• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 12 °C
  • Berlin 5 °C

Ecdat

Ahmet Altan-

Kabul edelim ki biz Türkler pek bir şey “icat” edemeyiz ama iyi uydururuz.

Belki en palavracıları en yukarılara çıkarmamızın nedeni de budur, belki de siyaseti de bir uydurma yarışması sanıyoruz.

En iyi uydurduğumuz şeylerin arasında herhalde “tarih” güzide bir yer tutar.

“Ecdadımız”
palavraları kabul edeyim ki ben en çok sevdiklerim arasındadır.

Bizim “ecdadımız” dediğimiz halifelerimiz efendilerimizin, o “attan inmeyen” padişahlarımızın hemen hemen hepsinin dedesinin Hıristiyan olduğunu hatta bir kısmının da papaz olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Aranızdan bir kişinin, Başbakan da dâhil, Kanunî’nin dedesinin adını bilmediğine eminim.

II. Bayezid diye öyle öyle bilgiç bilgiç gülümsemeyin, o babasının babası, annesinin babası kimdi?

Peki, halife efendilerimizin sarayı Topkapı’nın bahçesinde neden bir kilise var?

Peki, bizim ecdadımız dediğimiz Osmanlı’dan önceki atalarımız kimler?

Osmanlı kim peki?

Osmanlı’nın Kayı Aşireti’nden çıktığını biliyorsunuz diyelim, Kayı Aşireti hakkında ne biliyorsunuz?

Çok fazla bir bilginiz olamaz çünkü tarihte de çok fazla bir bilgi yok, Kayı Aşireti’nin varlığı bile kuşkulu.

Biraz daha geriye gidelim.

Osmanlı 1299’da kuruldu, Türkler Anadolu’ya 1071’de geldi.

Alparslan’la birlikte Anadolu’ya kaç Türk geldi?

“Türkler kim”
sorusunu atlayıp başka soruya geçelim.

Bugün “Türk” olduğunu söylediğimiz 70 milyon insan Alparslan’la birlikte gelen “Türklerin” özbeöz çocukları mı?

Yoksa biz o gelen Türklerle Anadolu’da o zamanlarda yaşayan Bizanslıların, Ermenilerin, Rumların, Kürtlerin ortak çocukları mıyız?

Nasıl oluyor da “ecdadımız” sadece Türkler ve Müslümanlar oluyor o zaman?

Ecdadımız arasında Bizanslılar yok mu?

“Kahpe Bizans”
demek neden ecdadımıza hakaret sayılmıyor?

Çünkü tarihi uyduruyoruz.

Kendimize Türk ve Müslüman bir tarih yazıyoruz.

Anadolu’nun bütün halklarını, koskoca Bizans’ı yok sayıyoruz.

Sanırsın ki hayat Anadolu’da Alparslan’ın ordusuyla başladı.

Tabii tarihi böyle uydurmaya başlayınca her şeyi uyduruyoruz.

Osmanlı padişahları da başka bir uydurmanın konusu oluyor.

Bugüne kadar Kemalistler bir tarih uyduruyordu, şimdi sıra muhafazakârların tarih uydurmasına geldi.

Onlara göre Osmanlı padişahları attan inmeyen, öpüşmeyen, sevişmeyen, başını duadan kaldırmayan pirifâniler.

Halife II. Selim’in lakabı “sarhoş Selim”, IV. Murat içkiden öldü.

Siz halifelerin payitahtı İstanbul’a gelen içki miktarını hiç merak ettiniz mi?

O zamanlar yapılan “ithalatın” kayıtları var, merak ediyorsanız bir bakarsanız.

Halifelerin haremleri kadınlarla doluydu.

O haremdeki kadınlardan sadece biriyle mi beraber oldu padişahlar?

Havuz âlemleri yapmadılar mı?

Sarayda kadınlar entrikalara karışmadılar mı?

Hadi sizin güzel hatırınıza “içoğlanlar” meselesine hiç girmeyeyim.

Biz böyle her başbakana göre yeni bir tarih uyduracaksak yandık.

Her devletin “resmî tarihi” vardır, her toplumun tarihi utançlarla dolu olduğu için onların bir kısmını “değiştirir” resmî tarih.

Ama insanoğlunun “cahil” kalmasını sanatçılar, bağımsız tarihçiler önler, onlar gerçekleri anlatır.

Bir toplum da resmî tarihin yalanlarından arındıkça gelişir ya da geliştikçe yalanlardan kurtulur.

Tarihi bir “fetiş” hâline getirmek, “putunu kendi yapar, kendi tapar” usulü bir tarih uydurup o tarihe tapınmak, geri kalmışlığın en belirgin özelliklerindendir.

Kendi kendimizi böyle bir geriliğe, böyle zavallı bir ezikliğe mahkûm etmenin ne âlemi var anlamıyorum, iyisiyle kötüsüyle koca bir tarihin çocuklarıyız, iki büyük imparatorluğun ortak topraklarında yaşıyoruz, o imparatorlukların mirasçısıyız.

Bugün zevkle dinlediğiniz “alaturka” müziğin kaynağı Bizans’tır.

Osmanlı devlet “geleneklerinin” ve yönetim tarzının önemli bir kısmı Bizans’tan ödünç alınmıştır.

