• BIST 9207.96
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 3 °C

Bağımsız Kürdistan

Hadi Uluengin

Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürdistan kurulacak mı? 

Malûm, yukarıdaki “kâbus soru”(!) en azından 1. Körfez Krizi’nin patladığı 1990 yılından beri Ankara’yı rahat uyutmuyor. 

Hâlbuki aradan geçen koca bir çeyrek asra rağmen cevap hâlâ belirsizliğini koruyor. 

Muamma bitmedi ve yakın gelecekte biteceğe benzemiyor. 

*** 

OYSA bilhassa şu sıra ibre o bağımsızlığa meyledermiş izlenimini veriyor. 

Çünkü Sünni bölgeleri ele geçiren IŞİD’in Irak’taki merkezî otoriteyi artık tamamen sıfırlamasından sonra Erbil’deki özerk yönetimin eli her zamankinden daha çok güçlendi. 

Ayrılma çanlarını çalmak için ilk kez böylesine optimum bir ortam oluştu. 

Nitekim de aynı Erbil’deki yerel parlamento dört gün önce aldığı kararla muhtemel bir referandum için resmî komisyon kurulması doğrultusundaki tasarıyı kabul etti.

Fakat yanılmayalım, bu gelişme işin illâ kuvveden fiile geçeceği anlamına gelmiyor. 

***

GELMİYOR, zira tasarıda hem bunun ancak bir ihtimal olabileceği zikredildi, hem de bilhassa esas karar Bölgesel Yönetim lideri Mesut Barzani’nin onayına bırakıldı. 

Çok çok daha önemlisi, hemen hemen aynı anda ve bütün hercümerce rağmen bu defa Bağdat Parlamentosu da sürpriz bir şekilde toplanabildi. 

İlk iş olarak da yazılı olmayan centilmenlik anlaşması uyarınca Kürt kimlikli Fuat Masum’u Irak Cumhurbaşkanı seçti. 

Yani aynı Kürtler aynı Irak’ın teorik bütünlüğünü bir ölçüde tekrar tescil etmiş oldular. 

Başka bir deyişle, diğer açıdan bakıldığında ibrenin hiç de sanıldığı kadar bağımsızlığa meyletmediği ortaya çıktı ki, tabii burada derhal uluslararası konjonktür devreye giriyor.

***

ÖYLE, çünkü Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry geçen ay Erbil’e yaptığı “ikna ziyaretinde (!) Barzani’ye Güney Kürdistan’ın ayrılmasına gidecek girişimlerden uzak durulmasını “tavsiye etti (!). 

Bu yaklaşımı doğaldır. Zira Washington süper devlet refleksleriyle hareket ediyor. 

Durum istediği kadar çetrefil olsun, ABD statükonun bozulmasına sıcak bakmıyor. 

Tüm istikrarsızlığa rağmen hiç olmazsa kâğıt üzerinde istikrarlı bugünkü harita o ABD açısından, hem Arap başkentlerini, hem Tahran’ı, hem de Ankara’yı zıplatacak; dolayısıyla kaosu zirvelere tırmandıracak yeni bir bilinemezlikler haritasınaoranla haydi haydi evladır. 

Yani Türkiye’deki ulusalcı akıldanelerin çeyrek asırdır uydurduğunun tam tersine, Beyaz Saray diplomasisi bağımsız bir Kürdistan arzulamıyor ve aksine, zıt yönde tavır alıyor. 

*** 

BU tutum ne kadar sürer? Washington’un sözü nereye kadar geçer? Bilmiyoruz! 

ABD süper devlettir diye her şeyi onun tayin ettiğine dair komplo teorilerine ancak yukarıdaki ulusalcılarinanır. Zaten de inanıyorlar ki, eh Allah akıl fikir ihsan etsin... 

Oysa hiç de seyrek olmayan bazı durumlarda gelişmeler o Birleşik Amerika gibi bir süper devletin bile iradesi hilâfında seyir izleyebilirler. Nitekim de yakın geçmişte izlediler. 

Nitekim, aynı ABD aynı statüko refleksiyle SSCB dağılırken Bush vasıtasıyla Yeltsin’e etme eyleme telefonları açtı veya Bonn Slovenya’yı tanıyarak Yugoslavya’nın bölünmesine çanak tutarken yine ABD Dışişleri Bakanı Baker Alman meslektaşı Gencher’e zılgıtlar çekti. 

Fakat ok artık yaydan çıkmıştı ve Amerikan nefesi mecrayı değiştirmeye yetmedi. 

İşte Kürdistan’ın bağımsızlığı açısından da böyle bir ihtimal mevcuttur 

Ve ne korkunun ecele, ne de çeyrek asırlık kâbusun gerçeğe faydası vardır ki, Türkler Kürtlerle, muhtemel bir Kürdistan da Türkiye’yle dost, kardeş ve komşu olmaya mahkûmdur!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89