Amerika gerçekten YPG'ye silah yardımını kesecek mi?

Geçen hafta Amerika’dan ilginç bir açıklama geldi.

Amerika’nın IŞİD'e yönelik operasyonlarının koordinasyonunu sağlayanAlbay Steve Warren, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan Kürt güçlere, yani YPG’ye, bugüne dek hiç silah vermediklerini ve bundan sonra da vermeyeceklerini açıkladı.

Silahların yeni kurulan Suriye Demokratik Güçleri içerisindeki Arap Koalisyonu’na gittiğini ve bu gruba gitmeye devam edeceğini söyledi.

Türkiye, Amerika’nın kararından memnuniyet duyduğunu açıkladı.

Oysa durum tam da Warren’ın söylediği gibi değil bence.

Amerika’nın böyle bir açıklamayla ne yapmaya çalıştığı açık.

İncirlik’i kullandığı bir dönemde, açık açık YPG’ye silah veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz diyerek Türkiye’yi kızdırmak istemiyor.

Ama bunu büyük bir beceriyle yaptığı söylenemez çünkü Warren ‘YPG’ye silah vermedik ve vermeyeceğiz’ derken savunma ve dışişleri bakanlığından başka yetkililer bununla çelişen açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Üstelik sahadan gelen haberler de Warren’ı zor durumda bırakacak cinsten.

Warren’ın açıklamasındaki sorunlara bakalım.

YPG’ye hiç silah vermedik diyor.

Oysa daha bir ay evvel Beyaz Saray, IŞİD’e karşı savaşan ‘Suriyeli Araplar’a’ 50 tonluk silah ve mühimmat verdiklerini duyurdu.

Hemen ardından, isimlerini vermek istemeyen Pentagon yetkilileri, Washington Post, New York Times ve Bloomberg gibi gazetelere bunu yalanlayan açıklamalar yaptı.

Yetkililerin söylediklerine göre Beyaz Saray’ın asıl amacı Araplara değil Kürtlere silah yardımı yapmaktı ve öyle de oldu. 50 tonluk silah ve mühimmatın çok önemli bir kısmı Kürtlere gitti.

Hem PYD’nin başkanı Salih Müslim hem de YPG komutanlarından Sipan Hemo bunu doğruladı.

Zaten Amerikan silah ve mühimmatının indirildiği bölge de Kürtlerin kontrol ettiği bölge.

Yani Warren’ın ‘YPG’ye hiç silah vermedik’ açıklamasına inanmak güç.

Gelelim ‘YPG’ye gelecekte de silah vermeyeceğiz, tüm silahlar Arap Koalisyonu’na gidecek’ açıklamasına...

Amerika’nın böyle bir niyeti olmadığı çok açık.

Her şeyden önce eğer IŞİD’e karşı etkili bir mücadele vermek istiyorsa YPG ile çalışmama gibi bir lüksü yok. Hemen herkes bu işin sadece Arap muhaliflerle yapılamayacağını söylüyor.

Pentagon ve Beyaz Saray da her fırsatta YPG’nin IŞİD’e karşı çok etkili bir savaş yürüttüğünü dillendiriyor.

Warren dahi ‘YPG’ye silah vermeyeceğiz’ dediği konuşmasında bunun altını çizdi ve çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin IŞİD karşısında önemli başarılar kazandığını söyledi.

Ayrıca Amerika’nın gerçekten YPG ile çalışmaya niyeti yoksa, birkaç sorunun cevaplanması gerekiyor.

Madem Amerika YPG’yi gözden çıkardı, neden o halde Amerikalı askeri yetkililer Suriye’deki Kürtlere ‘uluslararası güçlerin (Türkiye ve Arap ülkeleri kast ediliyor) endişelerini giderecek, içinde Arapların da olduğu bir şemsiye örgüt kurun’ dedi?

New York Times’ın haberine göre büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu ama içlerinde Arapların, Türkmenlerin ve Hristiyan grupların da olduğu Suriye Demokratik Güçleri geçen ay Kürtler tarafından bunun üzerine kuruldu.

İkinci soru: Amerika neden Kürtlerin kontrol ettiği alanda konuşlandırılmak üzere 50 Amerikan askerini kuzey Suriye’ye gönderiyor?

Beyaz Saray bu güçlerin görevinin IŞİD’e karşı mücadele eden gruplara eğitim vermek, silah dağıtım koordinasyonunu üstlenmek olduğunu söylüyor.

Washington’da Suriye’yi takip eden herkes 50 kişilik özel harekat biriminin YPG’yi desteklemek ve silah dağıtımında YPG ile koordinasyon sağlamak için gönderildiğinde hemfikir.

Bu gücün Türkiye’nin YPG’yi bombalamasının önüne geçmek için orda bulunacağını söyleyenler dahi var.

Üçüncü soru: Amerika madem YPG ile çalışmayacak, neden YPG’ye PKK’dan uzak durması konusunda baskıyı artırdı?

Irak Kürdistan İstihbarat servisinin başındaki Lahur Talabani geçen hafta Washington Institute’ta bir konuşma yaptı.

Konuşmasında YPG’nin Amerika’ya ‘PKK’nın Türkiye ile savaşına müdahil olmayacağının garantisini’ verdiğini söyledi.

Tüm bunlar şunu gösteriyor.

Amerika’nın niyeti YPG ile çalışmayı, YPG’yi desteklemeyi kesmek değil.

Sadece bunu alenen yapmamaya, Türkiye’yi kızdırmamaya ve YPG ile Türkiye arasında bir orta yol bulmaya çalışıyor.

Geçen hafta Warren’ın söyledikleri, Suriye Demokratik Güçleri’nin oluşturulması, Washington’ın YPG’ye yaptığı ‘PKK’dan uzak dur’ baskısının artırılması bu çabanın ürünü.