Frankfurter Allgemeine Zeitung Donald Trump'ın uluslararası ticari anlaşmalara değer vermediği yorumunda bulunuyor:
"Trump aklını ticaret fazlasına takmış. Amerika sokaklarındaki Alman otomobillerinden ziyadesiyle rahatsız oluyor. Kendimizi kandırmayalım: Ticari anlaşmazlığı tırmandırmamak ne kadar önemliyse, Trump'a teslim olmakla da bir şey kazanılmaz. Anlaşmazlığı tırmandırmaya kararlı olan Trump, Avrupalıların iyi niyetle hazırladıkları, ABD'ye ihraç edilen Avrupa mallarının ABD'nin ulusal güvenliğini ne ölçüde tehdit ettiğine dair araştırmalarla bu tutumundan vazgeçirtilemez. Aksine mesnetsiz bir argümana hak etmediği halde inandırıcılık kazandırılmış olur. Trans Pasifik Ortaklığı ve Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Otaklığı anlaşmalarına değer vermeyen Trump'ın gümrük ve bariyerlerin topyekûn kaldırılması şeklindeki önerisinde samimi olduğu iddia edilemez.”
Süddeutsche Zeitung "rezalet" olarak nitelendirdiği G7 zirvesinin Avrupa'nın daha sıkı kenetlenmesi gerektiğini ortaya koyduğunu yazıyor:
"Almanlar en geç Trump'tan beri dişe diş söz konusu olduğunda Avrupa'dan başka seçeneklerinin olamayacağını idrak etmelidirler. Daha fazla Avrupa'nın Almanya'ya pahalıya mal olmasından çekinenler, önce Almanya'nın tek başına Trump Amerika'sıyla başa çıkabilmek için ne ödeyeceğini düşünmeliler. Bu tarihi anda Almanya Başbakanı tereddüt etmemelidir. Büyük Avrupalı Helmut Kohl'ü örnek alıp Fransa ile omuz omuza vermelidir. Büyük jest ve küçük yakınlaşmaların zamanı gelmiştir. Merkel ve Macron derhal Avrupa'yı yenileme girişimi başlatmalıdırlar. Almanya ancak güçlü bir Avrupa'nın parçası olarak Trump'a ve diğer zorluklara karşı çıkabilir.”
Die Welt gazetesi de Avrupalıların kendilerinden başka kimseye güvenemeyecekleri görüşünü öne sürüyor:
"Quebec'teki G7 zirvesi Başkan Trump'ın şimdi gerçek kişiliğine kavuştuğunu gösterdi. Dolayısıyla zirve ‘rezaleti' küçük bir hata değil, Avrupa'yı gelecekte nelerin beklediğinin habercisidir. ABD Quebec'te Batı'nın liderliğine veda etti. Bu bakımdan Avrupa Birliği'nin diğer Batı ülkeleriyle birlikte B planı hazırlama vakti gelmiştir. Avrupa, yaşadığımız bu bambaşka dünyada bir an önce zamanın gereklerine ayak uydurmalıdır.”
Frankfurter Rundschau gazetesinin hayal kırıklığı yaratan G7 zirvesini konu alan yorumu ise özetle şöyle:
"Şoka uğrayan müttefiklerin zirvenin kapanış bildirisinde ısrar edecek olmaları doğrudur. Ama bu da içine düştükleri derin çaresizliğin dışa vurulmasından başka bir şey değildir. Trump aynı zamanda Avrupa'nın anlaşmazlık içinde olmasından ve jeopolitik aktörlük yapamamasından güç alıyor. Ancak yine de verilecek yanıt çok taraflılığa veda etmek olamaz. Demokrasinin esası, anlaşmazlıklara dayanabilmek ve bazen de tartışarak anlaşmazlıkları ortadan kaldırabilmektir. Tam da bu değerler silsilesine önemli ölçüde şekil veren ABD'nin Trump liderliğinde konsensüsten çekilmesi ne kadar acı da gelse, diyaloğu kesme nedeni olamaz. Aksine vakit geçirmeden diyaloğa yeni kalıplar aranmalı ve Avrupalı ortakların da olduğu hatırlanmalıdır.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.