• BIST 9147.08
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 3 °C

Asr-ı Saadet ve Demokrasi

Hilmi Yavuz

İslam’la Demokrasi arasındaki ilişkinin en açık ve somut örneğini, Hz. Peygamber’in [s.a.v], Devlet Başkanı (‘Velayet’) kimliği belirler. Bilindiği gibi, Hz. Muhammed’in [s.a.v] ‘Nübüvvet’ konumu, O’nun Din işleri ile, ‘Velayet’ konumu ise Dünya ya da siyaset işleriyle ilişkilidir.

İslam ve Demokrasi ilişkisini ‘İslam Dini Açısından Din-Devlet İlişkileri’ adlı çalışmasında ele alan Dr. Fahri Demir, Hz. Peygamber’in [s.a.v] Hadis’lerini, onların ‘Nübüvvet’ konumunda mı, yoksa ‘Velayet’ konumunda mı dilegetirildiklerine bakarak ele almak gerektiğini öne sürüyor. Dr. Demir’e göre, Hz. Peygamber’in [s.a.v] ‘Nübüvvet’ konumuna ilişkin sözleri, birer nass’tır ve onların herhangi bir biçimde değiştirilmeleri asla sözkonusu değildir. ‘Nübüvvet’, Hz. Peygamber’in [s.a.v] İtikad ve İbadet’e ilişkin görüşlerinin Din’e ait olduğunu ve onların birer nass olarak kabul edilmelerini gerektirirken; ‘Velayet’, Hz. Peygamber’in [s.a.v] Muamelat’a ilişkin görüşlerinin Dünya işlerine ait olduğunu ve onların birer nass olarak kabul edilemeyebilmelerini mümkün kılmaktadır. Dr. Demir, şöyle diyor: ‘[…] Hz. Peygamber (s.a.v)’den itibaren uygulamaya baktığımızda görüyoruz ki konu, İtikad ve İbadet olunca, nasslar üzerinde herhangi bir farklı görüş müzakere ve tartışma konusu olmazken, konu muamelat olunca, gerek Hz. Peygamber’in görüş ve uygulamaları gerek nasslar üzerinde her vesile ile farklı görüş, müzakere ve tartışma olagelmiş; bu konularda Hz. Peygamber (s.a.v)’in bile kendi görüş ve tercihini değiştirdiği görülmüş ve nassa rağmen gibi görünen düzenleme ve uygulamaya gidilegelmiştir.’ Dr. Demir, bu konuda ‘hurma tozlaşması’nı, Tebük seferi sırasındaki ‘tahmin’ olayını, Bedir savaşı öncesinde savaş düzenine ilişkin olarak, ashabtan Habbab b. El-Münzir’in ‘Ya Rasulallah! Bu yerleşme “‘Vahiy’ gereği bir yerleşme mi, yoksa savaş sanatı gereği bir yerleşme mi?” sorusu üzerine Hz. Peygamber [s.a.v] ‘Vahiy gereği değil’ cevabını verince, savaşta yerleşim düzeninin değiştirilmesi… vb. gibi olayları örnek gösteriyor. Dr. Demir, Hz. Peygamber’in [s.a.v] bundan 15 asır önce sergilediği bu örnek uygulamaları ‘Demokrasi’nin tipik bir örneği sayıyor.

Bu konuya, ilk dikkati çekenlerden biri Prof. Dr. Şerif Mardin olmuştur. Mardin, Jean-Paul Sartre’ın kurucusu olduğu ‘Les Temps Modernes’ dergisinin ‘Türkiye’ özel sayısına (Temmuz-Ağustos 1984) yazdığı ‘Le Concept de Société Civile’ (‘Sivil Toplum Kavramı’) başlıklı makalesinde bu konuya atıfta bulunur;- şöyle: ‘Paradoxalement, c’est à cause de ce passé islamique et non parce qu’elles auraient lu J.S. Mill que les masses turques soutiennet la démocratie moderne’ [‘Bir paradoks gibi görünür: Ama Türk halkı, modern demokrasiyi John Stuart Mill’i okudukları için değil, bu İslamî geçmişleri nedeniyle desteklemektedir.’]

Hz. Peygamber’in [s.a.v] ashabı ile şûra geleneğini ihdas edişi, ashabın O’nun her söz ve kararını, tartışmasız ve Vahiy gibi kabul etmemiş olmasından dolayıdır. Ashab, Hz. Peygamber’in [s.a.v] kararlarını tartışmış, zaman zaman, yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, O’nun verdiği kararların değiştirilmesini mümkün kılmıştır. Ashab, asla Hz. Peygamber’in ‘evet, efendim’cisi’ olmamış; O’nun ‘Velayet’ konumuna ilişkin olarak buyurduklarını bir ‘emir’ telakki etmemiştir. Ashab, Montgomery Watt’ın deyişiyle, bir ‘karizmatik topluluk’tur;- asla bir dalkavuklar topluluğu değil!

Prof. Şerif Mardin, yukarıda sözünü ettiğim Les Temps Modernes dergisinde Fransızca olarak yayımlanan makalesini, ‘Türk Toplumunu İnceleme Aracı Olarak Sivil Toplum’ başlığı altında Türkçe olarak şimdi ne yazık ki, yayınına son vermiş olan ‘Defter’ Dergisi’nde yayımladı (Defter, Aralık-Ocak 1987) ve daha sonra da, dergide yayımlandığı biçimiyle ‘Türkiye’de Toplum ve Siyaset’ (Makaleler 1, 1990) adlı kitabına aldı. Ancak, Fransızcadan Türkçeye aktarırken Prof. Mardin’in bazı değişiklikler yaptığı da gözlemleniyor. Yazar, elbette, kendi makalesi üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilir ve hiç kimsenin buna bir diyeceği olamaz! Ancak, Prof. Mardin’in yaptığı (bence son derece dikkate değer!) bir değişiklikten sözetmeden geçemeyeceğim. Fransızca makalenin sonunda Prof. Mardin, özellikle Asr-ı Saadet uygulamasına atıfta bulunarak, ‘Türk halkı, modern demokrasiyi John Stuart Mill’i okudukları için değil de, İslamî geçmişleri nedeniyle desteklemektedirler’ demişken, Türkçe metinlerde bu cümleye yer vermemiştir.

Bir öngörü mü bu, yoksa yanılmış olabileceğini düşünmüş olmasından mı? Acaba neden?

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89