• BIST 9467.49
  • Altın 3940.256
  • Dolar 38.0318
  • Euro 43.3714
  • İstanbul 12 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 17 °C

AKP’nin gördüğünü BDP de görüyor mu?

Fehim Işık

Başbakan Diyarbakır’da Mesud Barzani’nin de katılımıyla düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında “bölgenin tek bir siyasi yapılanmanın egemenliğine bırakılmayacağı” sözlerine de yer vermişti.

Bundan, BDP’nin Kuzey Kürdistan’daki gücünü zayıflatma çabalarının artırılacağı anlaşılır, elbet.

Bu sözler dillendirildiğinde anlaşılması gereken bir diğer nokta da AKP’nin BDP’ye alternatif oluşturma gibi hayalci bir noktayı deneme yerine, Kürt illerinde gücünü ve oylarını artıracak kesimleri etrafında toplama olmalıydı.

Ne var ki Başbakan’ın konuşmasındaki bu ayrıntıyı farklı değerlendirenler çoğunlukta oldu. Erdoğan’ın Barzani’nin desteğiyle farklı Kürt oluşumlarını güçlendirme çabasına gireceği yorumları ağırlıklıydı.

Bu bakış açısının etkisiyle olacak açıklamanın akabinde sanki çok yeniymiş gibi hemen Kürtler arasındaki farklı arayışların varlığı, daha çok da Kürt hareketini karşı karşıya getirecek tarzda basına düştü.

Doğrusu bu tür sansasyonel haberler, hele biraz da magazinel sözcüklerle kurgulanınca iş de yapıyor.

Peki, gerçekten Başbakan kendine yakın ya da en azından AKP ile yürüyecek bir Kürt yapılanması oluşturma arayışında mı?

Açıktır ki Başbakan’ın bir arayışı var ama bu arayışın yeni bir Kürt yapılanması oluşturma arayışı olduğunu söylemek çok güç.

Kanımca Başbakan’ın aradığı, tam da eleştirdiği noktadaki durumdur.

Başbakan’ın, BDP’yi Kuzey’de tek Kürt yapılanması olarak bırakıp farklı alternatifleri ise ya tamamen kendi yanına çekmeyi olmadığında da etkilerini en aza indirip hatta mümkünse BDP’lileştirmeyi düşündüğü akla daha yatkın.

Siyaseten AKP’nin işine yarayacak tek etken de budur.

Kuzey Kürdistan’da tekleşmiş, Batı’da ise sadece solcular ve sosyalistlerle bir araya gelebilen BDP, AKP için bulunmaz bir nimettir.

Doğrusu BDP yönetici ve kadrolarının azımsanmayacak bir kısmının da söylemleriyle bilerek veya bilmeyerek Başbakan’ın bu hedefine yardımcı olduklarını söylemek mümkün...

***

BDP’nin de bir bileşeni olduğu HDK, uzun tartışmaların ardından kuruldu. HDK içindeki her bileşen kendini sonuna kadar ifade etti. HDK bileşenlerinin tüm kurullara katılımında ve alınan kararlarda oy çokluğundan öte ikna ve uzlaşı esas alındı. Bu nedenledir ki HDK’ye katılan ve HDP’ye yürüyen her birey ve bileşen gönül rahatlığıyla hareket edebildi.

Ama BDP, DTK’nin kuruluşunda aynı yolu benimsemedi. Önce kurdu; bine yakın delegesini belirledi, meclisini seçti, ardından diğer Kürt yapılanmalarına ve tek tek bireylere çağrıda bulundu. DTK’ye katılan bireyler ise ne yazık ki sadece kısa bir müddet beraber yürüyebildiler; etkisiz ve işlevsiz kalınca ya geri çekildiler ya da inaktif kalmayı tercih ettiler.

Sonuç: DTK, sadece BDP ve periferinde siyaset yapanların ‘cephesine’ dönüştü.

Belki geç kalmış bir eleştiridir ama BDP, HDK’nin kuruluşunda yer alması muhtemel farklı Kürt kesimlerine de benzer biçimde davrandı. HDK’nin diğer bileşenleri ise sadece BDP ile yürümeyi yeterli buldular.

HDK bileşenlerinin ulusların kendi kaderini tayin hakkını kararlıca savunduğunu biliyoruz. Kürt hareketlerinin özerklikten yana olanından bağımsızlığı savunanına kadar neredeyse tümü Türkiye demokrasi güçleriyle, ilerici ve sosyalistleriyle ortak cephede yer almaya karşı bir duruş göstermemiştir. Oysa bu Kürt hareketlerinden BDP dışındaki bir teki bile ne HDK’de, ne de HDP’de yer almamıştır.

Bırakın yer almayı, birçoğu karşı duruş sergiler noktadadır.

Kürt hareketinde baş gösteren bu olumsuzluk atılan her farklı adımın, dillendirilen her farklı düşüncenin koşar adım AKP’nin yanına itilmesiyle, sürdürülüyor...

Başbakan’ın, danışmanlarının, diğer AKP kadrolarının görüp de BDP’nin görmediği kanımca budur...

Elbet geleceğini AKP’li olmakta gören Kürtler var ama Kürtlerin önemli bir çoğunluğu BDP’li olmasalar bile kendi öznelliği ile siyaset yapan farklı kesimlerden oluşuyorlar.

Ustalık sadece AKP’ye değil Kürtlere de elzemdir artık.

