• BIST 10025.47
  • Altın 2976.723
  • Dolar 35.1352
  • Euro 36.6264
  • İstanbul 5 °C
  • Diyarbakır 6 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 8 °C
  • Berlin 2 °C

El Kaide sınırlarımıza dayanmışken...

Amberin Zaman

ABD’nin olası silahlı müdahalesi korkusuyla ve Rusya’nın da bastırmasıyla Beşar Esad’ın kimyasal silahlarından vazgeçmiş olması Suriye’deki iç savaşın biteceğine dair umutları yeşertmişti.

Ancak iki gün önce Suriye’deki silahlı muhaliflerin arasındaki en güçlü grupların İstanbul merkezli Suriye Ulusal Koalisyonu’nu (SUK) tanımadıklarına dair yaptıkları ortak açıklama bütün hesapları alt üst etti. Başlarını ABD yönteminin “terörist” ilan ettiği El Nusra’nın çektiği 13 grup tarafından yapılan açıklamada “Suriye Ulusal Koalisyonu ve önerdikleri Ahmet Tomeh liderliğindeki hükümet hiçbir şekilde bizi temsil etmiyor ve onları tanımıyoruz. İmza koyan güçler olarak, tüm askerî ve sivil güçleri yasamanın tek kaynağı olacak şeriata dayanan açık bir İslami çatı altında birleşmeye çağırıyoruz” dendi.

Böylece Batı’nın Suriye’deki savaşan gruplar arasında yaptığı “ılımlı” “radikal” ayrımının ne denli yapay, kolaycı ve gerçek dışı olduğu gözler önüne serildi. Zira açıklamayı imzalayan gruplar arasında Türkiye’nin hamiliğini yaptığı Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Liva el Tevhid ve Liva el İslam gibi oluşumlar da var. Türkiye’de tedavi gören bu gruplara mensup militanlarla bir kaç kez mülakat yaptım. El Nusra konusu açıldığında hayranlıklarını gizlemiyorlardı. Tam tersi “keşke biz de onlar kadar becerikli, cesur, ve güçlü olsak” diyorlardı çoğunlukla.

Suriye savaşıyla birlikte “ılımlı” “radikal” ayrımı “kafaları testereyle kesenler ve kesmeyenlere” indirgendi. Oysaki sözde ılımlılar da zaman zaman “radikallere” parmak ısırtacak eylemlerde bulunabiliyorlar. Öldürdüğü rejim askerinin yüreğini koparıp yiyen El Faruk tugayının komutanı gibi.

Son durum karşısında “ılımlılara” daha fazla silah verme vaadinde bulunarak Esad üzerindeki baskıyı sürdürmeyi hedefleyen ABD ve müttefiklerinin ne yapacakları tartışılırken Türkiye’nin tepkisi de büyük merak konusu. Bildiriyi imzalayanlar arasında son zamanlarda sayıca gittikçe güçlenen ve Akçakale Suriye sınır kapısını kontrol altında tutan Ahrar As Şam da var. Geçtiğimiz günlerde El Kaide’ye bağlı Irak Şam İslam Devleti adındaki grup Kilis Öncüpınar sınır kapısı karşısında bulunan Azaz kasabasını ele geçirdi. Azaz Türkiye üzerinden Halep’e giden silahlar ve militanların ana güzergâhları arasında sayılıyor. Özgür Suriye Ordusu’yla da çatışan Irak Şam Devleti’nin sınıra yerleşmesiyle Türkiye Öncüpınar kapısını kapattı.

El Nusra
’yla birlikte hareket ederek “Suriye’de şeriat olsun, SUK’u da tanımıyoruz” diyen Ahrar As Şam da artık Türkiye için tehdit hâline geldi mi? Akçakale sınır kapısı da kapanacak mı? Oxford Üniversitesi bünyesinde Ahrar As Şam üzerinde araştırma yapan Aymenn Jawad Al Tamimi’ye sordum.

Al Tamimi’nin yanıtları şaşırtıcıydı: “Ahrar As Şam Türkiye için herhangi bir tehlike oluşturduğunu düşünmüyorum. Aksine PYD ve PKK’ya karşı kullanılabilinen faydalı bir güç olarak öne çıkıyor zira Türkiye Ahrar As Şam’dan ziyade PKK ve PYD’den korkuyor.

Aynı şeyler Irak Şam Devleti için de geçerli. Her ne kadar Türkiye Irak Şam Devleti’nin kontrolüne geçen sınır kapısını kapatsa da bu gruptan da fazla çekinmiyordur, çünkü onlar Suriye içindeki gelişmelerle yeterince meşguller.
(ÖSO’ya karşı yürüttükleri savaşı kastediyor.) Ayrıca Ankara’nın yabancı cihadçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye geçişlerini engelleyeceğini de düşünmüyorum, zira Irak Şam Devleti ve El Nusra PKK/ PYD’yi kontrol altında tutmakta yararlı oluyor. Ve PYD’nin de bu gruplarla süren çatışmalarında Türkiye’den arabuluculuk talep ettiği nispette de Ankara’nın eli güçleniyor.

Özetle Al Tamimi’nin ifadelerinden Türkiye’nin Suriye politikasındaki önceliğinin “Esed”i devirmekten “Kürtleri dizginlemeye” doğru kaydığı sonucuna varabiliriz.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89