7 Haziran seçimlerinde sorunun kesinkes cevabı verilmişti sanki: Türkiye başkanlık sistemini de, Erdoğan’ı başkan olarak görmeyi de istemiyordu. “Başkanlık olsun mu, olmasın mı” sorusunun başat gündem maddesi olduğu, cumhurbaşkanının bütün teamülleri hiçe sayıp, her gün bir yerde miting yaparak bizzat katıldığı Haziran seçimlerinde Ak Parti’nin aldığı oy, elde edilen vekil sayısı, açık ve net olarak göstermişti ki yurttaşların büyük kısmı parlamenter demokrasiden razıydı. Nitekim, seçimlerin hemen ardından Ak Parti cenahından gelen açıklamalar da başkanlık meselesinin Türkiye’nin gündeminden çıktığını gösteriyordu.
Ne var ki, “hiç olmazsa tek başına hükümet olmayı kurtarır mıyız” diyerek yenilenen seçimlerden malum, beklenmedik sonuç çıktı ve Erdoğan ve ekibi başkanlık meselesini yeniden siyasetin ana gündemi yapabilmek için önemlice bir fırsat yakalamış oldu.
Peki, şimdi ne olur? Bu siyasi manzaradan başkanlık çıkarılabilir mi? Çıkarsa bunun memlekete faydası, zararı ne olur? Kürdler başkanlık işinde bir dönem birilerinin beklediği, başka birilerinin de korktuğu üzere Erdoğan’a destek olur mu? Şimdi sorularımız bunlar.
Bir kere şunu hatırlatarak başlamak lazım. Sadece beş ay önce başkanlık meselesinin aslında neredeyse referanduma götürüldüğü bir seçim yapıldı ve orda bir cevap alındı. 1 Kasım seçimleriyse malum bambaşka bir sorunun, “tek parti iktidarı mı olsun, yoksa koalisyon mu” sorusunun yine (neredeyse) referanduma götürüldüğü bir seçim oldu. Böyle olduğu için de 1 Kasım sonuçlarını başkanlığa onay olarak okumak epey yanlış bir okuma olur.
Ne var ki, ne kadar yanlış olursa olsun, Ak Parti içerisinde birilerinin ve onların zorlamasıyla da Ak Parti’nin bir bütün olarak bu yanlış okumayı yapmaktan sakınamayacağı anlaşılıyor. Büyük ihtimalle Meclis açıldıktan sonra başkanlık işini bu kez daha ciddi olarak konuşmaya başlayacağız. Konuşmaya başladıktan sonra olabilecekler de muhtemelen şunlar: CHP bir bütün olarak bunun karşısında duracak, Ak Parti ve Erdoğan da HDP’den yeterli sayıda vekili başkanlık değişikliğine onay vermeye ikna edebilecek türden düzenlemeleri, mesela bir tür eyalet sistemini ve dört başı mamur bir kuvvetler ayrılığını tesis etmeyi kabul etmeye yanaşmayacağından hızla MHP vekillerine yanaşacaktır. Bu durumda “Kürdleri hakkınca tepelemek ve bölgedeki altüst oluşta Türkiye’yi kuvvetli tutmak için başkanlık sistemi gerekiyor” fikrine ikna edilebilecek birkaç MHP milletvekilini bulmak gerçekten de zor olmayabilir. Dolayısıyla, Ak Parti ve Erdoğan başkanlık düzenlemesinin Meclis ayağını bu türden bir matematikle aşabilir görünüyor. Elbette, Ak Parti vekillerinin bir bütün olarak bu işin ardında durup durmayacağı ayrı ve yabana atılmaması gereken bir mesele.
İşin meclis ayağı halledilir de değişiklik referanduma gidecek olursa referandum sonucunu büyük ihtimalle referandum kampanyası esnasında 7 Haziran ikliminin mi yoksa 1 Kasım ikliminin mi galebe çalacağı belirleyecektir. Ak Parti ve Erdoğan 1 Kasım öncesindeki siyasi iklimi başkanlık referandumu öncesinde de kurabilirlerse Erdoğan’ın başkanlık rüyası gerçekleşebilir görünüyor.
Çok fazla değişkene, çok fazla eğere bağlı olduğundan naçizane kanaatim başkanlık işinin Meclis ayağında, o olmadı referandum ayağında takılacağı şeklinde. Ancak olur da takılma olmazsa bizi bekleyen başkanlığın hakikaten bize özgü olacağını tahmin edebiliriz. Parlamenter sistemin çalışmadığına dair hiçbir kuvvetli işaret olmamasına rağmen başkanlık sisteminde bunca ısrar edilmesi, Erdoğan’ın kafasındaki başkanlık modeline dair şimdiye kadar sızanlar, Erdoğan’ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığını icra etme stili, vesayet işlerinde bu kadar şekva olunmasına rağmen valilik kurumunun yereller üzerindeki vesayetinden hiç söz edilmemesi vs. gelebilecek başkanlığın epey bize özgü, epey Türk işi olacağına işaret ediyor.
Her zamanki iyimserliğimden mi bilmiyorum ama ben Türklerin büyük kısmının da her şeyin bu kadar Türk işinden olmasından gına getirmiş olduğunu, bundan dolayı da memlekete başkanlık getirme işlerinin yine akim kalacağını düşünüyorum. (Basnews)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.