Ya kendi dinamikleriyle çoğulculuğu zenginleştirecekler ya da kendileri gibi olmayan herkesi ‘düşman’ ilan edip ‘yalnızlığa’ kulaç atacaklar...

Peki, hangisi tercih edilmeli?

  • Yorumlar 8
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Rojhat28 Kasım 2013 Perşembe 18:59Suçluluk duygusu

      Fehim beyin tespitleri Kürt kamuoyunun ortak hissiyatını yansıtıyor. Buna BDP'nin yurtsever tabanı da dahil. HDP projesi 35-40 yıllık bir yurtsever birikimi tekrara düzen yamamaktan başka bir şey değil. Bu projenin tutmayacağını söylemek ayrıca bazılarını niçin hırçınlaştırıyor. Bu hırçınlık, suçluluk duygusunun yansıması olmasın sakın!

      Yanıtla (0) (0)
    • imran adsay27 Kasım 2013 Çarşamba 11:28sen hakikatı görüyormusun

      yapma fehim pkk-bdp hattı her türlü özveriyi ve fedakarlığı yaptı.kürtlerin birliği adına,mücadelenın bir parcası olmaları adına ypamadığı iş kalmadı.herkesim kendilerine suni bir gerekce yapıp kenara cekildiler.son döneme baktığımızda barış cabaları ve ateşkesin gelişmesiyle birlikte yeni partiler kurma,yeni örgütler ortaya cıkmaya başlandı.saniyorum kürt sorunun nihayi cözümünde pay sahibi olma kaygılarından kaynaklaniyor.yani özeti rant arayışları var.bdp ye gelmiyerek alışkanlıkta olsu ya bir kontejanı bdp kopartarak ittifakın bir parcası olmayı umut ediyorlar fehim işte sana hakikat

      Yanıtla (0) (0)
    • Servet San27 Kasım 2013 Çarşamba 13:21Hkikat

      Evet Sayin Imran Adsay gercekten de ne "Hakikat ne hakikat". Kürdlerin tek "hakikati"!!

      Yanıtla (0) (0)
    • özgür aytekin27 Kasım 2013 Çarşamba 14:41barış icinde büyümek...

      bence BDP hicbir zaman çoğulcu olmadı.devletle barışmak istedi istiyor
      ama HÜDA PAR a oy atanlarla barişmak istemiyor. çogulculaktan
      anladığı türk sosyalistlerle ortaklaşmak.kürd sosyalistlerde degil.
      şimdi bize BDP dende gerici olan HDPyi pazarlıyor.kürt hareketi yavaşca
      kücülmeye gidiyor

      Yanıtla (0) (0)
    • salih27 Kasım 2013 Çarşamba 20:17yalnızlık

      o yalnızlığı sizin gibi anlistler yaşar o tavsiyeleri kendinize saklayın. Sözünü ettiğin o guruplar devletin ve devlet partilerinin hizmetindeydi şimdi yine ordalar korucular ne zaman bdp ye oy verdi hep geleneğinde belen bugün bdp olarak yoluna devam edensadece halka dayanan devletten tek kuruş yardım almayan bu geleneğin otuzbeş yıllık bir tecrübesi var bu bile büyümeye yeterlidir diğer oylar nereye giderse gitsin akp den eksilecek.

      Yanıtla (0) (0)
    • turan aslan28 Kasım 2013 Perşembe 00:05çözüm...

      fehim bey çok iyi tespitler,
      hdp çok iyi ve gerekli bir birliktelik. ancak kuzey kürdistanda var olan bu irili ufaklı örgütler ve akp tabanı çözüme giden yolda kutuplaştırılmadan hdp içine katılabilirse ne mutlu. eğer katılım olmaz ise hem çözüm yolunda hemde hdp nin geleceği noktası ciddi sıkıntılar doğacaktır.

      Yanıtla (0) (0)
    • colemerg28 Kasım 2013 Perşembe 10:05yahu allah rızası için biraz vicdan

      devletle sistemle her türlü uzlaşı içinde olacak hatta bir kısmı trt6 ve benzerleri vasıtasıyla maaş alacak, kürt halkının yarattığı değerlere her fırsatta hakaret edecek, halkımızın canıyla malıyla, kanıyla kazandıklarını dar aile veya kendi çıkarlarına kurban edecek, bu halkın 35 yıllık mücadelesinin yarattığı önderlik ve özgürlük hareketine yeminli düşmanlık edecek bütün bu kesimleri çok seslilik adına "demokrasi adına" baş tacı yapmamız gerekiyor öylemi. bence bunu istemek "neden kandırılmıyorsunuz, neden yenilmiyorsunuz" demekle eş değerdir. bu halk yenilmeyecek size rağmen..

      Yanıtla (0) (0)
    • ronida merdin29 Kasım 2013 Cuma 02:18naa..

      Şunu iyi anlamak gerek, bdpli olmayan Kürt, sn Öcalan'a devlet dili ile hitap ettiği sürece, böyle'yoksun'kalacak ve taban bulamayacaktir. Çünkü hangi sözcükleri kullandığınız önemlidir. Ve onlar sizi ele verir. Statuko dili ile Bdp ve liderinden bahesederseniz istediğiniz kadar süslü ve bilgic cümleler kurun işe yaramayacak, bu tür yaklaşımlar 'Özgür'Kürdü daha da ozgurlestirecektir. Yani özetle, artık Kandıramazsıniz...'

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89