Dün T24 sitesinde harika bir yazı yazmıştı Hasan Cemal ..
Diyordu ki “Rusya güneyimize yerleşiyor. Üstelik üsleriyle, füze sistemleriyle, uçaklarıyla.
Daha ilginci Suriye Kürtleriyle, yani Rojava Kürtleri ile flört halinde Moskova.
Amerika’dan sonra Rusya da PYD ile ilişkilerini geliştiriyor. Tayyip Erdoğan ise o malum sloganını yinelemeye devam ediyor:
‘PKK neyse PYD de odur, DAİŞ de odur, hepsi terör örgütüdür .’
Görülen o ki, Erdoğan’ın epeyce bayatlamış, içi boşalmış bu sloganı, Washington gibi Moskova’da da pek öyle yankı yaratmıyor.
Çünkü her iki başkent için de bugün öncelikli hedef IŞİD.
Ve IŞİD’e karşı mücadele konusunda Obama ve Putin yönetimlerinin Kürtleri ayrı bir yere oturttukları çok açık...
Ankara’nın bu yanlışı, bir yandan PYD ile PKK’nın manevra alanını genişletirken, diğer yandan Suriye Kürdistanı’nda, yani Rojava’da Kürtleri Amerika’dan sonra Rusya’ya doğru da itiyor.
Kendi Kürtlerimizden sonra Suriye Kürtlerini de soğutuyoruz.
Ve Amerika’dan sonra Rusya gelip Suriye Kürdistanı’na, yani Rojava’ya yerleşiyor.”
***
Kürt sorununu sadece PKK ile savaşmak zanneden ya da bu sorunu eski usul devlet alışkanlığı ile çözmeye uğraşan bir iktidar gerçekten Kürt sorununu çözebilir mi sizce?
Mustafa Kemal, en büyük rakibi olarak gördüğü Enver Paşa’yla İttihatçıların, iktidarı ordu sayesinde ellerinde tuttuğunu farkedince, ordunun siyasetten çekilmesini savunmaya başlamıştı… “Orduyu siyasetten çekin” diyordu… Ama bu kural ne yazık ki daha sonraki dönemlerde de hayata geçemedi…
Türkiye Cumhuriyeti de birçok sorunu bu yüzden yaşadı. İpleri asker tarafından ele geçirilmiş devlet, kendi vatandaşlarının bir kısmını kendine düşman olarak görmeye başladı, bir kısım vatandaşla devlet karşı karşıya geldi.
Kürt kimliğini biraz ön plana çıkartan herkes yıllarca bölücü muamelesi gördü bu memlekette…
Ordu siyasetten çekildi belki artık ama bu sorun çözülmedi... Bugün Türkiye, birbirine güvenmeyen devlet-vatandaş kopukluğunu hâlâ sancılı bir şekilde yaşıyor…
Onun yerine iktidar hele de seçimden sonra akıl almaz bir Kürt politikası çizdi...
Kürt eşittir terorist, düşman...
***
Oysa bundan 3 sene önce yapılmış bir anketi hatırlıyorum...
Diyarbakır’da 60 bin öğrenci üzerine yapılan bir anket... Öğrencilere hangi dersleri seçmek istedikleri sorulmuştu...
23 bini, “Hazreti Muhammed’in hayatı” demişti.
20 bini, “Kuran’ı Kerim” okumak isterim demişti...
10 bin öğrenci “Matematik uygulamaları”nı seçmişti... “Demokrasi ve İnsan Hakları”nı seçenler 5 binde kalmıştı...
“Kürtçe” diyenler sadece 4 bindi...
***
Sadece bu araştırmadan bile görülebildiği gibi büyük çoğunluğu dindarlığa sarılmış olan Kürtler, AKP döneminde “eşitliği ve adaleti getirecek dindar bir iktidar” bulduklarına inanmışlardı.
AKP, güneydoğu’da bütün rakiplerinden daha fazla oy alıyordu.
Bugün o oyların hemen hemen hepsini kaybetti.
Hasan Cemal’in dediği gibi iktidar Kürtleri kendinden soğuttu.
İktidar kanadında, niye böyle oldu diye soran yok gibi… “Adaylar yanlıştı” noktasından öteye geçemiyorlar.
***
AKP, Kürtleri kaybetti çünkü askeri vesayet döneminin yöntemlerine döndü.
“Eşitliği ve adaleti getirecek dindar bir parti” gibi gözükmüyor artık. Ne yazık ki kaybeden sadece AKP olmadı.
Türkiye de kaybetti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.