31 Ekim 2021 günü, İstanbul’da, Bahçelievler’de, Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu’nun Organizasyonu ile Kozluk İlçesi ve Köyleri (HAZZODER) Derneğinin ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleşti. Batmanlılar Derneği Onursal Başkanı Ömer Akat’ın DGD Platformu’na önerisi ile gerçekleşen bu toplantıda emeği büyüktür.
Toplantıda, Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu Başkanı Abdülhekim Daş ve Kozluk İlçesi ve Köyleri (HAZZODER) Derneği’nin Başkanı Av. Nizamettin ÇELİK açış konuşmaları yaptı. Açış konuşmalarında, konuşmacılar, toplantının önemi üzerinde durdular. Abdulhekim Daş ve Av. Nizamettin ÇELİK’in konuşmasından sonra, kahvaltı gerçekleşti.
Salon çok kalabalıktı. Aileler toplantıya çocuklarıyla katılmıştı. Çocukların durmadan ortalarda dolaşmaları, birbirleriyle oynamaları, hareket halinde olmaları, koşuşturmaları… çok hoş bir manzara. Toplantıya, İBV Mütevelli Heyeti Başkanı İbrahim Gürbüz de katıldı.
Kahvaltıdan sonra, A. Sırrı Özbek, İBV’den, Celal Temel ve İsmail Beşikci konuşmalar yaptılar. Bu tür toplantıların yararı, üç konuşmacı tarafından da dile getirildi. Konuşmacılar, bu konuşmalarda aktüel konulara da değindiler. Bu toplantıların Kürdlerin birbirlerini tanımalarında, birbirleriyle ilişkiler geliştirmelerinde, dayanışma duygusunun gelişmesinde etkili olacağını vurguladılar. Bu sırada araştırmacı-yazar Faik Bulut da salona girdi ve bizim oturduğunuz masada yerini aldı. Soru-cevaplarla canlı bir toplantı oldu. Konuşmaların, benimki hariç tamamının, hemen hemen Kürdçe olduğunu belirtmek önemlidir. Toplantıya katılanların çok büyük bir kısmının, Hakların Demokratik Partisi’nin tabanı olduğu söylenebilir.
Toplantıdan sonra, Ömer Akat bizi akşam yemeği için Aksaray’daki Asur Otel’e götürdü. Faik Bulut da bizimle beraberdi. Asur Otel’e geçmiş yıllarda bir defa daha gelmiştim. O zaman Tuma Çelik’in düzenlediği bir panel vardı. Panelde Asur-Süryani sorunları da gündeme gelmişti.
Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu’nda, alfabetik sıraya göre, Adıyaman, Ağrı, Amed, Batman, Bingöl, Bitlis, Erzurum, Dersim, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Urfa, Van illeri yer almış durumda.
Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu’nda yüzden (100) fazla dernek yer alıyor.
Adıyaman Dernekleri arasında, Adıyaman Dernekleri Platformu, Gergerliler Sosyal Yardım ve Dayanışma Derneği, Kahtalılar Sosyal Yardım ve Kültür Derneği, Adıyaman, Kahta ve Gerger iş Adamları da vardı.
Ağrı Dernekleri arasında iki Ağrı dernekleri Federasyonu, Doğubeyazıt Derneği, Patnos Platformu Ehmedê Xani Derneği ve Ağrı İş İnsanları Derneği vardı.
Amed Dernekleri arasında, İstanbul Amed Dernekleri federasyonu, Silvanlılar Derneği ve birden çok Silvanlılar Derneği ile Güngören Silvanlılar Derneği, Silvanlılar Taxik Derneği, Kartal Silvanlılar Derneği, Bağcılar Silvanlılar Derneği, Avcılar (Çırık) Silvanlılar Derneği, Kulp Derneği, Bismil Derneği de bu dernekler arasında yer almaktadır.
Silvan’ın, Kürd, Kürdistan tarihinde önemli bir yeri var. Silvan, Kürd, Kürdistan gelişmelerinde, Kürdçe’yi her zaman korumuş üç bölgeden biri. Diğer iki bölge Cizre ve Doğubeyazıt’tır.
