• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 17 °C
  • Diyarbakır 10 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 3 °C

Anayasa ve BDP

Ahmet Altan-

Bütün bu saçmalıkların ortasında en iyi haber elbette BDP’nin Meclis’e dönme kararı oldu.

Bu Meclis yeni anayasayı hazırlayacak.

BDP’ye de bu yeni anayasanın oluşturulmasında önemli görevler düşecek.

Kürt halkının haklarının bu anayasada yer alması, eşitliğin Cumhuriyet’in kurulmasından bilmem kaç yıl sonra nihayet sağlanması sadece Kürtler için değil bütün toplum için çok büyük ve çok olumlu bir gelişme olacak.

Böyle bir anayasa, “kendini efendi sananlar” da dâhil herkesi bir eşitsizliğin esiri olmaktan kurtaracak.

Yaşadığımız bu topraklardaki hukuksuzluğu, askerî vesayeti, devlet çetelerini hep “bu eşitsizliğin” üzerine bina etti “egemen güçler”, özellikle Türkleri büyük bir propaganda sağanağından geçirip kalabalıkları “aslolan eşitsizliktir, bu eşitsizliği sürdürmek için her şey mubahtır” anlayışına inandırmaya uğraştılar, epeyce insanı da ikna ettiler.

Türklerin çoğunluğu gerçekten de “aslolanın eşitsizlik olduğuna” inandı.

Hatta zaman içinde “eşitsizliği” öylesine doğal bir şekilde kabul ettiler ki o “eşitsizlik” onlar için “görünmez” hale geldi.

Rahatça “nerede eşit değiliz, her yerde eşitiz” bile diyebildiler.

Her yere “Ne mutlu Türküm diyene” diye yazmakta bir beis görmediler.

Kürt çocuklarının varlıklarını “Türk varlığına armağan” etmesini istediler.

Her Kürdün Kürtlüğünü inkâr ederek “Ben Türküm” demesini istemeyi olağan buldular.

Milyonlarca Kürdün yaşadığı bir ülkede “anayasayı” bir “Türk anayasası” olarak hazırladılar.

Şimdi bunların hepsini düzeltmenin zamanı geldi.

Bunun nasıl düzeltileceği konusunda diğerlerine yol gösterecek olan, sorunu hepsinden daha iyi bilen BDP’dir bence.

Elbette çok kolay olmayacak.

Çok sert tartışmalar çıkması muhtemel.

Siyasetin izin verdiği ölçülerin en uç noktalarına kadar ulaşacak bir siyasi çatışmayı yaşamamız ihtimal dâhilinde.

Neticede Türkiye gibi bir ülkede birbirine “rakip” olan hatta zaman zaman birbirlerini “düşman” olarak gören partiler biraraya gelerek yeni bir toplum inşa edecekler, bunu yaparken hepsi temsil ettiği sınıfa, ırka, zümreye mümkün olan en büyük parçayı ayırmaya çabalayacaklar.

Siyasetin sınırları içinde kaldığı sürece bunu hepimiz anlayışla karşılaşacağız.

Siyaset sınırı aşıldığında ise buna ses çıkaracak, tepki gösterecek, “hakemlik yapacak” olan bu toplumun kendisi.

Eskiden büyük bir eşitsizlik vardı, sadece “güçlülerin” sesi duyuluyordu, bugün durum değişti, herkes sesini duyurabiliyor, bu da haksızlıkları önleyebilmek için hepimize güven veriyor.

Herkes gibi ben de, bu anayasanın çok önemli bir dönemeç olduğuna inanıyorum.

Eğer doğru dürüst, eşitlikçi, sivil, hakkaniyetli bir anayasa yapabilirsek, Cumhuriyet’in kuruluşundaki çarpıklıkları düzeltebilirsek, bugün olduğumuz yerden çok daha yükseklere sıçrayabilir, insanları çok daha mutlu ve zengin yaşatabiliriz.

Ben bu aşamada doğrusu ya CHP ile MHP’den korkmuyorum.

Onların gücü bir değişimi engellemeye yetmez.

Ben AKP ile BDP’den korkuyorum.

Yeni anayasayı birlikte yapacak güce sahip olan AKP ile BDP, aynı zamanda birlikte bu anayasayı kilitleyecek bir güce de sahipler.

Eğer Türklerle Kürtlerin uzun vadeli çıkarlarının değil de bugünkü “siyasi rantın” peşine düşerlerse, bu anayasayı geciktirebilirler.

Her zaman Türkiye’yi değiştirecek motor gücün “muhafazakârlarla Kürtler olduğuna” inandım, bu iki güç, biraraya geldikleri anda Türkiye’yi gerçekten demokrat bir iklime taşıyabilirler ama bu iki kesim biraraya gelmeyi beceremedi bugüne dek, onları Cumhuriyet tarihi boyunca ezenlere karşı birleşmeyi beceremediler.

Sürekli olarak birbirlerini suçladılar.

İsterlerse daha bin yıl birbirlerini suçlayabilirler ama suçlamak ülkeyi değiştirmeye, haksızlıkları düzeltmeye yetmiyor.

Eğer politikalarını iyi kurup, sağlam dururlarsa, birlikte herkes için adaletli bir çözüm yaratabilecek güce sahipler.

BDP’nin Meclis’e dönmesi değişim umudunu besliyor.

Hem Kürtler için hem Türkler için en doğru kararı verdiler.

Dilerim, sorunları ölmeden ve öldürmeden çözebilecek bir düzeye gelmişizdir.

Ölümlerle bugüne dek hiçbir şeyi çözemedik çünkü.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89