• BIST 9323.83
  • Altın 3738.952
  • Dolar 38.008
  • Euro 42.0523
  • İstanbul 9 °C
  • Diyarbakır 21 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 14 °C
  • Berlin 15 °C

Bize bir Atatürk lazım

Ahmet Altan-

Diğer gazetelerde genel yayın müdürleri yazarlara “iktidarı sert eleştirmeyin” diyor.

Bizim gazetede yazarlar genel yayın müdürüne “iktidarı sert eleştirme” diyor.

Bu farklılığın beni eğlendirdiğini itiraf etmeliyim.

Tersi beni utançtan öldürürdü.

Bu arada Oral Çalışlar gibi dostlarımız da “kavgaya” katılıyorlar.

İrlanda’da bir barda iki İrlandalı kıyasıya bir kavgaya tutuşmuş, üçüncü İrlandalı yanlarına yaklaşmış, “affedersiniz” demiş, “özel değilse ben de katılabilir miyim?”

Kavgamız “özel” değildir, müsait olan bütün dost ve müşterilerimizi kavgamıza bekliyoruz.

Şimdi dönelim kavgamıza.

Kemalist eğitimin muhteşem başarısını teslim etmek zorundayız, “bize bir Atatürk lazım” inancını bu ülkenin çocuklarının damarlarına öyle bir zerk etmişler ki en akıllı bildiğin adamlarla tartışırken bile iş geliyor “bize bir Atatürk lazım”a dayanıyor.

Güçlü bir “tek adam” olacak, asıl niyetini saklayarak halktan oy toplayacak, halkı “tavlamak” için faşistleşecek, o tek adam faşistleşip güçlendikçe de biz “barışa” yaklaşacağız.

Ben basit bir adamım, karışık işlere pek aklım ermez, benim gördüğüm ve bildiğim şudur:

Faşizme yaklaştıkça, faşizme yaklaşırsın.

Tabii şu sorular da cevaba muhtaç:

Referandum öncesi demokrasi ve barış söylemlerinin şaha kalktığında yüzde 58 destek alan bir iktidar, bugün “gizlice” barışa yürümek ve halk desteği bulmak için neden “milliyetçi” bir dile, Uludere’de gerçekleri saklamaya, Avrupa Birliği’nin demokratik kriterlerinden uzaklaşmaya, medyaya baskı yapmaya, işkencecileri yükseltmeye mecbur?

Avrupa standardında bir demokrasiyi benimsersek, devleti şeffaflaştırırsak, bizim aydınların iyice küçümsemeye başladığı bu halk “barış istemiyoruz” diye ayaklanacak mı?

“Halk”
denen bu insanların bir çılgınlar kalabalığı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Peki, hükümeti destekleyenler gittikçe demokrasiden uzaklaşan bu “tek adamlığın” uyguladığı baskı politikalarının bizi “barışa” götürdüğünü nereden biliyorlar?

Çünkü o adamın “niyetinin” barış olduğunu “seziyorlar”.

“şu güzeller güzeli yar gibi geldi bana

gözlerinde bir mana var gibi geldi bana

bir münasip zamanda, mesela saat onda

buluşalım Kordon’da der gibi geldi bana”

Size verilen net bir randevu yoksa, heveskar âşık gibi beklersiniz Kordon’da, konu bir ülkenin geleceği ise somut randevulara gidin bence.

Şimdi böyle “niyet okumalarla” hükümet destekçiliği yapmak, somut gerçekleri hiç görmemek, tartışmayı alır “ben öyle seziyorum” türünden bir belirsizlik âlemine taşır.

Markar Esayan çok doğru yazdı, eskiden AKP demokrasiye doğru yürürken ulusalcılar “bunların niyeti kötü” diyordu, biz de “niyete değil yaptığına bak” diyorduk, şimdi hükümeti destekleyenlerimiz AKP demokrasiden uzaklaştıkça “bunların niyeti iyi” diyor, biz de aynı cevabı vererek, “niyetine değil yaptığına bak” diyoruz.

Çünkü “niyetlere” değil, “kurumsallaşmış” bir demokrasiye ve hukuka güvenebiliriz ancak.

