• BIST 9878.68
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 10 °C
  • Berlin 5 °C

Anadil sorunu

Ahmet Taşgetiren-

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim:

-Hükümet anadilde eğitim sorununu çözmek için formül üretmelidir.

"Çözüm süreci" dediğimiz şeyin bir kısmı, terörün sona ermesi, örgütün silahtan arınması ise, diğer ayağı Kürt vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesidir.

Kürtler açısından bakıldığında "sorunlar" yumağının içine, ekonomik-sosyal-siyasi birçok başlık giriyor ama "Kürtçe" ile ilgili talepler, çözülmesi gerekenler listesinin en başına yerleştiriliyor. Kürtçe ile ilgili duyarlılık ise hem Kürtçe öğrenmeyi hem Kürtçe eğitim görmeyi ihtiva ediyor.

Şu anda "Kürtçe öğrenim" konusunda -yaygınlık beklentisi dışında- bir sorun kalmamış gibi. Ancak anadilde eğitim henüz hükümetin mesafeli durduğu bir konu. En son Başbakan Erdoğan "anadilde eğitimi düşünmedikleri"ni ifade etmiş bulunuyor.

Oysa "anadilde eğitim" BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklaması ile, siyasi Kürt hareketi için olmazsa olmaz nitelikte bir talep, yani "hükümet anadilde eğitime imkan vermeyecekse hiçbir şey yapmış olmayacak!"

Ancak bu talep, sadece siyasi Kürt hareketi için değil, BDP dışındaki Kürtler nezdinde de büyük kabul görüyor. Bizzat AK Parti bünyesinde yer alan Kürt milletvekilleri, AK Parti'ye oy veren Kürt seçmenler, belki birçok konuda bölgede büyük risk taşımasına rağmen BDP ile ayrışır, bir Kürt partisi olmayan AK Parti yanında yer alır ancak "anadilde eğitim" konusunda ortak kanaat sahibidirler.

Belli ki, "anadilde eğitim açılımı" yapmayan bir demokratikleşme paketi Doğu-Güneydoğu'da ya da Kürtler nezdinde tatmin edici bulunmayacak.

Kaygı ve zaruret

Başbakan Erdoğan
"Anadilde eğitim düşüncemiz yok" derken, alandaki gerçeği ve gelecek eleştirileri bilmiyor olamaz. Kaygının, "anadilde eğitim"in uzun vadede bir ayrışmanın zeminini oluşturacağı düşüncesinden kaynaklandığı ve hükümetin bu "tarihi" riski almak istemediği düşünülebilir.

"Anadilde eğitim"i samimiyetle bir gereklilik olarak gören ve "Türkiye'nin milletler halinde ayrışması" gibi bir düşünceyi asla tasvip etmeyenler, -ki Kürtler'in yüzde 90'lar seviyesinde büyük kısmının da bu düşüncede olduğu tespiti yapılıyor- bu ayrışmaya imkan vermeyecek bir eğitim modelinin mümkün olduğunu belirtiyorlar.

Bir örnek olarak Türkiye-Kuzey Irak Kürt Bölgesi ilişkileri zenginleşiyor ve iletişim hayati hale geliyor. Orada iş yapan Türkiyeli iş adamları eminim ki Kürtçe veya Arapça'yı, oradaki Kürt ve Arap iş adamları ise Türkçe'yi bilmeyi istiyorlar. Türkçe-Kürtçe-Arapça bilen tercümanlar hayati iletişim aracı haline geliyor.

Ben, kaç defa keşke Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız Kürtçe bilseler ve hiç Türkçe bilmeyen Kürt vatandaşlarımızla Kürtçe iletişim sağlayabilseler diye yazdım.

Türkçe'yi herkesin bildiği, Kürtçe veya başka ana dilleri isteyenin öğrendiği ve kullandığı bir vasatın inşası...

Anadilde eğitimin Türkçe'nin herkes tarafından öğrenilmesi ve kullanılmasını engellemeyecek bir çerçeve içinde gerçekleştirilmesi...

Hükümetten beklenen

Bence hükümetten beklenen dil ve eğitim bilimcilerini böyle bir formülün gerçekleşmesi için formül üretmek üzere çalışmaya davet etmek, "çözüm süreci"nde de, bunun irade beyanı olarak ortaya konmasıdır.

Kürt vatandaşlarımıza, "sadece Kürtçe öğrenme"nin, küresel iletişim çağında bir tür içe kapanma, kendi dünyasına hapsolma niteliği taşıyacağını, "Türkçe'nin yabancı dil gibi değil ana dil gibi öğrenilmesi"ni sağlamak, artı bir dünya dilini öğrenmek gerektiğini anlatmak...

Çok dilli, çok kavimli ama kardeşleşme potansiyeli bulunan bir coğrafyadayız. Bunun hem dil hem kalp sesi anlamında iletişim zeminini oluşturmak görevi düşüyor bugünün siyaset bilgelerine ve aydınlarına.

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89