Gandi’ye “Batı medeniyeti hakkında ne düşündüğü” sorulduğunda; “İyi bir fikir olabilirdi” diye cevap vermiş. AB’de, özellikle Brexit’ten sonra yaşananlar, benzer bir imayı hak ediyor. “İyi olabilecek fikir” neydi, neden zora girdi, hatta sona yaklaştı, uzun boylu tartışmak lazım. Biz önce bizim ülkemizdeki yansımasına bakalım.
Doğrusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Cameron’un Türkiye’nin 3000 yılına kadar AB’ye girmesi imkânsız’ dedikten kısa bir süre sonra ülkesinin AB’den çıkması kararı vermesi ile alay etmesi hiç de haksız değil. Ama Türkiye’de, iktidar partisi ve hatta onu aşan bir çevrenin, AB’de yaşanan çalkantı dolayısı ile zil takıp oynaması anlaşılır gibi değil. Bu durumun izahı, olsa olsa, “Avrupa’nın karışması, sarsılması Türkiye’nin işine gelir, onların kötü duruma düşmesi, ne olursa olsun bizim için iyi bir şeydir” gibi bir mantığa dayanabilir. Sadece AB de değil, bu mantık “Batı dünyası ne kadar zora girerse, bizler için o kadar iyi” anlayışının bir sonucu. Batı dünyasını hâlâ “Haçlıların devamı”, dünya düzenini hâlâ “hilal ile salibin savaşı” olarak görenlerin böyle düşünmesi kaçınılmaz. “İş sahiden böyle midir” ve de “olayların seyri beklendiği gibi Türkiye’nin lehine mi?” diye düşünen yok. Yanı başımızda ve dahi tüm dünyayı etkileyecek bir krizin Türkiye için iyi olacağı fikri, sadece “oh olsun, beter olsunlar!” hıncından ibaret, bir adım ötesini hesap eden yok. “Bir adım sonra, işler Rusya ile kriz gibi aleyhimize mi döner” diye ders alan yok. Nasılsa öyle olursa, “Türkiye ile AB’nin arasını açmak için üst akıl devreye girdi” gibi bir dönüş yaparlar, olur biter. Şimdilik, “AB zayıflayınca pazarlık gücümüz artacak, İngiltere’yi Almanya’ya, onu Fransa’ya, Rusya’yı hepsine karşı kullanır, aradan sıyrılırız” sanıyorlar. Sanki, böyle bir ortam doğacak, Türkiye’nin gücü buna yetecek. Sanki geçmişte, bu yolla imparatorluğun çökmesi biraz gecikti, ama çökmesi engellenebildi.
AB ayak bağı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu vesile ile “Biz de AB ile müzakereleri referanduma sunalım” çıkışı ve hemen ardından iktidar yanlısı basının muhtemel bir referandumun, AB lehinde sonuçlanacağı tahminleri yayımlaması, bu çevre açısından, Türkiye’nin AB ile bağının kopmasının ne kadar arzu edilen bir seçenek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ama bu toptan yeni ve şaşırtıcı bir gelişme değil, Erdoğan ve AK Parti çoktan AB’yi bir ayak bağı olarak görmeye başlamıştı. “AB Türkiye’yi üyeliğe aldı da biz mi karşı çıktık?”, “Bunca yıl bizi oyalamadılar mı?” diyebilirler ve haksız da sayılmazlar. Ancak, şimdilerde mesele, sadece bir hayal kırıklığı ve küskünlük meselesi değil, AB kriterleri, yani insan hakları ve basın özgürlüğü sicili, demokrasi zaafları gibi konular artık toptan“ Türkiye’ye karşı kurulan tuzak”, “Batılıların (ve hatta yeni Haçlıların) Türkiye’yi içerden fethetmek için kullandığı araçlar” olarak görülüyor, mevcut iktidar çevresi bunlardan kurtulmaya çalışıyor. İşin bu tarafını görmek lazım. Olmadı, olamazdı, orası ayrı da, iktidar çevresinin “iyi ki AB’ye üye olmamışız” diye düşündüğünden eminim.
Tembel demokrat
Pek çok arkadaşımız “Sana ne oluyor, sen zaten AB karşıtı idin” diyebilir. Doğrusu, Türkiye’nin AB üyesi olabileceğine bir dakika olsun inanmadım, o nedenle özel statü, özel ilişki formülünün daha gerçekçi olduğunu düşünüyordum, halen de öyle düşünüyorum. Dahası, Türkiye’nin demokratikleşmesinin, AB üzerinden, yani taşıma suyla olmayacağını düşünüyordum ve hâlâ öyle düşünüyorum. “Türkiye’de iç dinamikler yetersiz, o nedenle dış dinamikle demokratikleşeceğiz” diyenlerin tembel demokrat olduğunu, bu yolla demokratikleşilemeyeceğini ve hatta ters tepmelerin yaşanabileceğini söylüyordum. Nitekim, taşıma suyla değirmen dönmedi; gün doğdu, devran döndü, yol almak bir yana, her şey tersine döndü, kendi kendimizle baş başa kaldık. Şimdi tam tersi, AB karşıtları için geçerli, “AB ile, dünya ile bağımızı koparalım, içerde güçlenelim, demokrasiydi, özgürlüklerdi, böyle şeylere fazla takılmazsak Türkiye’yi kimse tutamaz, Büyük Türkiye’yi kurarız” hayaline kapılanlar avuçlarını yalayacaklar. Türkiye ne içerden umudunu kaybedip dış baskılarla demokratikleşebilirdi, ne de şimdi dünya ile bağını koparıp evrensel değerleri toptan yok sayarak güçlenebilir. Bırakın güçlenmeyi, bu kafa ile sorunlarını çözmek bir yana, boğazına kadar batar, gider. Zaten gitti, gidiyor.
- BIST 9338.58
- Altın 3852.959
- Dolar 37.916
- Euro 42.5346
- İstanbul 11 °C
- Diyarbakır 14 °C
- Ankara 9 °C
- İzmir 15 °C
- Berlin 15 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Brexit ve Türkiye, ‘Oh olsun gâvurlara!’

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.