KCK Yürütme Konseyi Başkanı Zübeyir Aydar, Başbakan Erdoğan’ın bugün grup toplantısında yaptığı konuşmaya yanıt vererek, Başbakan’ın sürecin adını koymayarak yaşananları muğlâk bıraktığını söyledi. Aydar, Başbakan Erdoğan’ın çözüm süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulunacağının bazı köşe yazarlarınca belirtilmesine rağmen, grup konuşmasında olumlu yanların yanı sıra olumsuz yanların daha fazla olduğunu söyledi. Lice’de halkın karakol yapılına tepki göstermesi ve akabinde bir Kürt gencinin öldürülmesi sonrasında yaşananlara da değinen Aydar, “Eğer iddia edildiği gibi olay uyuşturucu operasyonları ile ilgili ise neden soruşturma hakkında gizlilik kararı alındı? Neden tarafsız bir heyetin gidip olayı araştırmasına izin verilmiyor? Neden bölge halkını dinlemiyorsunuz?” sorularını öne çıkararak olayın sorumlularının gizlenmek istendiğine dikkat çekti.
Aydar Başbakan’ın grup konuşmasındaki tek millet vurgusuna da dikkat çekerek, “Biz Türk Milleti vurgusuna karşı değiliz. Vurgulansın, yazılsın, çizilsin, bütün hakları ve nitelikleri fazlasıyla sayılsın, saygı duyarız. Ama şunu herkes bilmeli, biz Türk değiliz ve Türk Milletinin bir parçası da değiliz. Türk Milletinin yanında bir de Kürt Milleti ve başka milletler de vardır.” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Zübeyir Aydar, Başbakan’ın grup konuşması ile ilgili Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Bu gün Başbakan Erdoğan’ın grup konuşmasına yönelik bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Hükümete yakın kalemler bu gün grup toplantısında Başbakan Erdoğan’ın ‘çözüm süreci’ konusunda önemli açıklamalarda bulanacağını belirtiyorlardı. Konuşmasına baktım, doğrusu tatmin edici yeni bir şey bulamadım. Olumlu yanların yanında olumsuz yanları daha fazla buldum. Bu çerçevede söylediklerine ilişkin kısa da olsa bazı şeylerin belirtilmesine gerek vardır diye düşünüyorum.
“1- Öncelikle neyin çözüm süreci diye sormak lazım. Bize göre sürecin ismi, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm ve Barış Süreci’dir. Size göre nedir? Sürecin ismini muğlâk bırakmamak ve net koymak lazımdır.
“2- Başbakan yaptığı konuşmada yine TEKlemiş ve TEKleri öne çıkarmıştır. Tek Milletten siz ne anlıyorsunuz? Adını koymamış ama herkes biliyor ki tek millet dediğinde Türk Milletini kastediyor. Biz Türk Milleti vurgusuna karşı değiliz. Vurgulansın, yazılsın, çizilsin, bütün hakları ve nitelikleri fazlasıyla sayılsın, saygı duyarız. Ama şunu herkes bilmeli, biz Türk değiliz ve Türk Milletinin bir parçası da değiliz. Türk Milletinin yanında bir de Kürt Milleti ve başka milletler de vardır. Buna da herkes saygı duymalıdır. Çözümün bir ayağı da budur.
“3- Lice de karakol yapımı nedeniyle yapılan protestoyu ve sonrasında yaşanan olayları götürüp uyuşturucu konusu ile bağlantılandırıyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Bu iddia düpedüz gerçek dışıdır, olayı saptırmadır, suçun üstünü örtmedir ve suçluyu koruma altına almadır. Tam da klasik bir devlet yaklaşımıdır. Olay tamamıyla barış ortamında karakol yapılmasına duyulan tepkidir ve haklı bir tepkidir. Karakolun bölgemizde her zaman baskı, işkence ve ölümle eşdeğer bir anlam kazandığını herkes bilir. Bu halk o karakollardan cok çekti. Herkesi bu konuda empati yapmaya çağırıyorum. Eğer Başbakanın iddia ettiği gibi olay uyuşturucu operasyonları ile ilgili ise, neden soruşturma hakkında gizlilik kararı aldınız? Neden tarafsız bir heyetin gidip olayı araştırmasına izin vermiyorsunuz? Neden ora halkını dinlemiyorsunuz? Neden İnsan Hakları Kuruluşlarının bu konudaki tespitlerine kulak vermiyorsunuz? Bu şekilde olayı saptırarak ve gerçek dışı beyanlarla kimseyi inandıramazsınız
“4- Başbakan, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm ve Barış Süreci hakkında bildik yuvarlak kelimelerle lafı daha fazla dolaştırmamalıdır. Biz Kürt tarafı olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. Şimdi adım atma sırası karşı taraftadır. Karşı taraf kendilerinden ne istenildiğini ve ne yapmaları gerektiğini çok iyi biliyor. Başbakan neyi ne zaman yapacağını açık ve net olarak ortaya koymalı ve zaman geçirmeden hayata geçirmelidir.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.