ABD’den yanıt: Biz vermedik, vermiyoruz

ABD’nin PKK’nın Suriye’deki kolu PYD ve silahlı kanadı YPG ile olan ilişkileri Türkiye için uzun bir süredir ana gündem maddelerinden biri.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan başlamak üzere ABD’lilere her düzeyde PKK ile PYD’nin aynı örgüt olduğu, PKK’yı terör örgütü sayan ABD’nin PYD ile birlikte savaşacak kadar yakınlaşmasının kabul edilemeyeceği net biçimde anlatılıyor.

ABD’nin konuya böyle bakmadığı da açık.
ABD yönetimi, PYD’yi, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan temel güç olarak konumlandırıyor.
Zaten daha önceki gün Menbiç’ten IŞİD’ın çıkarılması için çekirdeğini YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile geniş çaplı ortak harekat başlatılması da bu tabloyu özetler nitelikte.
Ancak sorun sadece Suriye ile sınırlı değil.
PKK’ya karşı yürütülen mücadele, devam eden operasyonlar, her gün gelen şehit haberleri malum. 
Türkiye’nin kararlılığı sonucu büyük darbe alan örgüte Suriye’deki PYD unsurlarından lojistik destek verildiği, iki örgütün bu anlamda da iç içe yapılandığı sır değil.
Bu net manzara içinde Türkiye için asla kabul edilemez başlıklar var.
Bunların başında müttefik ülkelerin Türkiye’ye karşı kullanılacak yüksek teknolojiye sahip ağır silahları bu örgütlere vermesi geliyor.
Geçtiğimiz şubat ayında açığa çıkan ABD’nin PYD’ye silah verdiği iddialarını doğrular nitelikteki kayıt bu açıdan vahimdi.
Video kaydı, Suriye güney Haseke kırsalında bomba yüklü araçlara karşı ABD Özel Kuvvetleri envanterinde bulunan FMG-148 Javelin antitank füzesinin YPG tarafından kullanıldığını gösteriyordu. 
ABD yetkilileri o dönemde bu iddiayı açık biçimde yalanladı.
ABD’nin YPG’ye silah yardımında bulunmasının kesinlikle söz konusu olmadığı, bahsedilen füze sisteminin ABD’de üretiliyor olmasına rağmen batı ülkelerinin envanterinde de bulunduğu, onlar tarafından satılmış olabileceği üst düzey yetkili tarafından açıklandı. 

ABD yapımı değil

Ankara, o dönemde açık tepkisini gösterdi ve ABD’den gelen açıklamalara karşılık beklemeye geçti.
Ancak önceki gün yaşanan gelişme Ankara için daha da kabul edilemez nitelikte.
Mardin Nusaybin’de PKK’lılara yönelik operasyonlarda ele geçirilen antitank roketi, örgüte verilen silahların Türkiye’ye karşı kullanıldığının açık kanıtı özelliği taşıyor.
Dün, medyaya antitank roketinin ABD-İsveç ortak yapımı olduğu ve Suriye’deki PYD unsurlarına ABD tarafından verildiğinin tahmin edildiği bilgisi yansıdı. 
Başbakan Binali Yıldırım’ın dün bu iddialar yöneltildiğinde tepkisi çok net ve sertti:
“Şüphesiz müttefikliğe uygun değil. Bu bahsettiğiniz olay, Türkiye’de masum insanların, güvenlik kuvvetlerinin hayatına kasteden bu silahların nasıl terör örgütüne geçtiğine açık bir şekilde gösteriyor. Yoksa bizim stratejik ortaklarımız terör unsurlarına silah desteği yapar mı? Öyle bir şeyin var olduğunu düşünmek bile istemiyoruz. Belli ki terör örgütünün yan unsurları bunları Suriye’de Irak’ta teröre karşı mücadele adı altında elde ediyorlar ve bunu Türkiye’deki terör gruplarına aktarıyorlar. Bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil.”
Bu yeni gelişmeyi dün ABD’li üst düzey bir kaynakla konuşma imkanı buldum. 
Tıpkı Şubat ayındaki açıklamalara benzer biçimde ABD’li yetkili, “Biz Suriye’de hiç bir gruba veya aktöre böyle bir silah vermedik, vermiyoruz, söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.
Medyaya akseden bilginin doğruyu yansıtmadığını, AT4 antitank sistemi silahın ABD yapımı olmadığını, İsveç tarafından üretildiğini söyledi.

25 ülkenin stoğunda 

Silahın hangi ülkelerin envanterinde olduğunun Wikipedia gibi açık internet kaynaklarından bile görülebileceğini aktardı.
Wikipedia’daki kayıtlara göre, bu sistem en az 25 ülkenin envanterinde ve stoklarında bulunuyor.
Listede Filipinler de var yanıbaşımızdaki Irak da.
ABD’li kaynak da Irak bilgisinin altını çizdi.
Silahın sadece Irak ordusunun değil, peşmergenin de stoklarında bulunduğunu ifade etti.
Silahın Musul’un düşmesinden önce ya da sonra karaborsa yoluyla ya da diğer transfer metodlarıyla PKK’nın eline geçmiş olabileceğini vurguladı. 
Yapılan vurgu net:
“ABD, Suriye’deki hiçbir aktöre, hiçbir gruba söz konusu silahı temin etmemiştir ve etmemektedir.” 
Musul’daki gelişmeler çerçevesinde bu tip silahların karaborsaya düştüğünün bölgede bilindiğinin altı çiziliyor.  
ABD, PYD’ye silah verdiği iddialarını kabul etmiyor.