Bunun da ölçüleri, “kriterleri” belli.

Avrupa Birliği’nin raporunda demokrasinin ölçüleri de, demokrasiden nerelerde sapıldığı da açıkça yazıyor ve AB’nin raporuyla Taraf’ın tavrı ve eleştirileri neredeyse yüzde yüz üst üste oturuyor.

Somut konuşalım.

Nobel Barış Ödülü’nü alan Avrupa Birliği’nin son raporu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Büyük anayasa profesörü Burhan Kuzu Bey gibi “çöpe” mi atıyorsunuz yoksa ordunun Şam’a gidiş-geliş trafiğini yönetmeye adaylığını koyan AB Bakanımız gibi, Avrupa’nın “kırık aynasında” bizim demokrasimizin böyle göründüğünü mü söylüyorsunuz?

Avrupa Birliği’nin eleştirilerine katılıyor musunuz, katılmıyor musunuz?

Bunun cevabı “ama hükümetin niyeti iyi” gibi afakî bir laf değildir, hükümetin kimsenin bilemeyeceği “niyetini” değil, ülkenin demokrasisini, Kürtlerin haklarını, gittikçe artan baskıyı, hükümeti eleştiren yazarların Ali Aker gibi işlerinden kovulmasını, Uludere’nin ortaya çıkmamasını, işkenceci polisin terfisini, Alevilerin ibadet haklarının tanınmamasını tartışıyoruz.

Biz, hükümeti bu konularda eleştiriyoruz ve hükümetin eski çizgisine, demokrasiye, Avrupa Birliği kriterlerine dönmesini istiyoruz.

Tavrımız çok açık, çok net.

Sizin tavrınız ne?

Hükümeti eleştirenlere karşı gösterdiğiniz ihtiraslı mücadeleyi, meslektaşlarınızı işlerinden attıran hükümete karşı göstermemenizin sebepleri neler?

Ölçülerimizi net ve somut koyalım.

Demokrasiyi mi yaşıyoruz, baskıcı bir rejimi mi?

Kurumsal demokrasiye ihtiyacımız var mı, yok mu?

Avrupa Birliği’nin eleştirileri haklı mı, haksız mı?

Niyetleri değil, somut gerçekleri konuşalım.

Somut gerçekleri bir türlü konuşamıyorsanız, konuyu hep “niyetlere” kaydırıyorsanız, haklı olduğunuzdan biraz kuşkulanmanız gerekmez mi?

  • Yorumlar 11
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • şahin13 Ekim 2012 Cumartesi 13:25varolun

      Siz var olun yeter Ahmet Abi. Başka bir şey istemiyoruz.

      Yanıtla (0) (0)
    • ramazan13 Ekim 2012 Cumartesi 13:37basit

      siz avrupodan cikan raporu destekliyormusunuz yoksa desteklemiyorsunuz?
      sorun burda akpnin baslangici nasildi simdi nasil nerden nereye,halk dedikleri
      yemin ederimki siyaset edenlerim onunde ve onlardan daha demokrattir,hukumet geri kalmistir,ayrica bu guzel yazinizdan dolayi tekrar tebrikler sayin altan

      Yanıtla (0) (0)
    • Mauntin13 Ekim 2012 Cumartesi 09:35Harika

      Şu tespitlere bakın "Diğer gazetelerde genel yayın müdürleri yazarlara “iktidarı sert eleştirmeyin” diyor.Bizim gazetede yazarlar genel yayın müdürüne “iktidarı sert eleştirme” diyor.." Gerçekten de harika.

      Yanıtla (0) (0)
    • Yücel Küçükkılıç13 Ekim 2012 Cumartesi 12:27Ahmet Altan örnek bir gazeteci yazar.

