Bu dönemde hem “demokrat” olup hem de AKP’yi desteklemeye uğraşmak zor iş, bin bir dereden su getirmek gerekiyor, o suyu getirmek için dereleri dolaşanlar da var ama dolaşmaktan yorulduklarından sorulması gereken soruları sormaya mecalleri kalmıyor.
Başbakan Erdoğan, Ruşen Çakır’ın da vurguladığı gibi gittikçe daha çok Erbakan’ı andıran konuşmalar yapıyor, “milli görüş” iskelesine yanaşıyor.
Türk-İslam sentezinin bütün ırkçı ve dinci anlayışını benimsiyor.
“Siyaset gazinosuna” dönüştürdüğü kongrede ne Kürt sorununun çözümüne değiniyor, ne Avrupa Birliği’ne, ne özgürlüklere, ne demokrasiye.
Kuvvetle “başkan olma” isteğinin altını çiziyor.
Muhafazakârların lümpen kesiminin gönlünü çalacak milliyetçilik ve dincilik marşlarının bütün melodileri konuşmasında yer buluyor.
Kongrenin yabancı misafirleri ise Batı’dan kopuşun tüm işaretlerini veriyor.
Başbakan, demokrasiye değmeyen sığ bir konuşma yapıyor, ama davetlilere AKP’nin hangi organının kabul ettiği, Kongre’nin hangi komisyonundan geçtiği belli olmayan bir kitapçık dağıtılıyor.
Orada Başbakan’ın konuşmasında hiç değinmediği konular var.
Demokrasiyle ilgili vaatlerini o kitapçığa saklamış.
Konuşmayı dinleyenlerin o vaatlerden haberi yok.
Bir AKP’li yönetici de Melih Altınok’a, “Başbakan AK Parti’nin yapacaklarını demeyecek, Başbakan’ın diyemediklerini AK Parti yapacak” diyor.
Şimdi benim görebildiğim kadarıyla, o bin bir dereyi dolaşan demokratların sorması gereken soru şu:
Niye Başbakan AKP’nin yapacaklarını demeyecek?
Neden halka söylemediklerini bir kitapçığa yazıp dağıtıyor?
Niye Başbakan’ın söyledikleriyle yazdıkları arasında bu kadar büyük bir fark var?
Neden demokratik olanları yazıyor da, demokratik olmayan ırkçılığı ve dinciliği bangır bangır bağırıyor?
Demokratikleşmekten bir zarar göreceğini düşünüyor demek ki.
Peki, o “zarar” ne?
AKP on yıl önce yüzde 34’lerde başladığı iktidar macerasında yüzde ellilere “demokratik” söylemlerle geldi, Avrupa Birliği’ni benimseyerek geldi, Kürt açılımlarıyla geldi, Alevi açılımlarıyla geldi.
Demokratlığın şahikasına ulaştıkları 12 Eylül referandumu öncesinde “PKK’yla ve Apo’yla görüşeceğini” bile açıkladı, yüzde 58 oy aldı.
Demokratikleşmenin böyle “denenmiş, garanti” oyları ortada dururken, Başbakan da ne yapılması gerektiğini kitapçıklara yazacak kadar bildiğine göre, neden ırkçı, milliyetçi, dinci konuşmalar yapıp, demokratlığın yanına bile yaklaşmıyor?
Bu soruları sormadan hem demokrat hem AKP destekçisi olmak zorlaşır.
Erdoğan, “sadece başkan” olmak isteseydi, 2002’den beri sürdürdüğü ve son seçime kadar sürekli oylarının artmasını sağlayan “demokratlıktan” vazgeçmezdi.
Demokratlık onu başkanlığa taşırdı.
Neden bu yoldan vazgeçti?
Neden 12 Eylül referandumunda ona yüzde 58 oy getiren demokrat çizgiden uzaklaşan, lümpenleşen, Türk-İslam sentezinin çağ dışı hırkasına bürünen bir kimlikle halkın karşısına çıkıyor?