Batman Dernekleri arasında, Elih Batman Dernekleri Federasyonu, İstanbul Bekiranlılar Derneği, Kozluk Derneği, Kozluk Derneği Şubesi, Sason Teraşlılar Derneği, Gercüş Kültür Derneği, Gercüş Aşite Derneği, Gercüş Kefre Derneği, Bekiran Gençlik Derneği, Beşiri Kubine Derneği, Kozluk Timok Derneği, Raşiye Derneği, Çağlayan Batmanlılar Derneği, Sultangazi Batmanlılar Derneği, İkitelli Kozluk Batmanlılar Derneği, İsmailke Yanıkkaya Derneği gibi dernekler sayılabilir.
Bingöl Dernekleri arasında KAYY-DER’, Kığı Eski Kavak Köyü Derneği’, Bingöl Adaklı Derneği Bingöl Dernekler Federasyonu’ sayılmalıdır.
Bitlis Dernekleri arasında, Bitlis Dernekler Federasyonu, Bitlis Dernekler Federasyonu İstişare Kurulu, Bitlis İl Derneği, İkitelli Bitlis Derneği’ni görüyoruz.
Erzurum Dernekleri arasında Erzurum Dernekleri Platformu, Bayramtepe Erzurumlular Derneği Karayazı ve Tatos Dernekleri var.
Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu’nda, Dersim Dernekler Federasyonu isimli bir örgütlenmede de var.
Platformda Hakkari Derneği de çalışmalarını sürdürüyor.
Kars Dernekleri arasında Digor Kültür, Dayanışma Derneği,
Iğdır Dernekleri; Iğdır İl Dernekleri Platformu, Güngöran Iğdır Derneği,
Ardahan Dernekleri adına Ardahan Hoçvan Dernekleri Federasyonu var.
Mardin Dernekleri; Mardin Dernekler Federasyonu, Derik Derneği, Kerboran Derneği yer alıyor.
Muş Dernekleri arasında, Muş Dernekleri Federasyonu, Muş Bulanık Molla Mustafa Köyü Derneği, Silivri Muş Derneği, Başakşehir İş İnsanları Derneği, Küçükçekmece Muş Derneği vardı.
Siirt Dernekleri arasında, Şirvan Dernekleri Federasyonu, Eruh Derneği, Şirvan Derneği, Siirt Halk Derneği bulunuyor.
Şırnak dernekleri arasında, Cizre Derneği, Esenyurt Cizre Derneği dikkat çekiyor.
Urfa Dernekleri arasında, Suruç Derneği göze çarpıyor.
Van Dernekleri arasında, Van Dernekleri Platformu, Çatak Derneği, Gevaş Derneği, Gevaş Daldere Derneği ve Bahçesaray Derneği sayılabilir.
Doğu-Güneydoğu Denekler Platformu toplantısına, Kürt-Kav, İBV, Simitçiler Derneği, Pazarcılar Derneği Platformu, Barış Anneleri, İz Göç Der, An Tuad Der, Anyakayder gibi kurumlar da katılım sağlamışlardı.
* * *
Sadece bu örgütlenmeler bile, İstanbul’da büyük bir Kürt nüfus olduğunu göstermektedir. 40 yıla yakın biz zamandır, köylerin yakılması yıkılması, faili meçhul denen ama failin herkes tarafından çok iyi bilinen cinayetlerin artması, iki ateş arasında kalma gibi durumlar, insanların, ailelerin göçünü hızlandırmıştır. Bu Kürdler, eğer, Kürdistanla ilişkilerin tamamen kopararak, evlerini, bağlarını-bahçelerini satarak gelmişlerse, ailelerinin tamamı doğup-büyüdükleri alanlarla ilişkilerini koparmışsa, bu durum, Kürdler’in, Kürdistan’ın geleceği açısından olumsuzdur. Ama, oradaki mülkleri duruyorsa zaman zaman memleketlerine gidip geliyorlarsa, bunun için bir neden varsa, ailelerinin bir kısmı hala oralardaysa, durum, o kadar yıkıcı değildir.
İstanbul’da ne kadar Kürd yaşarsa yaşasın, örneğin 16 milyonluk nüfusun beş milyonu bile, hatta daha fazlası bile Kürd olsa, İstanbul, Kürdistan olmaz. Ama, Hakkari, Van, Siirt, Mardin, Bingöl, Kars, Ağrı… gibi alanlar, üzerinde kimse yaşamıyor olsa bile, örneğin nüfusun büyük bir kısmı sürgün edilmiş, veya, yangın, sel, deprem gibi doğal afetler sonucu kırılmış olsa bile yine Kürdistan’dır.