      Taraf'ı ben yalnızca sn. Altan 'ın yazılarını ve bu arada M. sancar, E. Katırcıoğlu. roni ve benzer yazarları okumak ve gazeteyi yaşatabilmek adın alıyorum, A.Altan vicdanlı,kişilere, her hangi bir kuruma biat etmeyen bir yazar. ve bu tartışmalarda sn A. Altan kesinlikle haklı.onu destekliyorum.medyada bu kalibrede bir kaç yazar olsa idi her şey başka olabilirdi. Ona iftira atanları hep utandırdı.geçen zaman onun haklılığını, dürüstlüğünü densiz ulusalcıla

      Yanıtla (0) (0)
    • abdulkadir yilmaz13 Ekim 2012 Cumartesi 14:02iyiki varsiniz

      sayin ahmet altan yüreginize saglik iyiki varsiniz,iyiki cok degerli yorumlarinizi bizlerle paylasiyorsunuz,yapmis oldugunuz tespitlerinize istirak ediyor ve sizi tebrik ediyorum.bu ülkenin sizin gibi düsünen daha cok kisiye sahip olmasi gerektigini düsünüyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • serdar13 Ekim 2012 Cumartesi 14:11günaydin!!!

      dmekten baska nirsey diyemiyorum, kürtler bunu söylediginde sen kürtleri ergenekonculukla sucluyordun, katillerle ayni kefeye koyuyurodun, demekki sende de öngörü yokmus yada gercekleri görme kabiliyeti...günaydin ahmat altan, gecmisler ola, artik söyleyebilecegin hicbirsey bir anlam ifade etmiyor benim icin...oysa türkiyede altan kardesler vardi bir zamanlar benim icin...ha bu arada, cemaate dokunmuyorsun hala, NEDEN?

      Yanıtla (0) (0)
    • hakkı13 Ekim 2012 Cumartesi 14:27Kim yaptı bunu

      Artık çok geç değilmi? Adamları %50'ye getirdiniz ve kullanıldığınızı farkettiniz. Sorumlusunuz. Sadece sizi değil AB'yi de kullandılar. Şimdi istediğiniz kadar tartışın.

      Yanıtla (0) (0)
    • ADIYOK13 Ekim 2012 Cumartesi 15:05oyuna gelmek

      Hep kullandilar Türkiye toplumun. hepimiz düstük hepimiz inandik ama isin özü artik ortada. Bu oyunu écalan bozdu PKK bozdu. herkes kör yada görür kör olmus ama gercekte budur ve ortadadir.

      Yanıtla (0) (0)
    • sinan14 Ekim 2012 Pazar 14:41turk sorunu

      kurtler turklerin arasindaki tartismalari degerlendirirken genellemelerden kacinmali yoksa dipte yasanani gozden kacirmak gibi bir hataya duserler.ahmet altan bu tartismanin sinirlari icinde dogru bir tutum icindedir.sorunu bir sistem , demokratiklesme sorunu olarak gormekte,turklere sorunlarin kaynaginda genelde devleti,gittikcede devletle uzlasma icine giren akp yi gostermekte,son iki uc yildaki celiskilerini gostererek akp nin demokrasi konusunda samimi,tutarli olmadigina, aksine gitikce ote

      Yanıtla (0) (0)
    • ali13 Ekim 2012 Cumartesi 22:28ateş

      Niyetleri Allah'a ve ahirete bırakalım.

      Zahirde görünen günahları için bunları tövbeye ve hakka davete devam edelim.

      Bu beyler güç sarhoşluğu yaşıyor.

      Yüksek sesle başlarına hakkı haykırmak lazım.

      Ahmat Altanın yaptığı gibi...

      Yanıtla (1) (0)
    • Dogan13 Ekim 2012 Cumartesi 23:21Tilki

      Sadece sol göterip sag vuruyor görünüyorlar aldanmayin,
      Amaclari gündem degistirmek,kuzular cok nasil olsa,hazir kurban bayramida kapidaiken, Neymis yazarlari iktidari fazla elestirme diyormus,bunuda kendi hanasine demokrasi var bende demeye getiriyor
      Hayat dogru ile yanlis arasinda`dir sen dogrulari yazdiktan sonra kim ne diye bilir?
      Saiir Garip Sahin`in deyimiyle, Bakilirmi isiga yarasa gözleriyle.
      Soruyorum kim yazabilir dogrulari ?kim mazlumun yanindadir?
      Geleceginiz söz konusu o

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89