• BIST 9479.81
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 3 °C

BDP'lilerin dokunulmazlığı kalkmalı mı?

Hüseyin Gülerce

Gaziantep'teki katliamdan sonra bir kamuoyu yoklamasında, başlıktaki soru sorulsa, yüzde 90 oranında "evet kalkmalı" cevabı verileceğini zannediyorum.

"Bu adamların şımartıldığı yeter artık" diye konuşanlara çok rastladım. Şemdinli'de dağ yollarında PKK'lı teröristlerle sarılıp öpüşen, gözlerinin içi parlayan, baygın bakışlarla; "bizimle bir şey olmuyor, umudumuz sizsiniz..." pozları veren ve bütün bunları kabahat, suç kabul etmeyenlere, şımarıklığın envai çeşidini sergileyenlere artık müsamaha gösterilemez. Onlar pervasız, cüretkâr ve meydan okuyan şımarık tavırlarıyla bu milletin tahammül sınırlarını zorladılar. Hele gelen eleştirilere, "kuştan korkan darı ekmez" kabadayılığı ile cevap verenlerin, görülmüştür ki Kürt sorununun çözümü için zerrece samimiyetleri yoktur. 

Artık şunu herkes gördü ki; PKK-BDP-KCK çizgisinin Kürt sorunundan anladığı ile bu ülkenin ayağındaki pranga anlamındaki Kürt sorunundan anlaşılan şey aynı değildir. O çizgi için Kürt sorunu; kendisini Kürt halkını yönetmeye ehil tek kadro görenlerin, İttihat Terakki-Kemalist çizginin Kürt versiyonu için sahne almaktır. Türk milliyetçiliği yaptığını söyleyen vesayetçi zihniyetin bir benzerinin, karşımıza Kürt milliyetçiliği iddiasıyla dikildiğini görüyoruz. Veya şöyle söyleyeyim: Kürtlerin PKK-BDP-KCK çizgisinden bir Kürt yönetimi beklemeleri, Türklerin Ergenekoncu zihniyetten yeni bir Türk yönetimi beklemeleri ile aynı şeydir... Kürt vatandaşlarımızdan bu despot zihniyete bel bağlayanlar var ise başlarına ne geleceğini anlamak için vesayet zihniyeti yüzünden bu topraklarda milletçe başımıza ne geldiğine baksınlar. Kendilerinden olmayanları ötekileştirerek iktidarı elde tutmak, darbecilik- cuntacılık yapmak, faili meçhul cinayetlerle her tarafı ele geçirip, bir diktatörlüğü anayasal kurumlarla tahkim ederek "demokrasi" ile ambalajlamak...

BDP bir siyasi parti görünümünde ama kontrolün terör örgütünde olduğu aşikâr... BDP siyaset yapmıyor, sorunların çözümü için siyaset üretmiyor, Parlamento'yu PKK stratejileri yönünde kullanıyor. BDP Meclis'i, Kürt sorununun demokratik çözümü için meşru bir zemin değil, PKK'nın silahlı mücadelesi için kullanılan bir vasıta olarak görüyor. 

2010'da Parlamento'daki anayasa değişikliğinde, parti kapatmayı yasaklayan maddenin geçmesini engelleyen BDP'ydi. Parti kapatmalardan en çok mağdur olmuş bir parti, demokratik çözüm isteseydi bunu yapar mıydı? 

Yine 12 Eylül 2010'daki referandumda boykot uygulayan BDP oldu. PKK, silahlı mücadelesini meşrulaştırmak için tezgâhını BDP üzerinden kuruyor. Siyasi çözüm masalları için mostralık bir parti Meclis'te bulunacak ama sürekli silahlı mücadelenin alanı genişletilecek. Yeni bir ivmelenme için de BDP'nin kapattırılması sağlanacak. İşte ben bunun için BDP'lilerin PKK'lılarla kucaklaşmasına, "Yeni strateji: BDP'yi kapattırmak" dedim. 

Doğrudur, Kürt sorununun çözümünde sadece güvenlikçi politikalara dönmek yanlıştır. İnisiyatifi askerlere bırakmak çıkmaz sokaktır. Ama can alıcı soru şudur: Hükümet gerçekten güvenlikçi politikalara mı döndü? Heronlardan gelen görüntülere rağmen PKK Şemdinli'ye 300-400 teröristle ve ağır silahlarla girecek. Halkı devlete karşı isyana zorlayacak. Üç gün üst üste üç tabura aynı anda saldırılar düzenleyecek. Güvenlik güçleri gereken karşılığı verecek, nasıl mücadele edilecekse öyle edecek, sonra siz hükümete dönecek ve "sakın ha, güvenlikçi politikalara itibar etme" diye parmak sallayacaksınız... Hükümeti ikide bir azarlayanlar, arada bir PKK'ya da iki çift laf söyleseler, pantolonlarının ütüsü mü bozulur? 

BDP kapatılmasın, ama teröre destek verenleri de daha fazla şımartmamalıyız. Şiddeti, nefreti körükleyenler, cüretkâr pozlarla silahlı teröristleri kurtarıcılar olarak kucaklayanlar, Meclis çatısı altında arzı endam edip demokrasiye, hukuka kafa tutmamalı, meydan okuyamamalıdır...

Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89