• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 11 °C

Barzani mi Öcalan mı?

Mahmut Övür

Kobani turnusol kâğıdı oldu... Kimin Kürt meselesine nasıl baktığı, kimin kimi tezgâha düşürmek istediği, kimin emperyalist dediği güçlerle ilişkiye girip, kendi halkının güçlerine "hayır" dediği, kimin demokratik bir zeminden yana, kimin tek tipçi bir toplumdan yana olduğunu açığa çıkardı.

Sadece peşmergenin Kobani'ye gidişine bakmak bile bunu görmeye yetiyor. Sorun, Kobani'yi IŞİD teröründen kurtarmak, Rojava'da demokratik bir zemin yaratmak olsaydı bunca gerilim yaşanır mıydı?

Dünyanın gelip Kobani'yi kurtarması isteniyor ama kendi halkından olan peşmergenin Kobani'ye gelmesi istenmiyor. ABD'nin bombalamasına, silah atmasına ses çıkarılmıyor ama Irak Kürdistanı'ndan gelecek peşmerge sayısı tartışma konusu oluyor. Bu işte bir gariplik yok mu?

Şu soruyu artık açıkça sormak gerekiyor: PKK-PYD hattının asıl derdi Kobani'yi kurtarmak mı yoksa elde ettikleri Rojava'da sorgulanamaz bir sistem kurmak mı? Tıpkı Kemalistler gibi kurdukları rejimin tek sahibi olmak istiyorlar, sorun bu. Bu da yaşanan Kürt mağduriyeti üzerinden yapılıyor.

Böyle olmasaydı peşmergenin sayısı şu kadar olsun, hatta "silah versin ama gelmesin" denir miydi? Hadi diyelim ki Türkiye'nin Kürt siyasetine güvenmiyorsunuz, peki Irak Kürdistanı yönetimiyle derdiniz ne?

Duhok anlaşmasına rağmen bakın Sabri Ok ne diyor: "Feodallere teslim olmayız..." Kastettiği Barzani. Oysa Ok'un temsil ettiği siyasette, demokrasiye ve çoğulculuğa "feodallerinki" kadar bile yer yok. Rojava deneyimi bunu gösterdi. PYD dışında tek bir siyasi hareketin yaşamasına izin verilmedi.

Şimdi bir de yardıma gelmesini istemedikleri o feodallerin kurduğu Irak Kürdistanı'na bakalım... Merkezi hükümetin her türlü ekonomik ve siyasi engeline rağmen her parti seçime giriyor ve yarışıyor. En son bugün Irak merkezi yönetiminin kabul etmediği Türkmenlerin dilleri resmi dil olarak kabul edildi. Onlarca eksiğine rağmen "feodaller" en azından demokratik yolda.

Oysa PKK-PYD hattı, kanton veya demokratik özerklik adı altında "modern- seküler" görünen "otoriter, tek tipçi" bir sistem öneriyor. Yani Kemalist-Stalinist Baasçılığın 2014 versiyonu.

Anlayacağınız Peşmerge ve ÖSO'nun gelmesiyle Rojava'da ortaya çıkacak "çoğulculuk"tan korkuluyor. Batı yayın organları bilinçli biçimde bu gerçeği görmüyor. Onların derdi bölgenin demokratikleşmesi değil kendi çıkarları.

PKK ve çevresi biraz olsun çözüm süreci ruhunu anlamış ve şiddeti devreden çıkarmış olsaydı Rojava farklı bir yöne evrilirdi. Bu otoriter bakış açısıyla Türkiye'nin tutumu da yanlış değerlendiriliyor. Siyasetle Türk- Kürt ittifakını hedefleyen ve bunun için paradigmasını değiştiren bir Türkiye var. Kürt varlığından rahatsız olsa, topraklarından peşmergeyi geçirip PYD'ye destek olur mu? Mustafa Karasu'nun açıkladığı gibi "koridor açılmasını PKK'ya ilk öneren" olur mu?

Yani Irak Kürdistanı'yla iyi ilişkiler kuran Türkiye, aynı ilişkiyi neden çözüm sürecini yürüttüğü PKK'yla ilişkili Rojava'yla kurmasın? Demek ki başka bir sorun var. O da Kürt varlığı değil, PKK- PYD hattının "otoriter, tek tipçi" yapısı ve o yapıyı besleyen şiddet sever tutumudur.

Asıl sorun küresel siyaset sahnesine çıkan Kürtleri kimin temsil edeceği; "Barzani mi Öcalan mı?" PYD'nin, Kobani'ye Peşmerge yardımı istememesinin nedeni de bu.
Sizce kim kazanır? Sürekli çözüm üreten Barzani mi yoksa sürekli sorun üreten PKK mı?

  • Yorumlar 10
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Şivan agir03 Kasım 2014 Pazartesi 12:43doğru

      Büyük ölçüde doğru tespitler,ne yazık ki!

