Yunanistan’da bugün yapılacak seçim, hem ülkenin kaderini, hem de euronun geleceğini etkileyecek. Kriz sonrası global sisteme yönelik öfke duyan Yunanlılar, radikal sol koalisyon SYRİZA’ya yönelmiş durumda...
Anketlerde yüzde 35’le birinci çıkan SYRİZA, iktidara gelirse Yunanistan’ın borcunu ödemeyeceğini,
sosyal yardımları ve maaşları artıracağını söylüyor. Avrupa, nefesini tutmuş sonucu bekliyor...
Atina sokaklarında birkaç saat dolaşmak bile ”öfkeyi” hissetmeniz için yeterli. Yunanlılar öfkeli. Hem de öyle böyle değil...
Yıllardır bitmeyen ekonomik kriz yüzünden bankadaki paralarının eridiğini anlayan, işsizliği tadan, maaşlarının yarıya düştüğünü, sofralarının fakirleştiğini gören Yunanistan, tam bir isyan halinde. Bugün sandığa giderken, başta eski düzenin köklü partileri ve kendilerine yaramaz çocuk gibi davranan Avrupa olmak üzere global sistemin her unsuruna karşı bir protesto oyu atıyor olacaklar.
Bugünkü seçimleri ”tarihi” yapan, sadece Yunanistan’ın değil, Euro bölgesi ve dolayısıyla Avrupa Birliği’nin de kaderini tayin edecek olması.
‘İsyan dalgası’
“Her şey daha kötü gidecek. Düzelmesi zor. İnsanlar değişim istiyor ama değişimin daha iyiye gideceğinin de garantisi yok” diyor taksi şoförü Manos Mihailides. Ülkedeki ruh hali tam da bu.
Kamuoyu yoklamalarında yüzde 35’le önde giden parti, Syriza isimli radikal sol koalisyon. Syriza, sosyal demokrat falan değil; düpedüz “solun solu”. Komünistler ve sosyalistler dahil 12 partinin bileşiminden oluşuyor. Siz deyin HDP, ben diyeyim ÖDP. 10 yıl önce yüzde 5 oy alması bile düşünülemeyen Syriza, bugün Yunanistan’daki en önemli güç. Genç, yaşlı, “değişim” isteyen ve “ sistem” tarafından aldatıldığını hisseden farklı farklı kesimler için bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda.
Syriza aslında bir lider hareketi değil; bir isyan dalgası. Partinin 40 yaşındaki lideri Aleksis Çipras, iktidara gelirse Yunanistan’ın devasa dış borcunu ödemeyeceğini, sosyal yardımları artıracağını ve kamuda daha çok insanı işe alacağını söylüyor.
Bu, dünya ekonomisine kafa tutan bir tutum. Ayrıca Euro bölgesinin de sonu demek. Bu yüzden de başta Almanya olmak üzere Avrupa’da birçok kesim, tırnaklarını kemirerek bugünkü seçimlerin sonucunu bekliyor.
‘Yunanistan’ın çöküşü’
SYRİZA’nın hemen ardından gelen Yeni Demokrasi (Nea Demokratia) partisi, Yunanistan’ın en köklü merkez-sağ partilerinden. Şu anda oyları yüzde 30 civarında. Yeni Demokrasi’nin lideri Başbakan Antonis Samaras, Syriza’nın iktidara gelmesinin Yunanistan’ın “çöküşü” anlamına geleceğini söylüyor. Bu yüzden son haftalarda “korku” temalı bir kampanya yürüttü. Ayaküstü sohbet ettiğimiz Atina 2. Bölge adayı George Kamuçakis, “Bu taktiksel değil stratejik bir seçim. Syriza çok belirsiz ve popülist politikaları dillendiriyor. Ayakları yere basmıyor” diyor.
İstanbul’dan ucuz
Ancak sokaktaki his farklı. Atina’nın balık ve et pazarındaki fiyatlar, İstanbul’la kıyaslanamayacak kadar ucuz. Bir kilo dana kıyma 3-4 euro, 1 kilo barbun balığı 10 euro. Yine de fazla müşteri yok.
Balık halinde lafladığım satıcı İlias Adoniu, “Samaras’a asla oy vermem. Bu partiler 14 yıldır sorunun bir parçası.
Oyum Syriza’ya” diyor.
Sokakta konuştuğum gençlerden de benzer cevaplar var.
Yunanistan genelde sol hareketlerin (Türkiye’den daha) güçlü olduğu bir yer. Ancak Syriza’ya yöneliş, ideolojik olmaktan ziyade tepkisel.
Çünkü bir zamanlar “uzun yaşamın sırları” konulu makalelere konu olan bu şirin ülke, artık sürüm sürüm sürünüyor. 2010’dan bu yana parasızlık yüzünden yılda 500 civarında Yunanlı intihar ediyor. Geleceğe yönelik umut dahi yok.
Ve artık Yunanlılar buna bir “dur” demek istiyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.