Wikileaks tarafından yayımlanan bir belge, Obama yönetiminin füze savunma sistemi politikasında yaptığı değişikliklerin perde arkasını ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu. Buna göre, Obama yönetimi sistemi doğrudan İran'a karşı bir savunma olarak kurmayı hedefliyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın, George W. Bush döneminde geliştirilen füze savunma sistemi planını, Rusya’nın kaygıları nedeniyle değil tamamen İran'ın askeri gücünün artması ve bunun yarattığı tehdidin büyümesi üzerine değiştirdiği ortaya çıktı.
Wikileaks'in bugün yayımladığı 18 Eylül 2009 tarihini taşıyan ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından büyükelçilere gönderilen notta, Başkan'ın Avrupa'ya kurulacak füze savunma sistemiyle ilgili kararının ayrıntılarına yer verildi.
Belgede, "Başkan, Savunma Bakanı Gates ve Genelkurmay Başkanlığı'nın, İran'dan Avrupa'da konuşlu güçlerimize ve ailelerine ve müttefiklerimize yönelebilecek tehditlere karşı iyileştirilmiş bir füze savunma sistemi kurulması yönündeki ortak tavsiyesini kabul etmiş bulunuyor" denildi.
Rusya yüzünden değişti denmişti
Obama, Eylül 2009'da Bush zamanında Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne savunma sistemi kurulması yönündeki politikasından vazgeçtiğini açıklamıştı.
Obama'nın bu kararı, Bush dönemindeki politika yaklaşımının Rusya'nın rahatsızlığından dolayı aldığı öne sürülmüştü. Obama'nın açıklamasında tehdit ülke olarak İran'ın adını anması da Rusya'yı rahatlatacak bir hamle olarak algılanmıştı.
Oysa ki Wikileaks'ten sızan belgede, ABD'nin yeni aldığı bilgiler doğrultusunda İran'a yönelik savunma anlayışını değiştirmek istediği ortaya çıktı.
İran Türkiye'yi vurabilecek güçtü
Belgede şu kritik ifadeler yer alıyor: "İran'ın halihazırda elinde Ortadoğu'daki komşularını, Türkiye'yi ve Kafkasları tehdit edebilecek nitelikte yüzlerce balistik füze bulunuyor ve Avrupa'nın daha da içlerine ulaşabilecek balistik füzeleri faal olarak geliştiriyor ve test ediyor.
"İran'ın füze yeteneklerine yönelik kaygılarımız İstihbarat Topluluğumuzun İran'ın nükleer silah geliştirme opsiyonunu saklı tuttuğu yönündeki değerlendirmelerinin sürmesinden dolayı daha da artmış durumda."
Belgede, Gates'in politika değişikliğini İran'ın bölgesel balistik füzelerinin yaratığı tehdidin önceki beklentilere kıyasla daha hızlı bir şekilde geliştiğinin görülmesi üzerinde yaptığı ifade edildi.
NATO belgelerinde İran yer almadı
Obama yönetiminin önerdiği füze savunma sistemi, 2010 yılında NATO'nun en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.
Sistemin sensörlerinin kurulacağı ülkeler arasında Türkiye'nin de adı geçiyor. Ancak Türkiye, NATO belgelerinde tehdit olarak İran'ın adının yer almasına karşı çıkıyor.
Bu nedenle Aralık ayındaki NATO zirvesinde kabul edilen stratejik konsept belgesinde İran'ın adı yer almadı. Bugün Wikileaks'in yayımladığı belge ise ABD'nin onaylanan projeyi tamamen İran'a yönelik hazırladığı ve başta Rusya olmak üzere diğer ülkelere de bu şekilde anlattığını ortaya koydu.
Clinton'ın büyükelçiliklere gönderdiği belgede, Obama'nın açıklamasını yapmasından yarım saat önce görev yapılan ülkelerdeki ilgili kişilere konuyla ilgili bilgi verilmesi isteniyor.
“Radarlar Rus füzelerini takip edemeyecek"
Bu ülkelerden özellikle Rusya ve Japonya'ya ayrı bölümler açılarak, meselenin nasıl sunulması gerektiği anlatılıyor.
Clinton, büyükelçilerden yapacakları temaslarda füze kalkanı ve sensörlerinin hangi ülkelere yerleştirileceği yönünde bir soru gelmesi üzerine "bu tarz özel konulara şu aşamada girmemelerini" istiyor.
Belgede, Obama'nın açıklamasından önce Ulusal Güvenlik Danışmanı General Jones'un Rusya büyükelçisi Kislyak'a konuyla ilgili bilgi vereceği ifade ediliyor.
ABD Rusya'ya, "Bu karar, uzun bir gözden geçirme sürecinin sonunda alındı ve İran'ın balistik füze programıyla ilgili yeni bilgiler bu kararın ortaya çıkmasına neden oldu" mesajını verdi.
ABD, yerleştirilecek radarların hiçbir şekilde Rus füzeleri hakkında bilgi toplama kapasitesinde olmadığı ve bu nedenle de İran'a en yakın noktalara yerleştirileceğini anlattı.
Japonya'nın Rusya kaygısı
ABD'li yetkililerin ayrıca Japonya'ya da konuyu Tokyo hükümetinin kaygılarını giderek şekilde anlatmayı hedefledikleri görüldü.
Belgeye göre, Japon yetkililere, politikanın "gözden geçirilme sürecinde Japonya'nın ABD ile Rusya arasında süregelen görüşmelerle ilgili kaygıları ve çekincelerinin kabul edildiği ve göz önüne alındığı" mesajının verilmesi istendi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.