Anayasa taslağı(m)

Türkiye’de yeni anayasa çalışmaları hızlandı.

Uzlaşma Komisyonu’nun önceki gün yapılan toplantısında AKP, CHP, MHP ve BDP’nin hazırladığı anayasa taslakları ele alındı.

Ayrıca birçok sivil toplum örgütü de anayasa çalışması yapıyor. Bunlardan bazıları kamuoyuna açıklamış da bulunuyor.

Biliyorum, üstüme vazife değil, ayrıca kimse benim fikrimi sormuş da değil ancak, dayanamadım; ben de bir taslak hazırladım. Şimdi bunu paylaşmak istiyorum.

GİRİŞ:

İnsanın en yüce varlık, hayatın en güzel armağan olarak kutsandığı kadim uygarlıkların merkezi olan Anadolu-Mezopotamya coğrafyasında yaşayan çeşitli uluslardan, din, dil, inanç, kültür, gruplarından, siyasi ve felsefi akımlardan yurttaşlar olarak kendi kaderimizi özgürce belirleme hakkına dayanarak, özgür irademizle iş bu anayasayı kabul etmiş bulunuyoruz.

İster coğrafyamızda ister başka yerde; dünyanın neresinde dünyaya gelirse gelsin, içine doğduğu etnik, dini, mezhepsel, kültürel, cinsel kimliği, rengi, dili, düşüncesi, cinsel tercihi ve soysal statüsü ne olursa olsun her insanın hayatını hiçbir baskı altında kalmadan ve dışlanmaya maruz kalmadan, sağlıklı bir çevrede ve güven içinde özgürce yaşama hakkı anayasal güvence altındadır.

Her insan eşsizdir. Dolayısıyla kimse bir diğerinden üstün ya da aşağı değildir. Herkes eşit haklara sahiptir. Bu anayasayı ister kabul etmiş, ister etmemiş olsun devlet, her yurttaşın barış ve refah içindeki özgür yaşamını güvence altına almakla görevlidir.

GENEL ESASLAR:

Devletin adı Federal Türkiye Cumhuriyeti (FTC)’dir. Başkenti Ankara’dır. Bayrağı barışın simgesi zeytin dalıdır. Bilge ozan Can Yücel’in ‘anayasası insanın’ şiiri milli marşıdır.

Çok uluslu, çok dinli ve çok kültürlü FTC, Akdeniz, Lazistan, Marmara, Ege, Anadolu, Trakya ve Kürdistan özerk yönetimlerinden oluşan federal bir sisteme sahiptir.

Özerk her bölgenin vergilendirme, güvenlik, sağlık, eğitim, basın-yayın gibi idari ve sivil toplumsal bütün kurumları anayasanın güvencesindedir.

Her bölge kendi başkentini, meclisini, konseyini, bayrağını, dillerini ve sembollerini halk oyuyla kendisi seçecektir.

Federal devletin resmi ideolojisi gibi resmi dili de yoktur.

Merkezin idari dili Türkçe olsa da bütün diller kamusal alan başta olmak üzere hayatın her alanında özgürce kullanılacaktır.

DEVLETİN AMACI VE NİTELİKLERİ:

Federal devletin ve özerk yönetimlerin amacı insan onuruna yaraşır bir düzen kurmak, bu amaçla alternatif yaşam seçenekleri sunmaktır.

Temel amaç; insana özgür ve anlamlı hayatını geri vermek, insanlığın gelişimine hizmet etmektir.

Günümüzde insan dünyaya özgür olarak değil, modernitenin bir tutsağı olarak geliyor.

Para, mal- mülk, şan- şöhret, tüketim ve hükmetme hırsıyla etnik köken, din, dil, mezhep ve kültürel kimlik dayatmaları insanı insan olmaktan uzaklaştırıyor.

Dolayısıyla herşeyden önce, insana sadece duygularının ve tutkularının hükmedeceği yeni sosyo-ekonomik bir düzenle bütün kimliklerin barış içinde özgürce ve eşitçe yaşayacakları ve kendilerini geliştirecekleri demokratik bir siyasal sistem sunma yükümlüğü devlete ve özerk yönetimlere aittir.

Federal ülkenin egemenliği de yurttaşın egemenliğidir! Egemenlik kayıtsız şartsız özgür iradenindir.

Herkes düşüncesini özgürce ifade etme ve bunun araçlarını kullanma hakkına sahiptir. Her yurttaşın bu temelde yönetime katılması güvence altındadır.

Yasama, yürütme ve yargı süreçleri yurttaşların özgür iradeleriyle seçtikleri özerk meclislerinin oluşturduğu Federal Meclis’in tekelindedir.

Her yurttaşın kendini geliştirme ve her türlü bilgiyi edinme hakkı vardır.

Ayrıca her yurttaşın her türlü iletişim imkanı, basın-yayın özgürlüğü ve özel hayatının gizliliği dokunulmazdır.

Dinleme ve sansür yasaktır.

İş bu anayasa yürülüğe girdikten sonra 5 yıl içinde devlet din işlerinden tamamen çekilecek, cami, cemevi ve kilise başta olmak üzere bütün ibadethaneleri sivil topluma devredecektir.

Devletin sadece din ve vicdan özgürlüğüyle inanmama özgürlüğünü güvence altına almakla yükümlüdür.

Askerlik hizmeti mecburi değil, ücretlidir. Askerlik çağına gelmiş her yurttaş vicdanı red hakkına sahiptir.

Bedensel özürlüler başta olmak üzere her yurttaşın insan onuruna yaraşır bir sistemde ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı anayasal güvence altındadır.

Her yurttaşın çalışma gibi çalışmama hakkı da vardır.

Hayatın sermaye, insan yatırım aracı, paranın amaç olmaktan çıkarılması, insan benliğini parçalayan yoksulluğun ortadan kaldırılması devletin asli görevleri arasındadır.

‘Ahlakın olmadığı yerde adaletin olamayacağı ilkesinden‘ hareketle, devlet insanı tüketen her türden çürüme ve yozlaşmayla mücadele etmek, modernitenin tüketim bağımlısı haline getirdiği toplumun dokusunu değiştirmek, üretime, adil paylaşıma ve dayanışmaya dayalı yeni bir sistem inşa etmekle yükümlüdür.

Kadim uygarlıkların beşiği coğrafyamızda cehaletin karanlığına son vermek amacıyla sadece aklın aydınlanmasına da değil, ruhsal aydınlamaya da önem veren, bilimsel ve teknik gelişmeyi bilinç, sevgi ve empati gelişmesiyle destekleyen yeni çağın öğretisini esas alan bir eğitim sistem kurmak da federal ve özerk yönetimlerin asli görevleri arasındadır.