Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz karşı olduğu anayasa değişiklik paketinin referanduma gitmesi halinde halkı "evet" dememeleri için uyaracağını açıkladı. 22 Temmuz'da Rize'den bağımsız milletvekili seçilerek Meclis'e giren ve geçtiğimiz aylarda Demokrat Parti'ye katılan Mesut Yılmaz halka da "hukuk" uyarısında bulundu. Anayasa değişikliğinin halkın talebinin olmadığını belirten Yılmaz, Hükümetin fiyaskoyla sonuçlanan açılımlardan sonra gündemi değiştirmeye çalıştığını ileri sürdü.
TBMM'de Habertürk TV'den Tülay Ağaoğlu'nun soruları cevaplayan Yılmaz, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TBMM Genel Kurulu'nda oylamaya sunulan anayasa değişiklik paketinde asıl maddeler gelinmediğini ve iktidarın milletvekillerine baskı yapmaması halinde, parti kapatma, anayasa mahkemesi ve HSYK'nın yapısına ilişkin değişiklerin geçmesinin zor olduğunu söyleyen Yılmaz, destek vermeme tavrını da koruduğunu belirtti.
Mesut Yılmaz şunları kaydetti:
"AÇILIMLAR FİYASKO ÇIKTI"
Bu Hükümet çok iddialı bir takım açılımlar yaptı. İşbaşında geldiğinden beri, Kıbrıs açılımı, Kürt açılımı, Ermeni açılımı, son zamanlarda Alevi açılımı ve Roman açılımı... Bütün bu açılımların hepsi fiyasko çıkmıştır. Hiç birinden bir sonuç çıkmadı. Hükümet bu fiyaskoları halkın gözünden kaçırabilmek için ve başta işsizlik olmak üzere, artık dayanılmaz boyutlara varan, halkı ezen ekonomik koşulları bir ölçüde gündemin arka sıralarına itebilmek için, gündem değiştirmeye yönelmiştir.
"ANAYASA HALKIN TALEBİ DEĞİL"
Anayasa değişikliği kesinlikle halkın önceliği, talebi değildir. Eğer bir Türkiye bir anayasa değişikliği yapacaksa halkın en fazla şikâyetler ettiği konularda anayasa değişikliği yapması lazımdı. Mesela milletvekili dokunulmazlıklarında yapması lazımdı. Mesele yasamanın yürütmeyi daha etkin denetleyebilmesi konularında yapmalıydı. Bütün bunları beklerken bene Türkiye'nin hiç gündeminde olmayan, üstelik de Türkiye'yi bana göre daha da olumsuz etkileyecek olan, yargı bağımsızlığını daha da olumsuz etkilemesinden endişe ettiğimiz bir takım değişikliklerin gündeme getirilmesi tamamen siyasi iktidarın kendi ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
"TAVRIMI KORUYORUM"
Bence getiriliş şekli itibariyle, bir uzlaşmaya samimi olarak ihtiyaç duymadan, sadece görünüşü kurtarmak için bir haftalık turlamayla Meclis gündemine getirilen ve Meclis'te kısa sürede bir konsensüs oluşmasına imkan dahi sağlamayacak sürede yasalaşması amaçlanan değişiklilere baştan beri karşı çıktım. Hiç detayına girmeden içeriğine bakmadan olumsuz oy vereceğimi söyledim bu tavrım da devam ediyor.
"REFERANDUMDAN EMİN DEĞİLİM"
Referanduma gidip gitmeyeceği konusunda emin değilim. Daha ilk oylamada çok sınırda bir oyla geçti. Kritik maddeler geldiğinde bu daha da gerileyebilir ve sonunda bazı maddeler paket dışına çıkabilir. O maddelerin paket dışına çıkması da paketi Hükümet için anlamsız hale getirebilir.
"KRİTİK MADDELER BU AKŞAMDAN SONRA"
"Şu anda dün ve bugün görüşülen maddeler aslında herkesin onaylayacağı maddeler. Ana muhalefetin de zaten destek vermeye hazır olduğu maddelerdi. Asıl kritik maddeler bugün akşamdan sonra gelecek olan, parti kapatma, anayasa mahkemesi ve HSYK'nın yapısına ilişkin değişiklerdir. O maddelerde göreceğiz.
"REFERANDUMA GİDERSE HALKI UYARACAĞIZ"
Eğer Meclis'te iktidarın milletvekilleri üzerinde kuracağı baskıyla kıl payı geçer de halkın oyuna giderse o zaman da milleti bu konuda uyaracağız. Bunların yaratacağı sakıncalar konusunda uyaracağız.
HALKA HATIRLATMA
Şunu halkımızın unutmaması lazım; Bu memlekette bağımsız yargı herkese lazım. Teker teker her vatandaşımıza lazımdır. Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede bırakınız parlamenter sistemi, bırakınız başkanlık sistemi demokrasi olmaz."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.