bulunuyor.
Buna göre dört İHA’nın Kerkük’ün kuzeyindeki “Halidiye Hava Üssü”nde konuşlandırılması söz konusu idi, diğer ikisinin de Musul Havaalanı’nda... Haberlerde İsrail İHA’larının, tür, özellik ve konuşlandırma amacından bahsedilmiyordu.
Mamafih gelişmeleri izleyenler ilk hedefin İran, İHA’ların da stratejik Heron’lar olduğunu kolayca öngörebilirler.
“Air Forces Monthly” adlı askeri havacılık dergisinin eylül sayısında bu konuşlandırmanın İsrail’in Kürt bölgesinde giderek artan askeri varlığının bir parçası olduğu belirtildi. Dergi, İsrailli istihbarat uzmanları ve askeri danışmanlarının Kürt güvenlik güçlerini eğitmek üzere Musul’a gönderildiklerini de arka plan bilgisi olarak verdi.
“Kürt bölgesine Heron” haberleri İsrail ve Kürt Yönetimi tarafından yalanlanmadı. O halde bu haberin doğru olduğu varsayılabilir. Ancak aradan geçen zaman içinde İsrail İHA’larının bölgeye intikal edip etmediklerine dair bir bilgi de mevcut değil. İsrail ve Kürt Yönetimi arasında istihbarat paylaşımını öngören bir anlaşmanın olup olmadığını da bilmiyoruz ama olması kimseyi şaşırtmaz.
Netice itibarı ile Irak’ın Kürt bölgesinde bir “Heron durumu”nun belirdiğini söyleyebiliriz.
Heronlar İran’a yönelik olabilir ama jeopolitikte fark etmez; tayin edici husus muarızın niyeti değil, askeri kapasitesidir. Madem Türkiye İsrail’e soğuk savaş ilan etmiştir, o halde Türkiye’nin içine yuvarlandığı Kürt çıkmazındaki güvenliği de İsrail’in KDP ile anlaşarak yarattığı “Heron durumu”nun tehdidi altındadır.
Hayal gücünüzü kullanın: PKK’ya bir sınır ötesi operasyon öncesinde ya da sırasında Türk Heronları PKK hakkında istihbarat toplarken, İsrail Heronları da Türk birliklerinin hareketini gözetliyor...
Bu istihbaratın son kullanıcısı kimler olabilir? Bu soruya da siz cevap verin.
İşte akılcılıktan, ihtiyattan, denge gözetiminden çok uzakta, gerçeklikten kopuk, hayalci ve ideolojik yeni dış politikasının Türkiye’yi düşürdüğü açmazlardan biri...
Bu Türkiye, “Ortadoğu’nun dengesiz ve yalnız adamı”dır. Hiç öyle “halklarla sıfır sorun”la falan kendinizi aldatmayın.
Özetle, yeni Türkiye bugün kendisini Ortadoğu’daki hemen bütün belli başlı aktörlerle, bazen kendi ideolojik tercihi nedeniyle, bazen de kaçınılmaz biçimde, kavgalı ve sorunlu bir hale soktuğu için bu aktörlerin hiçbirini bir diğerine karşı denge unsuru olarak kullanamamaktadır. Ama o aktörlerin Türkiye’yi dengelemekte bir sıkıntısı yoktur.
Türkiye, İsrail’le olan soğuk savaşını Gazze sorununa sabitlemiştir. Türkiye’nin İran’la olan sorunu füze kalkanına, Suriye ile kopuşu da rejim değişikliğine kendiliğinden kilitlenmiş haldedir.
Türkiye’nin Kürt sorunu ise bu üç aktörün Türkiye’ye karşı müracaat edebileceği denge unsurları arasında en önemlilerindendir.
Mamafih Türkiye’nin Kürt sorunu, İsrail, İran ve Suriye ile ilişkilerin denklemindeki gibi olumsuza sabitlenmiş değildir. Kürt sorunu müzakereye, yumuşamaya, çözüme, barışa ve demokrasiye açıktır; değişkenlik söz konusudur. Türkiye’nin isterse her şeyi bir anda değiştirebileceği tek sorun alanıdır.
Türkiye kendi Kürtleri dâhil bölgede herkesle kavgalı olduğu için kimseleri dengeleyemediği bir sırada, kendisinin Kürt sorunu ile dengelenmesinin önüne geçmek isterse, bunun yolu belli... Kürt sorununda çözümü en azından önlemeyen, Kürt tarafı da angaje edilerek hazırlanmış yeni bir demokratik anayasa ve Kürt hareketiyle ciddi müzakereler...
Başbakan Erdoğan (PKK’yla) “Görüşmeler gerekirse yeniden başlar” diyebilmiş olduğuna göre biz de yazıya, bilgisayar jargonundan esinlenerek şu başlığı atabiliriz: Enter PKK, exit İsrail, Suriye, İran...
Kürt hareketi denklemden içeri, bu üçü dışarı...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.