Dönemin Tunceli Jandarma Alay Komutanı olan Albay Kazım Çillioğlu 1994 yılında lojmanda ölü bulunmuş, intihar ettiği öne sürülmüştü. Oğul Gökhan Çillioğlu nun başvurusuyla soruşturma yeniden açılmış, 600 den fazla kişinin ifadesi alınmıştı.
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürüttüğü sırada 1994 yılında lojmanında intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu’na ait silahların ölümünden üç yıl sonra Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı adına düzenlenen sahte belgelerle aileden alındığı ortaya çıktı. Oğul Gökhan Çillioğlu, “O tarihte bu işlemin hangi sebepten yapıldığını sorduğumuzda ‘rutin bir kontrol’ cevabını sözlü olarak vermişlerdi. Biz teslim alınan silahın namlusunun ve iğnesinin daha sonra değiştirilmiş olabileceği şüphesindeyiz” dedi.
1994’te lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak ‘intihar ettiği’ yönünde rapor verilen Çillioğlu’nun soruşturma dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu’nun müracaatı üzerine yeniden açılmıştı. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma kapsamında 600’ün üzerinde kişinin ifadesini alırken, Çillioğlu’nun mezarının açılmasına da karar vermişti. ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile ‘Bozo’ kod adlı Yusuf Geyik hakkında tutuklama kararı çıkarılmasını sağlayan savcılık Çillioğlu’nun ölümünden üç yıl sonra Düzce’deki evine giden iki askerin Çillioğlu’na TSK tarafından verilen iki silaha hangi maksatla el konulduğunu, bu silahlarla ilgili ne gibi incelemeler yapıldığını Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na sordu. Jandarmadan gelen yanıtta, hiçbir tarihte söz konusu silahların kendilerince istenmediği belirtilerek, “Buna ilişkin belge bize ait değil, imzası bulunan kişinin kurumla bağı yok” denildi. Soruşturmayı genişleten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, silahları teslim alan iki askerin şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurdu. Söz konusu askerlerin, ifadelerinde kendilerine verilen emirleri yerine getirdiklerini söyledikleri öğrenildi.
Oğul Çillioğlu: Bu ciddi bir delildir
Oğul Gökhan Çillioğlu, 12 Kasım 1997’de iki rütbeli askerin teslim tebellüğ belgesiyle babasının silahını aldığını ve belirli bir süre sonra teslim ettiklerini belirtti ve şunları anlattı: “O tarihte bu işlemin hangi sebepten yapıldığını sorduğumuzda ‘rutin bir kontrol’ cevabını sözlü olarak ifade ettiler. Yıllarca aklımızda soru işareti olarak kaldı. 2010’da soruşturma dosyasına ıslak imzalı belgeyi (silahların teslim tebellüğ belgesi) sunduk. Bu belge babamın öldürülmesi ile ilgili ciddi bir delildir. Olay yeri tespit raporunda çantadan 7/65 çapında bir merminin alındığı tespiti var. Mezar açıldıktan sonra sol kürek kemiğindeki deliğin 7/65 çapında olması bu silahın cinayet anında kullanılmış olabileceği şüphesini uyandırdı. Silahın namlu ve iğnesinin daha sonra değiştirilmiş olabileceği şüphesindeyiz.” Çillioğlu, Yeşil (Mahmut Yıldırım) ile Bozo’nun (Yusuf Geyik) yakalanacağı ve birçok dosyanın aydınlanacağı düşüncesinde olduğunu söyledi. (Radikal)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.