MERHUM Adnan Menderes’in Demokrat Parti’si 1950’li yılların “yenilmez armadasıydı.”
Seçimleri “banko” kazanırdı.
O kadar ki “Odunu aday göstersek kazanır” söylemi vardı.
Demokrasi adına rahatsız ediciydi ama dönem siyasetinin gerçeğiydi.
İLK KEZ HEYECAN
2015 seçimleri 2002’de AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesinden bu yana ilk kez “heyecan rüzgârları” estiriyor.
“Kimi aday göstersek seçilir” gibi bir “burnundan kıl aldırmazlık” bu kez yok.
10 yıldır ilk defa “AK Parti’nin sandıklardan tek başına iktidar çıkamaması ihtimali” konuşulmakta.
Gerçekten...
Türkiye partisi olmaya dönüşmek iddiasındaki HDP’nin barajı aşması halinde AK Parti için bu korku senaryosu sahneye konulacak olabilir.
O nedenle 3 muhalefet partisi de -olası- bir ortak hükümette yer almanın mümkün olabileceği umuduyla sağlam asılıyorlar.
CHP’nin 51 ilde ön seçim yapması, başta HDP olmak üzere bütün partilerin kadın adaylarını çoğaltması da hem demokrasi hem kadın seçmeni çekmek açısından olumlu.
Aday listelerine “hükümet edebilecek” izlenimi veren isimlerle oluşturdular.
AK Parti de daha önceki seçimlere göre “pabucun pahalı” olabileceğinin farkında.
Ne var ki deneyimli ve başarılı isimleri “üç devre” kuralı nedeniyle listelerinde yer alamıyor.
Örneğin...
Yıllardır ekonominin kaptan köşkündeki Başbakan Yardımcısı Ali Babacan...
Ve diğer “baba isimler...”
Düşünün ki AK Parti listeleri için en çok konuşulan kişi Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in listede yer alıp almayacağıydı.
ANAHTAR HDP
KAMUOYU araştırmalarında gözlerin aradığı ilk bulgu “HDP barajı aşıyor mu?”
7 Haziran sonrası iktidarın anahtarı HDP...
Şöyle ki:
HDP barajı aşamazsa AK Parti çok büyük olasılıkla tek başına iktidar çıkarır sandıklardan.
Burada AK Parti’nin Anayasa’yı değiştirerek, yeni bir anayasa yaparak “başkanlık sistemine” geçecek sayıyı bulup bulmayacağı önem kazanıyor.
Bu ihtimal daha düşük.
Ama...
Yeni anayasa yaparak Meclis çoğunluğuyla referanduma götürmesini sağlayacak sayıya erişip erişmeyeceği de önemli.
Bu ikincisi nispeten daha ağırlıklı ihtimal.
Tabii...
Koşulu tekrarlayayım, “HDP barajı aşamazsa...”
BÜYÜK KOALİSYON SÜRPRİZİ
ORTAK hükümet senaryolarıyla devam...
HDP barajı aşarsa...
AK Parti’nin bırakın tek başına anayasa değiştirecek sayıda milletvekilini Ankara’ya götürmesini ya da referanduma götürecek sayıda milletvekili çıkarmasını, tek başına iktidar olması bile tehlikeye girer.
Bu durumda ortaya iki ortak hükümet olasılığı çıkar.
1- AK Parti ve HDP’nin ortak hükümeti.
2- CHP, MHP, HDP ortak hükümeti.
İlk olasılık için Demirtaş kırmızı ışığı çoktan yaktı.
Ama...
Seçim öncesi söylemler, siyasetin gereği, hükümet kurarken unutulabilir.
İkinci olasılık ise hiç mümkün görünmüyor.
MHP ile HDP’yi aynı hükümette düşünebiliyor musunuz?
İşte bu “düşünce jimnastiğinde” bildiğim kadarıyla hiç konuşulmamış bir seçenek çıkıyor ortaya; “büyük koalisyon!..”
Yani...
AK Parti ve CHP koalisyonu.
1960 ihtilalinden sonra İsmet Paşa’nın başbakanlığında CHP ile Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi arasında “büyük koalisyon” kurulmuştu.
Adalet Partisi huysuzluk edene kadar devam etmişti.
Almanya’daki muhafazakâr Hıristiyan Demokratlarıyla Sosyal Demokratlar arasındaki hükümet de “büyük koalisyondur.”
ERDOĞAN REFERANDUMU
AK Parti kadrolarıyla ve 12 yıllık iktidarının verdiği alışkanlık psikolojisiyle fazla bir heyecan dalgası yükseltemiyor.
Ama...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “7 Haziran seçimlerini başkanlık sistemine geçiş için bir ön referanduma dönüştürme” planı “motivasyon” olarak görülebilir.
Erdoğan tabanın önüne böylece bir iddia, bir kazanma motivasyonu koymakta.
Ne kadar heyecan verecek bilemiyoruz. Göreceğiz.
Sonuçta, muhalefetin bu kez hırsı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ön referandum” motivasyonu çarpışacak.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.