• BIST 9884.07
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 10 °C
  • Berlin 5 °C

Amerika Gülen'i iade eder mi?

Gönül Tol

Fethullah Gülen hakkında kırmızı bülten çıkarılıp çıkarılmadığı konusunda bir karmaşa var.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kırmızı bültene ilişkin belgelerin bakanlığa henüz intikal etmediğini söylerken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Adalet Bakanlığında işlemlerin bitmek üzere olduğunu ve kırmızı bültenin de yayımlanmak üzere olduğunu söylüyor.

Kırmızı bülten yayımlandıktan sonra belgeler Washington’a gönderilecek ve Gülen’in iadesi talep edilecek.

Peki Obama yönetimi, ikili ilişkilerde yaşanan tüm sorunlara rağmen Suriye’de, Irak’ta, IŞİD’e karşı mücadelede yakın çalışmak istediği Türkiye’nin bu talebine evet der mi? Washington Gülen’i iade eder mi?

Ankara Washington’un geçmişteki iade taleplerini defalarca yerine getirdi. Ve hatta iki ülke arasında 1979’da suçluların iadesine dair imzalanmış bir anlaşma da var.

Fakat Washington’ın Ankara’nın Gülen’i iade talebine olumlu cevap verme ihtimali çok düşük.

1979’da imzalanan anlaşmaya göre iade talebinin yerine getirilebilmesi için Türkiye’nin Gülen’in işlediğini söylediği suçu ‘şüpheye yer bırakmayacak’ şekilde Gülen tarafından işlendiğini ya da onun tarafından azmettirildiğini kanıtlaması gerekiyor.  

Cemaatin yapısını, işleyişini, bahsi geçen suçun mahiyetini göz önüne aldığımızda, işlendiği söylenen suçları Amerikan Adalet Bakanlığı’nı tatmin edecek şekilde Gülen’le birebir ilişkilendirmek kolay değil. Kimsenin alnında ‘Gülenciyim’ yazmıyor, cemaat üyelerinin ellerinde ‘Gülen cemaati üyesi’ kartviziti de yok.

Varsayalım ki Türk yargısı tüm maharetini kullanıp işlendiği iddia edilen suçu birebir Fethullah Gülen ile ilişkilendirdi ve Amerikan Adalet Bakanlığı da sunulan delillerin ışığında suçun, iadesi istenen kişi tarafından işlendiğine ikna oldu ve ‘iade edilebilir’ kararı verdi.

Mesele orda bitmiyor.

Çünkü nihai kararı Amerikan Dışişleri Bakanlığı veriyor.

Yani Gülen dosyası dönüp dolaşıp Dışişleri Bakanı Kerry’nin masasına gelecek. Bu durumda Kerry siyasi ya da insani sebepleri gerekçe göstererek iade talebini reddedebilir.

Kısacası Amerika’nın iade taleplerini değerlendirme süreci yasal değil siyasi bir süreç.

Yasal olsaydı, talep, belirlenen mahkemelerde değerlendirilir ve yürütme mahkemenin verdiği kararı kabul etmek zorunda kalırdı.

İade talebiyle ilgili süreçte son sözü söyleme hakkının dışişleri bakanında olması meselenin dış politika çerçevesinde ele alınmasının sonucu.

Amerikan kanunlarına göre talebe konu suç siyasi nitelikteyse ya da yargılama kararı siyasi bir motivasyonla verilmişse iade talebi reddediliyor.

Amerikan tarihinde bunun pek çok örneği var.

Siyasi suçları iadenin dışında tutan maddenin kanuna eklenmesinin iki temel sebebi var: iadesi istenen kişinin adil bir yargılama olmaksızın siyasi bir kararla mahkum edilmesinin önüne geçmek ve iadeyle başka ülkelerin iç siyasi meselelerinde taraf olmayı önlemek.

Şimdi tüm bunları Gülen-Ankara-Washington çerçevesinde düşünelim.

Türk yargısının Washington’daki imajı pek parlak değil.

Ergenekon, Balyoz gibi davalar Washington’ın ‘Türkiye’de yargı bağımsız değil’ inancını güçlendiren davalar. 17 Aralık süreci ve ardından gelen yargıya müdahaleler de işin tuzu biberi oldu.

Washington’da pek çok kesim, Gülen cemaatini Türkiye’de iktidara karşı var olma mücadelesi veren pek çok gruptan biri gibi görüyor. Ve Gülen’e karşı başlatılan hukuki sürecin siyasi bir motivasyonla yapıldığını düşünüyor.

Amerika’nın eski Ankara büyükelçilerinden bir tanesi kısa bir süre evvel German Marshall Fund’da yapılan bir toplantıda çok net yansıttı Washington’ın Gülen cemaatini nasıl gördüğünü ve iade talebi hakkında ne düşündüğünü.

Emekli büyükelçiye göre Washington, Gülen cemaatini ‘ılımlı, Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamış’ bir grup olarak görüyor ve ona göre ortada Türkiye’nin iddia ettiği gibi bir terör faaliyeti yok.

Ayrıca Obama yönetimi Gülen’i iade ederse Gülen-AKP çatışmasında taraf haline gelmiş olacak ve Obama bunu istemiyor.

Kısacası Washington bir kez daha Ankara’yı hayal kırıklığına uğratacak gibi görünüyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89