Çünkü o demokrat bir ülkede demokrat bir “başkan” olmak istemiyor.
O, her şeye kendi karar vereceği bir “tek adam” olmak istiyor.
Demokratlık, onu başkanlığa taşıyabilir ama “tek adamlığa” taşıyamaz.
Onun için o konuşmaları yapıyor, öfke üstünden “tek adamlık” inşasına girişiyor.
Ve, “tek adam” olmak için “başkanlığını” bile riske atıyor.
O demokratlıktan uzaklaştıkça onun başkanlığını isteyenlerin “oranı” düşüyor ama tek adamlık ihtimaliyle öylesine gözleri kamaşmış, kendisiyle öyle büyülenmiş vaziyette ki bu gerçeği bile görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Batı’dan uzaklaşıyor çünkü onun özlemini çektiği “düzenler” Rusya’da, Çin’de, Şanghay Beşlisi’nde, Ortadoğu’da var, oralara dönmek için manevralar yapıyor.
“Tek adamlığı” alkışlayacak “lümpen” kesimlere hitap eden konuşmalar yaparken, bu halkın vicdanı olan “demokratları” susturabilmek, onların kendisini sorgulamalarına, gerçeği halka anlatmalarına engel olabilmek için de “kitapçıklar” dağıtıyor, “AKP’nin yapacaklarını Erdoğan söylemeyecek ama AKP onları yapacak” diye çocuk kandırır gibi laflar yayıyor.
“Yapacaklarımın tersini söyleyerek başkan olacağım ama başkan olduktan sonra söylediklerimin tersini yapacağım” diyen bir siyaseti “dürüst ve inandırıcı” bulabilen bir demokrat, sadece demokratlığından değil zekâsından da şüpheye düşmeli bence.
Özgürlükleri kısarak, yazarları susturmaya çabalayarak, Uludere’de olduğu gibi gerçekleri halkından saklayarak, ırkçılaşıp dincileşerek, Erbakan’ın çizgisine dönerek “başkanlığa” tırmanan bir siyasetçi, başkan olduktan sonra bu “kazandıran” oyundan niye vazgeçsin?
Var mı bunun mantıklı bir cevabı?
Dereleri dolaşmayın çocuklar, yorulursunuz, demokrat olmak zorunda değilsiniz, “tek adam yönetimi de iyidir” deyip rahata erin.
- BIST 9314.63
- Altın 3731.793
- Dolar 38.0107
- Euro 42.1303
- İstanbul 9 °C
- Diyarbakır 21 °C
- Ankara 8 °C
- İzmir 14 °C
- Berlin 16 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Akıllara bak akıllara

Ahmet Altan- / Yazar
- Yorumlar 1
- Facebook Yorumları
- ADIYOK03 Ekim 2012 Çarşamba 15:01Neden?
Sayin Altan yazinizda cok neden diye yazmissiniz. Neden aciktir. Basbakan özüne dönüyor. 10 yillarca alttan alta yaptigini simdi gizleme geregi duymuyor. Ama bütün zalimlerin sonu hep ayni olur.
Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
- Böyle olmaz05 Eylül 2016 Pazartesi 01:22
- Tiyatro28 Ağustos 2016 Pazar 23:15
- Yüz yıllık gün21 Ağustos 2016 Pazar 22:58
- Ne oluyor?14 Ağustos 2016 Pazar 22:56
- Canavarlar bahçesi ve Taraf07 Ağustos 2016 Pazar 21:37
- Bir hikâye kalır01 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
- Goril ve Robespierre20 Temmuz 2016 Çarşamba 02:10
- “FETÖ'cü denilip geçilecek bir iş değil bu"18 Temmuz 2016 Pazartesi 07:10
- Enverleşmek12 Temmuz 2016 Salı 22:57
- Montezuma11 Temmuz 2016 Pazartesi 01:07
- Le Tour…05 Temmuz 2016 Salı 18:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.