Partimiz HAK-PAR’ın oylarında artış eğilimi daha 2014 yerel seçimlerinde başlamıştı. O seçimde oylarımızı 2009 yerel seçimlerine göre yaklaşık iki katına çıkarmıştık (27 binden 52 bine…) 7 Haziran seçimlerinde HAK-PAR’ın oylarında yine nispi bir artış vardı (59 bine ulaşmıştı.) Son seçimde ise oyumuz 110.000’in üstüne, yani nerdeyse iki katına çıktı.
Üstelik Partimiz bunu çok zor koşullarda başardı. Mali olanaklarımız gülünç derecede sınırlıydı. Yandaş bir TV ve günlük gazetemiz yok. Türkiye medyası, yandaşı-karşıtı ve “merkez medyası” ile bu seçimde de kapılarını bize kapadı. Üstelik kimi TV ve gazeteler seçim sürecinin daha başında “HAK-PAR’ın AK Parti yararına seçimden çekildiği” yalanını yaydılar ve tüm uyarılarımıza rağmen bunu sürdürdüler, ya da düzeltme gereğini duymadılar. Bazı çevreler bu yalanı ısrarla kullandılar.
Tüm bu olumsuz koşullar içinde, Partimizin oylarının böylesine istikrarlı biçimde artması, hele son seçimde ikiye katlanması büyük başarıdır. Bunun nedenleri var.
Birinci nedeni şu: Partimiz ülke gerçeğine uygun, ileri, sorunlara doğru teşhis koyan ve doğru çözüm öneren bir programa sahip.
Ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorununun çözümü için gerçekçi ve çağdaş bir çözümü öneren parti biziz, federatif çözümü öneriyoruz.
Alevi sorununun adil, demokratik çözümünü öneriyoruz; bu gerçek bir laiklikle olur.
AB standartlarında bir demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden yanayız.
Ülkeye barışı getirecek ve demokrasinin yolunu açacak siyaset budur. Böylece, kaynakların silaha ve savaşa gitmesini önleyerek, ekonomik sorunları çözecek siyaset de budur.
Tüm bu nedenlerle, sesimizin ulaşabildiği kadarıyla, başta Kürt halkı olmak üzere, kitleler, bu programın ve bu siyasetin değerini giderek anlıyor ve Partimize sempatizan halka büyüyor.
Öte yandan, bazı çevrelerin “Kürt siyasi hareketi” diye nitelemekten hoşlandıkları PKK-HDP kesiminin hiç de Kürt halkının temel haklarını savunmadığı giderek en saf, en koşullanmış olanlar bile anlamaya başlıyor. Bu kesimin savunduğu “demokratik özerklik” içi boş bir proje, aslında bir devlet projesi ve Kürtleri daha yumuşak yöntemlerle asimile etmeye yönelik. Son olarak “Türkiyelileşme” biçimine dönüşerek HDP’nin önüne konan haliyle ise, Kürt kimliğini, Kürt ulusal varlığını yok etmeye yönelik olduğu ayan beyan ortada. Öyle olunca da PKK’nin neden hâlâ silah taşıdığı ve bırakmamakta ısrar ettiği, zaman zaman da “halk savaşı” filan diye halkın burnundan getirdiği, bunca kana, acıya yol açtığı anlaşılmaz oluyor. Bu silahlar ve bu çatışmalar, bu kirli savaş kime hizmet ediyor?..
Aslında PKK gölge etmesin, başka ihsan istemez.
Kürt yurtsever çevreleri ve Kürt dostu insanlar, Kürt sorununun bir an önce çözülüp ülkenin barışa ve demokrasiye ulaşmasını isteyenler, gün geçtikçe HAK-PAR’la diğer kesim arasındaki farkı daha net görüyorlar.
Bu nedenledir ki, bu seçimde hem mevcut oylarımızı koruduk, hem de 55.000 dolayında yeni insan, sesimizi duydu, bize hak verdi ve oylarıyla bize destek verdi.
Tüm bu nedenlerle bu seçimin bir galibi HAK-PAR’dır. İlkeli, kararlı tutum sonuçlarını vermeye başladı.
Yüksek baraj nedeniyle parlamentoya girme şansı olmayan partilerin oylarının daha da eridiği, geçmişte hükümet kurup ülkeyi yönetmiş partilerin bile küçülüp silindiği bir ortamda HAK-PAR’ın başarısı daha da anlamlıdır.