      Yanıtla (0) (0)
    • Özgür Devrim03 Kasım 2014 Pazartesi 15:27Siz bu kafayla olsa olsa

      Eger bu memleketde sizin gibileri yazar olmus halki bilinclendiriyorsa, vay bu memleketin hallerine. Pesmergenin ilk yardimina kosanin PKK oldugunu ya unuttunuz,yada unutturmaya calisiyorsunuz. PKK nin elinde öyle pesmergenin elinde olan agir silahlarda yoktu yardima gittiginde. Isiniz gücünüz Kürtler arasinda nasil bir mübalaga Cenk yapabiliriz oluyor. Birakin artik bu eskimis ve küflenmis ali-cengiz oyunlarini. Kuzey Kürdistanin PKK si,Güney Kürdistanin KDP ve YNK si, Dogu Kürdistanin PJAK i ve nihayetinde Bati Kürdistanin PYD si ulusal birlik yolunda hizli adimarla ilerliyor. Yakin zamanda ulusal kongre ve bunun ardindan ulusal bir ordu geliyor. Kürtler artik sizin osmanli oyunlariniza gelmez. Siz bu kafayla olsa olsa kendinizi kandirip aldatirsiniz.

      Yanıtla (0) (0)
    • gıyas03 Kasım 2014 Pazartesi 12:20yok artık

      danışmanlık yarışı kıyasıya sürüyor e. mahçupyan'dan sonra mahmut övür ve o. miroğlu da gittikçe bastırıyorlar. kürt özgürlük hareketine saldırmanın karşılığı danışmanlık. haydi bakalım havuz yazarları bastırın.:)

      Yanıtla (0) (0)
    • Mehmet GÜVEN03 Kasım 2014 Pazartesi 10:40ROJAVA

      Mahmut bey,sizi uzun zamandır takip ediyorum.A.Çatlı'nın yakın dostu olduğunuzu,kürt asıllı olduğunuzu bilyorum.Senin derdin Ne Öcalan dır ne de Barzani dır.Kürtlerin Lideri bu mu olsun şu mu olsun sana ne her ikisi de kürtlerin lideridir,tıpkı Erdoğanla Kılıçdasroğlu gibi, farklı yaklaşımları olan iki lider.Başkalarıda var tabi.Hadi sen söyle sen kimi beğenyorsan ben de seninle birlikte bağırayım yaşasın barzanim diyelim istiyorsun canın sağ olsu bağıracağız yeterki sen cidi ol ve cidi yaz,çocuklara masal anlatır gibi kürt sorunu gibi devasa bir konu hakında boş yazılar yazma

      Yanıtla (0) (0)
    • SEBRÍ03 Kasım 2014 Pazartesi 05:23De bese

      Sayin yazar Kürdlerin hala bu laflara inanacağini zan ediyor.
      Bizim buralarda buna "Berde bin te erd e"" derler. Gitssin bu laflari dunya siyasetini ve gellismelerini yandas medyadan takip eden gelismelerden bihaber kisilere anlatsin.

      Yanıtla (0) (0)
    • No Name03 Kasım 2014 Pazartesi 11:00Sabri ok ve demokrasinin D'si

      Tabi ki çözüm üreten demokratik "feodaller" kazanacak...

      Yanıtla (0) (0)
    • Abdullah03 Kasım 2014 Pazartesi 11:11Doğru

      Bir kaç nokta hariç yazının tamamı doğru. PKK'nın Çoğulculuğa karşı olduğu herkesin malumu. PKK'nın yayın organlarına baktığınızda çok rahat anlarsınız. Çünkü rojava Pkk ve Abdullah Öcalan'ın Laboratuvarı. Abdullah Öcalan ne düşünüyorsa orda deneniyor. yalnız PKK'nın rojava siyaseti büyük oranda çöktü. Ama adamlar kabul etmek istemiyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • Sidar-Budak03 Kasım 2014 Pazartesi 16:39PKK-rojewa

      sayin Mahmut beyin dedıklerine Katılıyorum.ama son paragrafın dışinda. Yanı Türkiye'nin Rojavadakı tutumu' yalnız PKK nın yanlişlarıyla izah edıkemez.kanımca başka bir Kürt örgütü de olsaydı Türkıye aynı polıtıkayı yürütürdü.çünkü Türkiye kendi içindekı Kürtlerden korkuyor.kı bu çok gereksız bır korku.aynıi şeyı yıllarca Başur ıcinde Yaptılar Tahki alışilıncaya kadar.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ş03 Kasım 2014 Pazartesi 22:37insaf

      Irak Kürdistanında Türkmenlerin resmi dili kabul edilirken Türkiyeye Kürtçenin ne zaman resmi dil olacağını soracağına ...önümüzdeki dönem danışman yada milletvekili olmanın hesabını yapıyor...

      Yanıtla (0) (0)
    • Xurşîd Mîrzengî04 Kasım 2014 Salı 03:48Jı Mehmûd re

      Mehmûd, tu rast dibêjî, em dê di nêz de bibînin, berx kî beran kî ye. Çend qasik mane.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89