HSYK Başkanvekili Kadir Özbek de Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker gibi, paketten duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Yargıtay Başkanı Gerçeker, tasarıyla ilgili "sezgilerimiz var" derken, HYSK Başkanı Özbek ise "tereddütlerimiz var" ifadesini kullandı.
Özbek, HSYK'dan çıkışında gazetecilerin Anayasa Değişiklik Taslağına ilişkin soruları üzerine, metnin yargının sorunlarına yanıt verecek nitelikte olmadığını savunarak, ''Yargının sorunlarına yanıt vermekten uzak, yargı içinde büyük sorunlar yaratacak ve öyle sanıyorum ki yargıdan kamuoyunun milletin beklediği çözümlere çok uzak olan bir metindir'' dedi.
Özbek, bir soru üzerine, ''Kusura bakmayın, yüksek yargı ile dalga geçiyorlar'' diye konuştu.
Kadir Özbek, haber tv'lerinden canlı olarak da yayınlanan bu konuşmasını yaparken çok gergin görünüyordu.
Özbek, taslağın açıklandığı saatlerde yaptığı açıklamada ise, tasarıda HSYK için öngörülen değişiklikleri eleştirmişti. Daha önceki açıklamalarında ise Özbek "hedef HSYK'dır" demişti.
YARGITAY'DAN DA AÇIKLAMA GELDİ
Hükümetin bugün kamuoyuna açıkladığı yeni Anayasa paketine Yargıtay Başkanlığı'ndan da ilk açıklama geldi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker basına yaptğı açıklamada, hükümetin hazırladığı tasarıyı kurdukları komisyonla incelediklerini belirtirken hükümetin hazırladığı tasarının Anayasa'yı ihlal eden düzenelemeler içerdiğini savundu. Gerçeker, kurulan komisyonun incelemelerini bitirdikten sonra konu hakkındaki görüşlerini açıklayacaklarını söyledi.
"ANAYASA'YA AYKIRI"
Gerçeker yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Düzenleme Anayasa'ya aykırı. Bu düzenlemeler Anayasa'ya aykırı düzenlemelerdir. Detaylı inceleme için bir komisyon oluşturduk. Değişiklik için geniş bir mutabakat göremiyoruz. Başkanlar Kurulu’nda konuyu görüştük. Başkanlar Kurulu’ndan bir komisyon oluşturduk. Taslak metni inceledikten sonra kamuoyunun bilgisine sunmayı düşünüyoruz. Yargı, anayasamızda üç ana erkten birisidir. Bu üç ana erk devlet düzenimizi oluşturur. Yargı yetkisini anayasadan almaktadır. Yargı yetkisini Türk milleti adına kullanmaktadır. Biz yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi için bir şeyler isterken kendimiz için istemiyoruz. Demokratik ülkelerde yargı bağımsızlığı en üst seviyede tutulmuştur. Biz yapılacak düzenlemelerin mutlaka yargı bağımsızlığını güçlendirici olmasını istiyoruz. Değiştirilmek istenen maddelere bakıldığında yargı bağısızlığını daha da geriye götüren düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Bu düzenlemeler anayasaya aykırı düzenlemelerdir. Yargının birliği ve bütünlüğünü bozan adalet bakanı ve müsteşarının kurulda yer alması ve etkinliğini sürdürmesidir. Bunlar yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığına olumsuz etki yapan etkenlerdir. 15 bin hakim ve savcı kadrosunun önemli miktarı boş durumdadır. Koşullarımız korkunç derecede kötüdür."
YARGIYI ELE GEÇİRME İDDİASI
Yapılan düzenlemelerin, yargıyı kuşatmanın da ötesinde yargıyı ele geçirmekle eş anlamlı olduğunu savunan Gerçek konuşmasına şöyle devam etti: "Parti kapatma davasının TBMM’nin iznine bağlanması da kuvvetler ayrılığına tamamen aykırı bir sistemdir. İleride bu şekilde kurulan kurumların ne getirip ne götüreceğini göreceğiz. O zaman bunun sorumluluğunu bugün bun düzenlemeyi yapmak isteyenler üstlenecektir. Yargı sisteminde hiçbir zaman kast sistemi gibi bir sistem söz konusu olamaz. Bu düzenlemeler yapılırken AB örnek gösteriliyor. Her ülkenin kendine özgü koşulları var. Her ülke kendi koşullarına uygun modeller oluşturmalıdır. Avrupa’da yargı bağımsızlığının en önemli unsurlarından biri bakan ve müfettişin kurulda yer almamasıdır. Venedik kriterlerinin işimize gelenini alıp işimize gelmeyenini almazsak bu iyi olmaz."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.