Ortaya dökülen bunca rezaletten sonra insan içine çıkmaya utanması gerekenler, hapisten çıkar çıkmaz yine atıp tutmaya, ahkâm kesmeye hatta siyasi analiz yapmaya başladılar ki, bu küstahlık karşısında isyan etmemek gerçekten çok zor.
İçlerinde çok sayıda mağdur var elbette, onlardan söz etmiyorum. Öyleleri var ki, onların işledikleri suçlar sahte olduğu iddia edilen bütün deliller yok sayılsa da aynen ortada duruyor ve onlar zafer kazanmış komutan edasıyla gövde gösterileri yapıyorlar.
Ama kabahat onlarda değil. Bu tarihi davalara hile hurda karıştırarak onlara bu fırsatı verenlerde!
Bir çuval inciri berbat edenlere lanet olsun
Bakın, 5 Mart 2011 tarihinde darbe davalarının yoldan çıktığına dair işaretlerin çoğalması üzerine ne yazmışım:
“Çok endişeli ve çok öfkeliyim. (…) Bu gözaltılarla, yıllardır sağlıklı ilerlesin diye üzerine titrediğimiz; çökertmek için yürütülen saldırılara kalkan olmaya çalıştığımız; aydınlık bir Türkiye’ye ulaşmak için bel bağladığımız bir davaya böylesine ağır bir darbe indirdiği için öfkeliyim. (…) Bütün bu insanların fedakarlıklarını hiçe indirecek, bir çuval inciri berbat edecek hatalar yapmaya kimin hakkı var?
Yoksa masum hatalar değil mi bunlar? Birileri, bu davayı kendi kişisel hesaplaşmaları için mi kullanmaya çalışıyor? Ya da birileri, ortaya çıkan gerçekleri ‘yeterli’ bulmayıp birtakım eklemeler mi yapıyor?
Biz bu davada gerçeklerin, yalnızca gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Zaten gerçeklerin yeteri kadar korkunç, yeteri kadar çarpıcı, yeteri kadar büyük suç olduğunu biliyoruz.”
İşte sonunda korktuğumuz başımıza geldi. Gerçeklerle yalanlar birbirine o kadar karıştı ki, kimse işin içinden çıkamaz hale geldi. Toplum yavaş yavaş davaların arkasından çekildi ve bu noktaya geldik. Bugün darbe teşebbüsünde bulunduklarını gayet iyi bildiğimiz kimi isimler Türkiye’ye “demokrasi” dersi vermeye kalkıyor! Kamuoyunda sanki AYM’den çıkan karar toplu bir beraat kararı imiş; aslında hiç bir şey olmamış, her şey yalan, her şey uydurmaymış; yargılanan bütün o paşalar sütten çıkmış ak kaşık kadar temizmiş gibi bir algı oluşmuş durumda.
Yeniden yargılama hayati önemde
Şimdi son umudumuz yeniden yargılamada… Ama öyle adet yerini bulsun diye değil, gerçek ve ciddi bir yeniden yargılama…
Ben inanıyorum ki, Balyoz Davası’nda şaibeli olan ne kadar delil, ne kadar tanıklık varsa, hepsi bir yana konsa, meşhur Plan Semineri bile güçlü bir iddianame yazmaya yetecek kadar vahim bir suçtur.
Ne var ki, tıpkı bu davalar yoldan çıkarken olduğum gibi yine endişeliyim. Çünkü şu anda topluma hakim olan hava, sağlıklı bir yargılama yapılmasını son derece zorlaştırıyor.
Moda deyimle, toplumun ağırlıklı çoğunluğu bu sanıkların “suçsuzluğunu” satın almış durumda!
Yıllardır süren “hesaplaşma” yorgunluğu, ortaya çıkan sahteciliklerin yarattığı güvensizlik ve “helalleşip beyaz bir sayfa açma isteği” ve elbette Kemalistlerin yürüttüğü etkili propaganda sonucu kitlelerde ortaya çıkan “artık bu defterin kapanması” isteği, dostlar alışverişte görsün kabilinden bir yeniden yargılama yapılması ihtimalini güçlendiriyor.
Bu iklimin, siyasi iradeyi yeniden yargılama davasının arkasında durma noktasında isteksizleştirmesi, siyasi iktidarın da “defteri kapatma” psikolojisine girmesi mümkün.
Eğer şu anda Balyoz’un elebaşlarında az da olsa bir nedamet duygusu, bir özeleştiri çabası görseydik; alınması gereken derslerin gerçekten alındığına inansaydık, bu belki de çok zararlı bir psikoloji olmazdı.
Ama durum tam tersi.
Bu davanın “Kemalist Türk Ordusu’nu tasfiye için girişilmiş bir Amerikan operasyonu” olduğunu söyleyenler; şimdi açık açık bu operasyonun rövanşının yapılacağını savunuyor. Kendi iade-i itibarlarını, eski vesayetçi-darbeci ordunun iade-i itibarı haline getirmeye çalışıyorlar.
Baksanıza; davanın bir numaralı sanığı dışarıdaki ilk gününde, Çözüm Süreci’ne veryansın edip 90’ların mücadele yöntemine dönüşü savunmaya başladı bile!
Bu zihniyetle ve bu kişilerle hesaplaşmanın devam etmesi işte bu yüzden gerekiyor.
Adil ve tarafsız bir yeniden yargılama, bu hesaplaşmanın sadece hukuki boyutudur ama şu andaki en hayati boyutudur.
- BIST 9380.95
- Altın 3960.159
- Dolar 38.0581
- Euro 43.1262
- İstanbul 6 °C
- Diyarbakır 11 °C
- Ankara 4 °C
- İzmir 13 °C
- Berlin 12 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Adet yerini bulsun diye değil, ciddi bir yeniden yargılama!

Gülay Göktürk / Akşam
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Kürt Paketi19 Aralık 2015 Cumartesi 02:16
- Eski haritayı savunmaya devam mı?12 Aralık 2015 Cumartesi 08:30
- JİTEM’ciler de aklandı sonunda10 Kasım 2015 Salı 03:27
- “Kürt havzası” yeniden mümkün hale gelebilir mi?31 Ekim 2015 Cumartesi 04:31
- Esed’li geçiş dönemine yeşil ışık26 Eylül 2015 Cumartesi 03:02
- 'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet'22 Eylül 2015 Salı 08:49
- HDP’ye verilen oyun anlamı29 Ağustos 2015 Cumartesi 07:49
- HDP zor durumda18 Temmuz 2015 Cumartesi 10:24
- IŞİD’e karşı söz değil eylem zamanı04 Temmuz 2015 Cumartesi 09:00
- Hayrola,'Restorasyon' başladı mı?02 Temmuz 2015 Perşembe 02:08
- Fırsatı kaçırdık mı?27 Haziran 2015 Cumartesi 02:43
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.