Kısa siyasi tarihinde pek çok genel başkan değiştirmiş meşru Kürt siyaseti, kanımca ilk kez Selahattin Demirtaş gibi nitelikli ve sempatik bir liderle tanışıyor.
Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Türkiye’nin uzun yıllardır özlediği temiz siyaset adamı profiliyle geniş yığınların sempatisini kazanmıştı.
Hiçbir haksızlığa bulaşmamış ve “bağlamadan başka hiçbir şey çalmamış” bir genel başkan olarak Demirtaş, iç barışın ve demokratça bir vicdanın yürekli bir temsilcisi olduğunu her fırsatta kanıtlamış bir lider.
Partisini dar ve şablon söylemlerden kurtarıp, bu ülkenin bütün toplumsal yaralarına geniş adalet duygusuyla sürekli vurgu yapan samimi bir adam.
Onun yalnız Kürt’lerin değil, bu ülkede bütün demokratların, mazlumların sesi olmayı hak eden biri olduğunu düşünüyorum…
TARİHSEL MİSYON
Oluşturduğu aura ile HDP geleneğinin oyunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk kez yüzde dokuz küsur civarına çıkaran Demirtaş , şimdi partisinin barajı geçebileceği oranda oya ihtiyaç duyuyor.
Daha önce pek çok partiye defalarca kredi veren Türkiye, bu kez de HDP’nin barajı aşarak AKP sultasını yerle bir etmek gibi tarihsel bir misyonu yerine getirmesine olanak verebilir.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: ”Barış sürecinin sağlıklı bir rayda yürümesi için HDP'nin, yani meşru hareketin parlamentoda olması lazım,” diyerek demokratça bir yaklaşımda bulunmuştu.
HDP’nin barajı aşması, hem Türkiye’de Kürt’lerin meşru siyaset yapabilmesi ve illegalitenin önlenmesi, hem de bu ülkenin mevcut iktidarın zorba taassubundan kurtulması demek.
“Ama” diye söze başlayacak herkese, bu seçimlerin “ama”ları çoğaltmayı gerektirmeyecek kadar stratejik bir önem taşıdığını ve HDP’ye kıyasla diğer partilerin hiçbirinin sütten çıkmış ak kaşık olmadıklarını hatırlatmak isterim.
SİYASAL VİCDAN BARİYERİ
HDP’nin barajı aşması, milletvekili sayısı bakımından en fazla AKP’yi hırpalayacak. Zira AKP, en çok da HDP’nin milletvekili çıkaracağı illerden oy alıyor. O illerde CHP’nin varlığından söz etmek ise olanaksız.
CHP’nin arttıracağı yüzde bir ila iki oranda oy ne CHP’nin ne Türkiye’nin yazgısında bariz bir etki oluşturmayacak; fakat aynı oranda oy HDP’nin yazgısını belirleyerek barajı aşmasını sağlayacaktır.
HDP’nin barajı aşmasıyla hükümetin koalisyon arayışına mecbur kalması, AKP’nin başta başkanlık sistemi gibi bütün diktatoryal hedeflerini olanaksız kılacaktır.
Demirtaş, bir konuşmasında HDP barajı aşarsa, “başkanlık sistemi için AKP’ye koltuk değneği olmayacaklarını” beyan etmiş, bir anlamda bu konuda kamuoyuna bir söz de vermişti.
Kanımca 7 Haziran genel seçimlerinin siyasal ve toplumsal vicdan bariyeri, HDP’nin barajı aşabilmesidir.
Halklarımızın, kültürlerimizin kardeşliğinin sürmesi, iç barışın kalıcı olabilmesi vb. gibi pek çok nedenle, önümüzdeki seçimlerde HDP’nin parlamento dışında kalmamasını içtenlikle temenni ederek benim de oyum HDP’ye …
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.