Cumhurbaşkanı, geçen cuma günü Eskişehir’de yaptığı konuşmada Avrupa’da yaşayan Türklere yönelik olarak şu çağrıyı yaptı; “Daha çok işyeri açın. Çocuklarınızı daha iyi okullarda okutun. Ailenizi daha iyi semtlerde yaşatın. En iyi arabalara bindirin, en güzel evlerde oturtun. Üç değil, beş çocuk yapın.” Kuşkusuz iyi temenniler bunlar, oralarda yaşayan Türklere dair daha iyi bir yaşam özlemi yadırganacak bir şey değil. Ama aynı zamanda çok sorunlu bir bakış açısını yansıtıyor bu sözler; özellikle de, en güzel evler, en iyi arabalar ve çok çocuk tavsiyesi.
Birincisi, Avrupa ülkelerinde Suudiler başta olmak üzere Körfez zenginleri, Rus oligarkları, Hintli para babaları ve daha niceleri en iyi semtlerde, en güzel evlerde oturuyor, en iyi arabalara biniyor, ama bu onlara ve mensup oldukları ülkelere itibar kazandırmıyor. Dahası, pek çoğu çocuklarını en iyi okullarda okutuyor, pek çoğu ödedikleri paranın karşılığı olarak, ‘bon pour l’Orient’ hesabı diplomalar alıyor. Unutmayalım, sabık Libya lideri Kaddafi’nin oğlu da London School of Economics’ten doktora almıştı. Önemli olan, oralarda parayı konuşturmak değil, her milletten bunu başaran çok, önemli olan yaptığı iş, yazdığı tez, sergilediği tavır ile itibar sahibi olmak, keşke tavsiyeler bu minvalde olabilseydi. Çok çocuk sahibi olma meselesine gelince, fazla söze hacet yok, çünkü çok çocuk ve dolayısı nüfus ile abâd olmuş, ve hatta başkalarının gözünü korkutmuş tek bir millet yok. Gerçi ben çok çocuk fikrine hiç karşı değilim, her çocuk, yeni bir hayat, başlı başına bir mucize, hakkını verebilen için büyük zenginlik. Yeter ki çocuk sahibi olmak, başkalarının gözünü korkutmak, gerektiğinde ölüme yollayacak stok oluşsun diye araçsallaştırılmasın.
İkincisi, bu tavsiyeler, İslamcı kesimin Türkiye içinde de, ‘başarı’dan ne anladığına dair ipuçları veriyor. Geçmişte, Türkiye’de dindar, muhafazakâr kesime karşı küçümseyici bakışın sınıfsal bir temeli olduğunu söyleyip sorun yapan, itiraz eden biriyim. Sonuçta, başörtüsünü çalışanlarına dair bir simge olarak gören ve bu şekilde hor gören bir çevreden geliyorum. Buna karşı gelişen öfke ve tepkiyi anlamakla kalmadım, bu tavra her vesile ile isyan ettim. Ancak, görünen o ki, İslami kesim haklı bir tepkiden sadece öfke ve sınıf atlama yarışı çıkardı. Sonuçta, iş “neden başörtülüler de cipe binmesin, marka giymesin?” diye ciplere, markalara hücuma ve bunlar ile üstünlük taslamaya vardı. Bir adım ötesinde, siyasetleri de “geçmişte siz bizi küçümsediniz, ezdiniz, şimdi sıra bizde” anlayışı temeline oturdu.
Keşke, geçmişte yaşanan haksızlıklar, horlamalara karşı/karşın kazanılan siyasi zafer, misliyle karşılık verme hırsı yerine, kimsenin inancı, kılığı, kıyafeti ve sınıfsal konumu ile küçümsenmediği, dışlanmadığı bir toplum ve siyaset anlayışına ön verse idi, olmadı, tam tersi oldu, daha da olmaya devam ediyor.
Diğer taraftan, geçmişte bu kesime haksızlık yapanlar, küçümseyenler de çok kötü bir sınav verdiler. Pek çokları, beş, on yıl önce başörtüsü ile üniversitede okuma hakkını bile çok görürken, para, iktidar muhafazakâr/İslamcı kesimin eline geçince, çıkarlarını korumak veya çıkar edinmek için, iktidar ve mensupları karşısında el pençe divan kesildiler, pohpohlama yarışına girdiler. Bu tutumlar, iktidarın kafasındaki, ‘demek ki her şey güç sahibi olmaktan ibaretmiş, gerisi boş’ anlayışını ve herkesin güç karşısında sindirilebileceği, satın alınabileceği fikrini pekiştirdi.
Kısacası, nerden baksanız, vahim bir tablo ve geldiğimiz nokta ortada. Ama hâlâ, ne iktidardakiler bir ülkenin öfke ve güç ile ilelebet yönetilemeyeceğini kavrayabiliyor, ne de pek çokları güç karşısında boyun eğmenin, sinmenin, taviz vermenin sonunun gelmeyeceğini anlamış vaziyette.
- BIST 9338.58
- Altın 3924.121
- Dolar 38.0593
- Euro 42.971
- İstanbul 5 °C
- Diyarbakır 9 °C
- Ankara 1 °C
- İzmir 8 °C
- Berlin 7 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.