• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 10 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 12 °C
  • Berlin 5 °C

12 Eylül

Ahmet Altan-

Biliyorsunuz, “intikam soğuk yenen bir yemektir” lafı nerdeyse dünyanın bütün dillerinde var.

Ama ben iki generalin yataklarından yarı uyuklayarak mahkemeye cevap vermeye çalıştıklarını gördüğümde, “intikamın soğuyunca” çok da fazla bir tadı olmadığını düşündüm.

Sadece o iki generalin değil, kendi halklarına karşı zorbalaşan herkesin bir gün hesap verdiğini görmeyi hep istedim doğrusu.

O tür insanların kendilerini güçlü hissettiklerinde yüzlerinde beliren küstah ve arsız bir ifade vardır, o sırada güçsüz durumda olanlara karşı yukardan bir bakış, o yukardan bakışta biriktirilmiş onca ezikliğin ve kompleksin zavallı bir tatmini görülür.

Kenan Evren’in kendi gücüyle sarhoşlaşmış o kaygan sesini hâlâ tüylerim diken diken olarak hatırlarım.

Sanırım zorbalara duyduğum nefret hiç bitmeyecek.

Öfkem de öyle.

Ama benim gördüğüm o sahnede iki darbeci değil iki ihtiyar duruyordu.

Bu toplum onlara daha güçlü oldukları sırada dersini verebilsin isterdim.

Bunu yapamadık.

Kabul edelim ki ödlek bir toplum bizimkisi.

Evren’in Anayasa’sına yüzde doksan iki destek veren toplum burası.

Darbecilerle hesaplaşırken biraz da kendimizle hesaplaşmamız gerekiyor bence.

Bu toplum hâlâ Evren’in Anayasa’sını değiştiremedi.

Hâlâ onun Siyasal Partiler Yasası’nı değiştirmedi.

Hâlâ onun Seçim Yasası’nı değiştiremedi.

Bunları değiştirmemek, otuz yıldır bir darbe anayasasıyla yaşamayı içine sindirmek, herkesi darbeciliğin parçası yapmıyor mu?

Bunca zaman o yasaları değiştirmeyen, o yasalardan yararlanmaya uğraşan siyasetçiler aslında birer “küçük Evren” olmuyorlar mı?

CHP hâlâ o anayasanın girişini koruyabilmek için kıvranmıyor mu?

Hâlâ “Türkiyeli” sözcüğünü kullanacak bir olgunluğa erişmeyi başaramamış bir ana muhalefet partisinin olduğu bir ülkedeyiz.

Darbecileri yargılıyoruz.

Ama “darbe”, anayasasıyla, yasalarıyla, kurumlarıyla orada lök gibi duruyor.

Ya zorbalık?

Zorbalık bitti mi?

Bu ülkede hâlâ kendini “güçlü” görenler, güçsüzleri aşağılamıyor mu?

Herkesin “eşit” olduğu bir sistem kurabildik mi?

Daha kalabalık olanın, daha güçlü olanın diğerini ezdiği bir düzen hâlâ sürmüyor mu?

Gerçekler hâlâ halktan saklanmıyor mu?

Medya hâlâ güçlünün soytarısı gibi davranmıyor mu?

Darbeciler, zorbalığın en somut, en ele gelir biçimini ortaya koyarlar.

İnsanları öldürürler, süründürürler, hapislere atarlar, işkenceler yaparlar.

Buna duyulan öfke biter mi?

Bitmeli mi?

Peki, zorbalık sadece “darbecilerden” geldiğinde mi öfkelendiricidir?

Zorbalığın her türü aynı öfkeyi yaratmaz mı?

Bir toplum bu kadar ödlek olduğunda yaratmaz işte.

Bu coğrafyada hayatın eksenini “zulüm” oluşturuyor.

Hayat o zulmün etrafında dönüp duruyor.

Mazlumla zalim, zalimle mazlum sürekli yer değiştirip duruyor, zalimin kimliği, mazlumun kimliği değişiyor ama anasını sattığım zulüm hep orada dikenli kuyruğunu keyifle sallayarak varlığını sürdürüyor.

Zulüm niye hep var?

Ölüm niye hep var?

Niye hep güçsüzler eziliyor?

Niye halkı çocuk kandırır gibi kandırıyor, bir de bununla övünüyorlar?