“Ecdadımızın”
bütün “ecdatlar” gibi iyi yanı da vardır, kötü yanı da, böyle kendimize bir tarih uydurup, bir de o uyduruk tarihin kalıplarına sığmayanları savcılara şikâyet etmek, ecdadımızın öpüşmesinden, sevişmesinden çok daha utanç verici bir zavallılığı ortaya koyar.

Gerçeklerden korkacak bir şey yok.

Her toplumun imreneceği kadar zengin bir tarihiniz var, o tarihin içinde her ırktan, her dinden “ecdat” yer alıyor, insanlığın her hâli var orada.

Sahip olduğunuz tarihin zenginliğiyle övünün, palavralarla övünmekten daha iyidir.

  • Yorumlar 10
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • ali dal28 Kasım 2012 Çarşamba 08:15toğlum

      Malum dizi halk tarafından reyting rekorları kırıyor. Siyasetçilerin yüreği varsa halka bu diziyi izledikleri için aynı lafları söylesinler.

      Yanıtla (1) (0)
    • Az Trajik28 Kasım 2012 Çarşamba 10:28Bol Komik

      Ulkemizde 'ecdat' sozcugugun yillardir kufre ozne olmasi,ecdad'i her duydugumda ardindan bir kufur beklentisi yaratiyor bende.Bu durumu az trajik bulup uzuluyor,bol komik bulup guluyorum.Baska ne gelir elden...

      Yanıtla (0) (0)
    • salıhsapan28 Kasım 2012 Çarşamba 14:07petrıot

      sayın altan başbakan gündemi saptırmak için sürekli saçma ve akıl dışı konuları ne yazıkkı hepte özal taktiği gibi yurt dışı seyahatlarına çıktığı zaman söylüyor şimdi iki nur topu sorunumuz daha çıktı mühteşem ve dokunulmazlık vatana ve millete hayırlı olsun başımız sağ olsun uludere ve petrıotlar unutuldu sizden ricam sizler yazarsınız bu konuları unutturmayın sürekli göndemde tutun iyiki varsınız ve inadina bariş diyorum

      Yanıtla (0) (0)
    • ugur bal28 Kasım 2012 Çarşamba 14:21ecdat

      Kanuni sultan Suleyman nasil oluyorda basbakanin ecdadi oluyor kendisi GÜRCÜSTANLI degil mi?

      Yanıtla (0) (0)
    • Sêrko28 Kasım 2012 Çarşamba 14:31Ahmet Altan

      Kesinlikle Sayin Ahmet Altanin yazdiklari dogrudur, Uyduruk bir tarih siyaseti uyguluyorlar...

      Yanıtla (0) (0)
    • sahak erdoğmuş28 Kasım 2012 Çarşamba 17:29gerçekler

      Ahmet bey cesaretle söylediğiniz her cümleye katılıyorum,ancak bu yazınızı devletin savcıları da okuduğunda sizide resmi tarih gibi değiştirmelerinden korkuyorum:))cesur ve gerçek yazılarınızın devamı dileğiyle saygılarımı sunarım:))

      Yanıtla (0) (0)
    • Mehmet işcan28 Kasım 2012 Çarşamba 19:34Eleştiri

      Ahmet Altan bir konuyla ilgili dört görüş varsa dördünüde savunuyor ve gerceK dusuncesıni anlayamıyorum , Tayyip Erdoğan'ı burgun diktatör burgun liberal demokrat , burgun açılımı , burgun vesayeti , burgun ,vesayet karşıtı sunuyor ve sonuçta her seye rağmen iyidir noktasına getiriyor işi ve bence 10 yıl kardeşiyle cilalıyordu demokrat diye , şimdi bazen elestiriyorki biz durumu anlamayalım yazınız güzel ama genel tutarlılık yoktur. sizi samimi bulmuyorum

      Yanıtla (0) (0)
    • riya teze28 Kasım 2012 Çarşamba 21:16sn ahmet altan

      sn ahmet altan birkez daha beyinleri feth etmis birkez daha ezberleri yerle bir etmis.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ahmet Altan29 Kasım 2012 Perşembe 05:31Palavra

      Sayın Altan sen tarihten bahsediorsun açıp okuyun diyorsun fakat bazı parağrafların senin tarih okumadığını ortaya koymaktadır. doğrudur kemalistler elinden geldiği kadar tarihi istediği gibi yazdılar lakin muhafazakarların boyle dertleri oldugunu sanmıyorum. dertleri olanlar muhafazakar gorunen munafıklardır sadece. tarihten dem vuran sayın altan muslumanları kotu gostermek ıcın onları kotuluge sevk etmek ıcın senın ecdatların olan LAVRENS ler turedı ve hala ıcı

      Yanıtla (0) (0)
    • ramazan özdemir29 Kasım 2012 Perşembe 21:49aşşağılamak nereye kadar

      dünyanın her yerinde güçlü olan tarihi kendi çikarlarına göre yazar ve geneldede yanlış yazılır bu malesef her ülkenin terihi için böyledir yani sadece türklere mahsuz bişey değil tartişila bilinir eleşdirile bilinir ama aşşağılanamaz zaten ahmet altanın niyetide eleşdirmek tartişmak değil.neden ahmet altan sürekli türk halkına kıyısından köşesinden aşşağılıyor.ben sebebine biliyorım insanlar biraz düşünürse sebebine anlar

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89