DOĞU-GÜNEYDOĞU DERNEKLERİ (DGD) PLATFORMU
Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformunun kurulmasını tetikleyen 2003 yılında 5-6 ay ara ile Tercüman ve Star gazetelerinde yayınlanan KERKÜRT başlıklı yazı ve Karikatürler oldu.
Bu nedenle 2003 yılı Haziran ayında Kozluk Derneği’nin açılışında bir araya gelen Bölge Derneklerinin bu duruma ve ithamlara tahammülsüzlüklerini belirtip bir araya gelmeleri sonucu tüzük çalışmalarını bitirip Dersim Dernekler Federasyonu ve çeşitli bölge illerinden 43 Derneğin bir araya gelmesi ile 5 Aralık 2005 yılında İstanbul Bağcılar’da Kuruluşunu ilan etti.
DGD Platformunun amacı Bölge illerinden metropol kentlere göç eden ve 1990-2003 yılları arasında zorla göç ettirilen insanlarımızın bir araya gelerek il il Federasyonlaşmalarını sağlamak ve bu Federasyonları da bir araya getirerek Bölge düzeyinde Konfederasyonlaşmaktı.
Bu örgütlemeleri yaparken Bölge halkının göç etmelerine sebep olan nedenleri unutmayacak ve bu nedenlerin demokratik yollar ile değişimine katkı sağlayacaktı.
Bu çalışmalar ile gelenek ve göreneklerin yaşatılmasını sağlayacak, Kültürlerinin gelişimine katkı sağlayarak geçmiş ve bu güne köprü olacak çalışmaları İl Federasyonlarına, Platformlarına, İl, ilçe, köy ve mezra derneklerine bırakarak onlar arasındaki koordinasyonu sağlamak.
Bölgeden gelip burada yaşayan halkımızın gerek birbirleri ile ve gerekse diğer kesimler ile yaşadıkları sorunlarını çözmeye çalışmak.
DGD Platformu ve bileşenleri bu konuda binlerce çalışmalar yürütmüş, sorunların çözümüne katkı sağlamışlardır.
DGD Platformunun esas çalışma alanı; Türkiye’nin ve Kürdistan coğrafyasının yaşadığı sorunlar ve bu sorunların demokratik yollar ile çözümü konusunda yapılan çalışmalara katkı sunmak ve bizzat bu çalışmalar içinde yer almak.
2005 yılından bu yana bu konuda gelişen çözüm çabalarına katkı sunmuş ve bu çalışmalar içinde yer almıştır. Özellikle Türkiye’nin bu temel sorunların çözümünde taraf olduğunu defalarca deklere etmiş ve bu oluşumlar içinde yerini almıştır.
Temel sorunların hemen akabinde kadın ve gençlik sorunu konusunda diğer kurumlar ile dayanışma içine girmiş, gençliğimizin yozlaştırılıp uyuşturucu bağımlılığının arttığının bilincinde olan Platform bu konularda da birden çok kez uyuşturucu ile mücadele etmek için Platformlar oluşturmuş ama uzun ömürlü olamamışlardır.
Kürtler arası birlik DGD Platformu için vazgeçilmez ve en önemli çalışmadır.
Bu birliğin Ortadoğu ve Uluslararası diasporada da sağlanması ile ancak Kürtlerin başarı elde edebileceklerinin bilincinde olan Platform bu konuda da yeterince olamasa da çabaların içinde olmuş ve bu yönlü konferanslarda bulunmuş be konferansların yapılması çalışmalarında bulunmuştur.
DGD Platformu olarak Kürtlerin Siyasi Partilerine ve sivil toplum örgütlerine sık sık çağrı yapmaktadır. Başarının yolu birliktelikten geçer. Birlikteliğin yolu da kendi aramızdaki sorunların çözümü için diyalog ve müzakereden geçer.
Doğu ve Güneydoğu Dernekler Patformu, İstanbul’da kendi dışındaki sivil toplum örgütleri ve bireyler ile de bu konuda çalışmalar yürütmüş ve halen bu çalışmalara mümkün olduğu kadar içinde yer alarak katkı sunmaya çalışmaktadır.
DGD Platformu Kürdistan coğrafyasındaki sivil toplum kurumlar ile diyalogu geliştirirken Türkiye’nin çeşitli metropol illerindeki yöre dernekleri ile de ilişki içindedir.
* Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu, yazısının hazırlanmasında Platform Başkanı Abdülhakim Daş’ın büyük yardımı ve katkısı olmuştur. Kendisine, dernek yöneticilerine teşekkür ediyorum.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.