Yarın 27 Mayıs darbesinin 50. yılı... 50 yılda doğrudan dolaylı 4 darbeye tanıklık ettik.
22 Şubat, 21 Mayıs, 9 Mart, Ayışığı, Sarıkız başta olmak üzere olmak üzere onlarca darbe girişimi gördük.
Hâlâ aynı sorunla uğraşmaya devam ediyoruz.
Asker meselesi, ana mesele olarak siyasi hayatımızı işgal ediyor.
Dün olduğu gibi bugün de, sadece asker değil, askercil siviller de siyasi hayatımızda cirit atıyor...
Tarih 17 Ocak 1960...
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü Başbakan Menderes'i işaret ederek şunları söylüyordu:
"Sabık Başbakan olmaktan bu kadar dehşete düşerek korkan zatın korktuğu şeyin hiç mübalağa edilecek bir hadise olmadığına kendisini inandırması ve alıştırmaya başlaması lazımdır.
Çünkü korktuğu en kısa zamanda başına gelecektir..."
Tarih 27 Mayıs 1960...
CHP'nin tahrikleri, öğrenci mitingleri, Harbiye yürüyüşü, öğretim üyelerinin ihtilal çağrıları sonuç vermiş, İnönü'nün dediği olmuştur.
Menderes artık sabık Başbakan'dır.
İdareye el koyan, albaylar, yarbaylar, yüzbaşılar, teğmenlerden oluşan bir grup subaydı.
37 darbeci subay Millî Birlik Komitesi'ni kurdular.
Anayasa ve TBMM'yi feshettiler.
Siyasi faaliyetleri askıya aldılar.
CHP'lilerin şikâyetleriyle 150.000 kişi hakkında işlem yaptılar.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes, kabine üyeleri, belediye başkanları, yerel yöneticiler başta olmak üzere birçok Demokrat Partili'yi tutuklattılar.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, İstiklal Savaşı kahramanlarından Ali Fuat Paşa, eski Genelkurmay Başkanı Mehmet Nuri Yamut da tutuklananlar arasındaydı.
Yassıada'da hapsedildiler.
412 kişiydiler...
Ağır şartlar altında yargılandılar.
Yassıada'da tutuklulara kötü muameleler yapıldığı anlatıldı.
Bu kötü muamele nedeniyle İçişleri Bakanı Namık Gedik'in ve Konya Valisi Cemil Keleşoğlu'nun intihar ettiği ileri sürüldü.
(Hediye edilmiş) köpek ve (düşürülmüş) bebek davası gibi tahkir edici suçlamalarla, gençleri kıyma makinesinden geçirdikleri gibi sahte ve garip iddialarla karşı karşıya kaldılar.
Verdikleri doğal ve meşru siyasi kararlar nedeniyle sorgulandılar.
Anayasa'yı ihlâl davası başta olmak üzere 19 ayrı davadan yargılandılar...
14 Ekim 1960 günü başlayan davalar 15 Eylül 1961 günü sona erdi.
14 DP'li idama mahkûm edildi.
Bunlar Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Meclis Başkanı Refik Koraltan, milletvekilleri Agâh Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Hamdi Sancar, Nusret Kirişcioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman idi.
Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın cezaları kararın hemen ertesi günü, 16 Eylül'de, Adnan Menderes'in cezası ise 17 Eylül 1961'de infaz edildi.
Diğer ölüm cezaları Milli Birlik Komitesi'nce müebbet hapis cezasına çevrildi.
143 DP'li 4 yıl 2 ay, 117 kişi 5 yıl, 15 kişi 6 yıl, 6 kişi 7 yıl, 2 kişi 8 yıl, 17 kişi 10 yıl, 3 kişi 15 yıl, l kişi 20 yıl, 30 kişi müebbet hapse mahkûm edildi.
Geri dönüş başlamıştı...
Darbecilerden Gürsel Cumhurbaşkanı oldu.
Milli Birlik Komitesi üyeleri ömür boyu kaydıyla tabii senatör statüsü kazandılar.
Darbecilerden Türkeş parti kurdu.
Yassıada subayları yıllardan sonra yeni darbe girişimlerinde yer aldılar, kimisi orgeneral oldu...
Siyasi hayatımıza Milli Güvenlik Kurulu girdi.
İç Hizmetler Kanunu çıkarıldı.
Ve askerin siyasi rolü derinleşti.
Celal Bayar yıllar sonra şunları söyleyecekti:
"27 Mayıs olup bittisi başarıya ulaşmamış ya da hiç yapılmamış olsaydı, ne ordu içinde cuntalar kurulacak ne 12 Mart, 12 Eylül müdahaleleri yapılacak, ne de demokrasi dejenere edilebilecekti..."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.