"Yasak bize ‘anormal insan’ muamelesi yapmak için var. Oysa anormal olan, tedaviye muhtaç olanlar Kemalizm, çağdaşlık, aydınlanma, ulusal kimlik vs. gibi zorba ideolojiler adına yasağı dayatanlardır."
Başörtüsü meselesinde nereye gelindiğini, yoğunlaşan çözüm önerileri ve tartışmalara nasıl yaklaşılması gerektiğini yazan Kenan Alpay, yasağı fiilen geçersiz kılma çabalarına hız verme ve yasakçıları teşhir etme, kınama yolunda daha aktif olmamız gerektiğine dikkat çekti.
"Şu noktada net olmalıyız: Başörtüsü yasağının aklen, ahlaken ve kanunen meşru hiçbir dayanağı yoktur! Dolayısıyla yasakçıların gerekçesi ne olursa olsun durdukları yer, aldıkları tavır kesinlikle gayri meşrudur. Biz ise başörtüsü yasağını sürdüren her kim olursa olsun zulme karşı mücadele etmekle mükellefiz." diyen Alpay, yasakçıları isimleriyle, resimleriyle, kurumlarıyla kamuoyuna teşhir etmek gerektiğini belirtti.
"Bir fişleme faaliyeti olarak değil bir zorbalığın, ahlaksızlığın, İslâm'a ve Müslümanlara savaş açan zorbaların kamuoyunda kirli yüzleriyle, karanlık vicdanlarıyla tanınması için gereklidir bu tavır. Yasakçıların Allah'tan korkusu yoktur ama kullardan biraz olsun utanması vardır belki."
"Kimsenin bizim inancımızı, kimliğimizi, tercihimizi hizaya çekme hakkının olmadığını yüksek sesle ilan etmeliyiz. Rektör, dekan, profesör, doçent, okutman vs. sadece bizlere öğrenimle alakalı bilgi ve tecrübe aktarabilirler."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.