Bu toplum ödlek çünkü, bu toplum ezilmiş, bu toplum kendini özdeşleştireceği bir “güçlü”, kendini özdeşleştireceği bir “zalim” arıyor.

“Ödlek değiliz”
desenize.

Ben de size “sustuğunuz”, ağzınızı bile açamadığınız konuları tek tek sayayım.

Zorbalardan nefret ederim ben.

Öfkem hiç bitmez.

Bitmeyecek de.

Siz akıllı olun, siz sakin olun, siz zorbaların kendini beğenmişliklerini yelpazeleyin, siz zulmün “iyi yanlarını” bulun, siz zulmü ikna metodunuzla durdurmaya uğraşın.

Benden beklemeyin öyle şeyleri.

Zorbalıktan tiksinirim ben, hangi kılığa girerse girsin aynı iğrentiyi yaratır bende.

İntikam değil istediğim, zulmün bitmesini istiyorum ben.

Zorbaların o aşağılık sırıtışı bu toplumun yüzünden silinsin istiyorum.

Ben bundan vazgeçmem dostlarım, zulme duyulan öfkeden hoşlanmıyorsanız siz benden vazgeçin.

  • Yorumlar 7
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • menuridem23 Kasım 2012 Cuma 08:40Ahmet Abi

      Sen kulvarında bir tanesin hiç senden vazgeçilirmi.

      Yanıtla (0) (0)
    • adamın biri23 Kasım 2012 Cuma 09:18Sen ışıksın

      Sen ışıksın sayın Altan.Vazgeçmemizi isteme..!IŞIĞI SEVMEYEN KARANLIĞI SEVİYOR DEMEKTİR.

      Yanıtla (0) (0)
    • Güzel insan23 Kasım 2012 Cuma 11:27sen

      senden vazgeçmemek gerek. toplumun temel dinamiğisin seni seviyoruz. Barışa her zaman katkı yapıyorsun.

      Yanıtla (0) (0)
    • meyra23 Kasım 2012 Cuma 14:20n'apmalı

      Neden yöneticiler daha ziyade zorbalardan çıkıyor? Yönetici olduklarında mı zorbalaşıyor insanlar yoksa? Ego daha hızlı mı yol alabiliyor bünyelerinde?
      Bana saygılı olmayı öğrettiler, dinlemeyi öğrendim ben. Ama beni dinlemiyorlar bile. Nasıl başa çıkılır ki böyle bir edepsizlikle? Zorbalarla nasıl başa çıkılır, korkmasan bile.. Ben de mi edepsiz olmalıyım? O zaman ne farkım kalır ki onlardan? Işık mı karanlığı yok ediyor yoksa karanlık mı ışığı

      Yanıtla (0) (0)
    • adiyok23 Kasım 2012 Cuma 15:21ifademi almaya gelirlerse inatahar ederim dememiş miydi?

      Bu asmayalimda besleyelimmi diyen kişi, benim ifademi almaya gelirlerse inatahar ederim demisti. Ne oldu. yakinda aglaya aglaya beni bagislayin derse hic sasilmasin. Mahküm olur bir hücrede nefessiz kalir insallah. sana verilecek en agir ceza bile az gelir

      Yanıtla (0) (0)
    • ZEYNEP23 Kasım 2012 Cuma 15:56YİNE AYNI AHMET ALTAN

      Yazının yine yarısını okudum sonra öfke yine öfke... Sol tarihini iyi bildiği kesin tavsiyem peygamberler tarihini okuması çünkü asıl hakikat mücadelesini onlar vermiştir. Hem de son olanı yani ahireti kazanarak... Öfkeyle ancak ölüm oruçları tutulur ve mağduriyet üzerinden siyaset yapılır. Hakikatten uzaklaşılır. Ama yaşamın amacı HAK-İKAT'e ulaşabilmektir ve bu da öfkeyle olmaz,olmaz,olmaz...

      Yanıtla (0) (0)
    • erol23 Kasım 2012 Cuma 17:36Tersten bakanlar

      ZEYNEP adlı yorumcu:
      Sol tarihini bilmediğin kesin, hakikat mücadelesiyle tekamül gerçekleşmiyor maalesef. Biraz sosyoloji, tarih,f elsefe oku... öfkeyi sözlük anlamıyla anlayan bir kişinin, cihad konusunda da mı aynı şeyi düşünür merak ettim.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89