Tel Abyad’ın, Amerikan hava desteği ile, IŞİD’in elinden Suriye’deki Kürt kantonlarının savunma gücü YPG’nin eline geçmesi hükümet yanlısı gazetelerin gündeminde.
Bu gazetelerde günlerdir Amerika’nın öncülüğünde, kuzey Irak’tan Akdeniz’e uzanan bir Kürt koridoru kurulacağı konuşuluyor.
Amerika’nın niyetinin Akdeniz’e açılan bir Kürdistan kurmak ve Kürt petrolünü Akdeniz’le buluşturmak olduğu söyleniyor.
Bu haberlerde Türkiye yine ‘Batı’nın emperyalist emellerinin’, ‘güneyinde bir Kürdistan kurarak Türkiye’yi bölme’ siyasetinin kurbanı...
Oysa durum farklı.
Türkiye, güney sınırı boyunca oluşan durumun ve Washington’ın attığı adımların kurbanı değil, bizzat bunlara sebep olan aktör.
Türkiye’nin güneyinde neler oluyor düşünelim...
Kürtler Tel Abyad’ı Washington’ın havadan verdiği destekle IŞİD’in elinden aldı.
Böylece Kürtlerin Cezire ve Kobani kantonları birleşmiş oldu.
Suriyeli Kürtler Türkiye sınırı boyunca uzanan 200 kilometrelik bir alanda hakimiyet kurdu.
Yani Tel Abyad’ın YPG’nin eline geçmesi ile Türkiye’nin güney sınırında bir Kürt kuşağının oluşması yönünde önemli bir adım atıldı.
Kürtler Tel Abyad’ı ellerinde tutabilir mi, Akdeniz’e uzanan bir Kürt koridoru mümkün mü tartışmasını bir yana bırakalım ve bu duruma nasıl gelindiğini sorgulayalım.
Gerçekten Washington’ın derdi Irak ve Suriye’yi bölerek bağımsız bir Kürdistan kurmak mı?
Daha evvel yazmıştım.
Washington Suriye’de çatışma başladığından bu yana Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini savundu.
Kürtlere özerklik taleplerinin Esad sonrası dönemde diğer gruplarla tartışılarak alınması gereken bir karar olduğunu söyledi.
Yıllarca PKK’nın Suriye kolu olduğu söylenen PYD ile direkt kontak kurmayı reddetti. ??
Washington Irak’ta da benzer bir politika izledi, Irak’ın toprak bütünlüğünü savundu.
Türkiye, Kürt petrolünü Ceyhan üzerinden dünya pazarıyla buluştururken ‘güneyimizde bir Kürdistan kurmak istiyor’ dediği Amerika, Kürt petrolünü ‘Irak’ın bütünlüğünü korumalıyız’ gerekçesiyle reddetti.
Ankara ve Erbil’i Bağdat’ı bypass ederek ‘bağımsız bir Kürdistan’ın ekonomik altyapısını oluşturmakla’ suçladı. Barzani’nin Türkiye üzerinden sattığı Kürt petrolünün uluslararası piyasalarda önünü kesmeye uğraştı.
Peki ne oldu? Amerika’nın Kürt siyaseti değişti mi?
Washington artık Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünden ümidini kesip bağımsız bir Kürdistan’ı desteklemeye mi karar verdi?
Hayır.
Peki ne oldu da bugüne gelindi?
Neden Washington önce Kobani’de sonra Tel Abyad’da Kürtlerin hava gücü işlevi görüp, Kürt kantonlarının birleşmesine yardım etti?
Çünkü Obama yönetimi Türkiye üzerinden IŞİD’e militan ve lojistik destek yağmaya devam ettikçe IŞİD’in zayıflatılamayacağının farkında.
Amerika’nın tüm ısrarlarına ve kendi ulusal güvenliğine yönelik tehlikelere rağmen Türkiye IŞİD’le mücadele konusunda üstüne düşeni yapmadı.
Washington yönetimi Ankara’nın yakın gelecekte atması gereken adımları atacağından da şüpheli.
Obama 7 Haziran seçimlerinden bir gün sonra yaptığı basın açıklamasında Türkiye’yi çok net bir dille eleştirdi.
‘IŞİD, Türkiye'den Suriye'ye geçen binlerce savaşçıyla güç sağlıyor. Geçişleri engellemek için Türk otoriteler ihtiyaçları olan kapasiteyi tam olarak artırmış değiller’ dedi.
Amerika geçen hafta yayımladığı ‘Küresel Terörizm Raporu’nda da Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede atması gereken adımları atmadığını söyledi.
Hal böyle olunca Washington çareyi Kürtlerle çalışmakta buldu.
Amerika’nın Kobani’de YPG’ye ne zaman silah yardımı yaptığını hatırlayalım.
IŞİD Kobani’deki Kürt halkına karşı savaşırken Türkiye sınırı açmayıp Kobani’nin düşmesini beklemişti.
Türkiye’nin Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesini beklediğini anlayınca Obama yönetimi IŞİD’e karşı savaşan YPG’ye silah yardımı yapma kararı aldı.
Tel Abyad’da benzer dinamikler söz konusuydu.
Washington baktı ki Türkiye Akçakale’den IŞİD’in başkenti olarak gördüğü Rakka’ya giden ikmal yollarını kesmiyor, Kürtlerin kesmesine yardım etti.
Tel Abyad’ın Kürtlerin eline geçmesiyle Cezire ve Kobani kantonları birleşti. Suriyeli Kürtler Türkiye sınırı boyunca uzanan geniş bir alanda hakimiyet kurdu. Böylece IŞİD’in can damarlarından birisi kesilmiş oldu.
Yani Türkiye’nin yapmayı reddettiğini Amerikan desteğiyle Kürtler yapmış oldu.
IŞİD’le mücadelede ayak direyen Türkiye, bu tutumundan vazgeçmezse Amerika Kürtlerle çalışmaya, IŞİD ve Türkiye arasında tampon olacak, IŞİD’i izole edecek Kürt koridorunu desteklemeye devam edecek.
Washington tüm bunları ‘Türkiye’yi bölüp, Akdeniz’e açılan bağımsız bir Kürdistan kurmak istediği’ için yapmıyor.
Washington’ın derdi IŞİD’le mücadele.
Türkiye bu mücadelede ne kadar Amerika’nın yanında olursa, güneyinde oluşan yeni dinamiklerde o kadar söz sahibi olur.
Aksi takdirde Türkiye’nin Suriye politikasını Amerika ve Kürtler dikte eder.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.