Rejimini demokratikleştirmeden, istihbarat merkezli olarak ve büyük bir propagandayla sahneye sürülen ‘müzakere süreci', siyasal İslamcı tek adam faşizmine cehennem taşları döşenen bir dönem olması ve uzun süre ‘başkanlık faşizmine' keskin bir tavır konmaması nedeniyle ‘ver başkanlığı, al özerkliği' biçiminde özetlendi…
Selahattin Demirtaş'ın o muhteşem kısa grup toplantısındaki ‘Seni başkan yaptırmayacağız' cümlesi ile bu dönem kapandı.
AKP bu kez gene aynı sevda ile siyasal strateji olarak şiddeti benimsedi.
Suruç Katliamı ile başlatılan bu yeni kanlı dönem her gün insanlarımızın yitip gitmesine, ülkenin sürekli kanamasına yol açtı.
Siyasal İslamcı tek adam faşizmi için şimdi bundan medet umulmakta…
***
Ayakta kalmak için her şeyi yapmaya, herkes ile ittifak kurmaya hazırlar… Nitekim 17-25 Aralık sonrası ‘kumpas' parolası ile darbecilerle, mafyacılarla koalisyona girdiler… Şimdi de Ergenekon tasmasıyla yol almaktalar…
Ne var ki sürekli suç işleyerek ayakta kalma çabası giderek çemberin de daralmasına yol açıyor.
Zarrab davası freni kopmuş bir TIR gibi üstlerine doğru gelmekte…
Kime ne göz kırpacaklarını bilemez halde dolanıyorlar…
***
Bu tabloda, yeni atanan Kayyım'ın ‘hükümet programında' daha önce hiç rastlamadığımız bir ifade dikkatimi çekti… ‘Ademimerkeziyet' vurgusu yer almıştı hükümet programında.
Ademimerkeziyetçilik, kabaca, devlet merkezinin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş olarak tanımlanmakta.
AKP, artık, ‘Irak'ın toprak bütünlüğünün, ademimerkeziyetçi bir anlayışla korunması'ndan yana…
Daha önceki hiçbir AKP hükümet programında olmayan bir farklılık…
***
Belli ki sıkışmış ve bunalmış bir halde bir yerlere sinyal var…
Orada ademimerkeziyetçi isen burada neden bu kadar insanın ölümüne yeşil ışık yakıyorsun, Güneydoğu'yu cehenneme çeviriyorsun?
Ademimerkeziyet iyi bir şeyse neden burada da ademimerkeziyetçi olmuyorsun?
Kötü bir şeyse neden Irak'ta destekliyorsun?
Ya da Amerika'ya, ‘Önce Irak, sonra Suriye, ardından da Türkiye için biz hazırız, yeter ki yargılanmayalım' mı demek istiyorlar?
***
Bir de tabii dış dünyaya sinyal verirken, yeni müttefikleri Ergenekoncuları ne yapacaklar?
Burada ‘özerklik' diyeni öldürüp, Irak'ta ademimerkeziyetçi olma çelişkisini siyaset ne kadar taşır?
Mantar gibi hep su üstünde kalmak için her şeyi yapmaya razılar, bunu anlıyoruz ama bu çelişkileri Zarrab'ın savcısı ve hayat ne kadar kabul eder?
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.