6-8 Ekim olayları çözüm sürecinde milat oldu. Bir anlamda süreç tarihsel kırılmasını yaşadı. İnsanlar biranda Ne oluyoruz? Süreç nereye gidecek? süreç sona mı eriyor? sorularını sormaya başladılar. Kobani olayları tam anlamıyla fay hatlarını tetikledi. Süreç ciddi bir duraksama yaşadı.
Ekim olaylarında elliye yakın insan hayatını kaybetti. Hükümet ile HDP arasında süreç başladığından bu yana ilk defa ‘güven krizi’ yaşandı. Çözüm süreci en zor sınavından yara alarak çıktı. Peki bu durum anketlere nasıl yansıdı?
Sürecin başında ANAR’ın yaptığı araştırma üzerinden bir karşılaştırma yapıldığında mesele daha iyi anlaşılabilir. Görece daha pozitif bir havanın estiği Mart 2013’de sürece destek % 60’a yaklaşıyordu. 5297 kişiyle yapılan araştırmada alınan sonuçlar şöyleydi:
Çözüm sürecini destekleyenlerin oranı % 58.0
Çözüm sürecini desteklemeyenlerin oranı % 34.0
Fikir belirtmeyenlerin oranı ise % 8.0
ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, geçen iki yıl içinde sürecin dalgalı bir seyir izlediğini belirtiyor. Sürecin konjonktürel gelişmelerle korelasyonuna dikkat çeken Uslu, eylemsizliğin sürece desteği artırdığının altını çiziyor. Uslu’ya göre son olaylar toplumda panik yarattı ve sürece destek azaldı. Ancak bu geçici bir durum ve süreç stabil hale geldiğinde destek yeniden yükselecek.
6-8 Ekim olayları sonrasında ilk araştırmayı Pollmark Şirketi yaptı. Hükümetin siparişi üzerine yapılan Ekim 2014 Gündem Araştırması’nda da sürece destekte minor bir azalma görüldü. Ancak bu azalma sürecin rotasını değiştirecek bir rakama karşılık gelmiyor. Hatta 6-8 Ekim’de yaşananlara rağmen toplumsal desteğin bu denli yüksek olması tarafları cesaretlendiren bir etki yaratıyor. Pollmark Ekim 2014 Araştırması’nda şu sonuçlar alınmış:
Kobani eylemleri sonrası çözüm sürecine bakışınız nedir?
Sürecin devam etmesini istiyorum % 55.4. Sürece son verilmelidir % 37.3
Görüş belirtmeyenler % 7.3. Seçim sonucuyla örtüşüyor
Pollmark’ın sonuçlarına göre sürece destek verenlerin oranı % 55.4. Bir yıl önce ANAR’ın yaptığı araştırmaya göre daha düşük rakamlar. ‘Sürece son verilmelidir’ diyenlerin oranı ise % 37.3. Tersinden bir okuma yapıldığında ise sürece destek verenlerin toplamının 12 Haziran 2011 seçim sonuçlarıyla örtüştüğü görülüyor. 12 Haziran seçimlerinde AK Parti % 49.8, CHP % 25.9, MHP % 13.0, BDP % 5.5 oy almıştı. AK Parti+HDP bloğunun oyuyla sürece destek verenlerin; CHP+MHP cephesinin oyuyla sürece karşı çıkanların oyları örtüşüyor.
6-8 Ekim 2014 olayları sonrası yapılan başka bir araştırma daha var. Diyarbakır’da faaliyet gösteren Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) 25-28 Ekim tarihleri arasında, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı 22 kent merkezinde, çözüm sürecine ilişkin algı ve tutumları tespit etmek amacıyla 3380 kişiyi kapsayan bir araştırma yaptı. Araştırmaya katılanların yüzde 84,7’si çözüm sürecini destekliyor.
Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Hakan Yılmaz ‘Çözüm Süreci: Kim Ne İstiyor? araştırmasında toplumun % 57’nin sürece destek verdiğini ortaya koymuştu. Yılmaz araştırma sonuçlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede ‘... Her ne kadar çözüm sürecinin başarılı sonuç vereceğine ilişkin umutlar sürece destek oranının bir hayli altında olsa da özellikle Kürt nüfusun bu çabaya büyük bir duygusal ve siyasi yatırım yaptığı görülmektedir. Süreç başarısız sonuçlanırsa bu nüfusun çok büyük hayal kırıklığı yaşaması, umutsuzluğa kapılması ve ayrılıkçılık gibi çok daha radikal seçeneklere meyletmesi mümkündür’ ifadelerini kullanmıştı .
Yaşanan türbülansa rağmen desteğin hala yüzde elinin üzerinde olması aslında krizden çıkışın da adresini gösteriyor. Türkiye ortak aklı ve vicdanı kullanarak süreçte frene değil, gaza basmalı ve darbe mekaniğine fırsat vermemeli...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.