HAK-PAR için baraj dışında olumsuz bir etkeni daha eklemeliyim: Bu da herkesin bildiği gibi, PKK’nin diğer Kürt örgütlerine karşı tutumu, kendisinin dışında bir ses istememesi ve ortaya çıktığı günden bu yana onlara uyguladığı baskıdır. Bu çevre HDP dışındaki partilere oy vermeyi ihanet saymaktadır. Şu anda bölgede, kırda ve kentte çatışmaların devam etmesi bu baskıyı arttırmakta ve bu durum sandığa yansımaktadır. Böylesine bir tehdit ortamında HAK-PAR’a oy vermek çok zor olduğu gibi verilen oyların büyük çoğunluğu dahi sayım sırasında ve daha sonra yok edilmektedir. Bunun Diyarbakır, Van ve Ağrı’daki örnekleri kamuoyuna yansıdı.
Seçmenlerin oylarını diledikleri partiye vermeleri için nispeten rahat bir ortamın var olduğu Batı illerinde HAK-PAR daha yüksek oranda oy alırken Kürdistan illerindeki oy yüzdesinin düşüklüğü bunun göstergesidir. Örneğin son seçimde HAK-PAR Bursa gibi bir batı ilinde 4.500, Muğla’da 2170 oy alırken Diyarbakır’da oyları 1300, Van’da 880’dir.
Batı illerinde HAK-PAR’ın oylarının, bir bölüm ilerici –demokrat insanın yanı sıra, asıl olarak bu bölgeye göç etmiş Kürt seçmenlerden geldiğine kuşku yoktur. Açıkça görülüyor ki Kürt seçmen Batı’da oyunu korkmadan kullanmakta ve politikasını doğru bulduğu, beğendiği HAK-PAR’a verebilmektedir. Oysa Kürdistan’da PKK’den kaynaklanan baskı ortamı buna meydan vermiyor. Öyle olmasaydı HAK-PAR’ın Diyarbakır ve öteki Kürdistan illerinde bugün almış göründüğü oyların onlarca kat fazlasını alacağına kuşku yoktu.
Bir yandan yüzde 10 barajının, diğer yandan silahın ve şiddetin geçerli olduğu bir ortamda demokratik seçimlerden söz etmek gülünçtür. Bu nedenle bu ülkedeki seçim komedisine son vermek için hem seçim barajı kaldırılmalı, hem de silahlar susmalı, PKK tümden silahsızlanmalıdır. PKK’nin silahları ve eylemleri devlete de şiddet uygulamanın gerekçesini veriyor ve Kürt halkının gerçek iradesini ortaya koymasını engelliyor.
Barajın ve şiddetin olmadığı bir ortamda siyaset normalleşecek ve siyasi partiler bakımından dengeler hızla değişecektir. HAK-PAR’ın gerçek gücü, halk desteği de böylesine bir ortamda görünür olacaktır.
Her şeye rağmen, 1 Kasım seçimleri Partimiz bakımından bir dönüm noktasıdır. HAK-PAR bir seçenek olarak kendisini kanıtlamıştır. Bu tutarlı politikayı sürdürmesi durumunda giderek büyüyeceğine ve ülke politikasında daha önemli bir rol oynayacağına inanıyorum.
Siyasette amaca ulaşmak için birinci koşul doğru yolda olmak, ikincisi de ilkeli ve kararlı olmaktır. Bunlardan birisi olmadan hedefe ulaşmak olanaksızdır.
DOĞRU YOLDAYIZ, PARTİMİZE GÜVENELİM, BAŞARACAĞIZ!
- BIST 9380.95
- Altın 3959.505
- Dolar 38.0249
- Euro 42.9901
- İstanbul 6 °C
- Diyarbakır 8 °C
- Ankara 1 °C
- İzmir 13 °C
- Berlin 14 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
1 Kasım Seçimleri üzerine (2) HAK-PAR’ın başarısının nedenleri

Kemal Burkay / Dengê Kurdistan
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Mam Celal'in ardından15 Ekim 2017 Pazar 11:31
- 1 Kasım Seçimleri üzerine (1)07 Kasım 2015 Cumartesi 13:23
- Sosyalizm ve halkların kardeşliği üzerine14 Eylül 2015 Pazartesi 01:00
- Suçluyu yanlış yerde aramak07 Eylül 2015 Pazartesi 09:46
- Darbeciler hesap vermeden çekip giderken10 Temmuz 2015 Cuma 13:27
- İşimiz zor, ama enseyi karartmayın04 Temmuz 2015 Cumartesi 00:25
- Yeni Kobani saldırısı ve süregelen yanlışlar29 Haziran 2015 Pazartesi 07:48
- HDP Barajı geçince ne olacak?29 Mayıs 2015 Cuma 14:22
- İyi saatte olsunlar iş başında27 Mayıs 2015 Çarşamba 20:48
- Kürt sorunu - Türkiye’nin Gordion Düğümü14 Mayıs 2015 Perşembe 16:27
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.