Gazetenin Josh Rogin imzalı haberinde yer alan iddiaya göre ABD, "Esad'a karşı savaşan El Nusra Cephesi'nin bombalanması için ortak operasyon düzenlenmesi karşılığında, Ruslardan da Esad'ı, ABD'nin terörist olarak görmediği silahlı gruplara saldırıları sona erdirmeye ikna etmesini" istedi.
Anlaşma metnin Rus hükümetine haftalar süren müzakerelerin ardından Pazartesi günü sunulduğunu ve Başkan Obama ile Dışişleri Bakanı John Kerry'nin kişisel olarak desteklediklerini ifade eden Josh Rogin'in yazısının bir kısmı şöyle:
"Anlaşmanın en önemli noktası, öncelikli olarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetine karşı savaşan El Kaide'nin Suriye kolu El Nusra Cephesi'ne karşı geniş bir bombardıman koordine etme ve hedeflerin paylaşılması için Rus hava kuvvetleriyle güçleri birleştirip işbirliği yapma sözü vermesi."
"(Karşılığında da), Ruslardan, Esad rejimini ABD'nin terörist olarak değerlendirmediği Suriyeli muhalif gruplara karşı bombardımanı sonlandırma baskısı yapmaları talep edildi. ABD Rusya'ya bu grupların tam olarak coğrafi konumlarını vermese de, Esad rejiminin hava saldırılarından uzak coğrafi bölgeleri belirlemeyi önerdi."
"Yetkililer, Savunma Bakanı Ashton B. Carter'ın bu öneriye karşı çıktığını ama sonunda Başkan'ın kararına uymak zorunda kaldığını söyledi. Beyaz Saray'ın Suriye'yle ilgili kararına öfkelenen yönetimin içinden ve dışından birçok isime göre yeni plan birçok açıdan oldukça sorunlu."
Washington Post gazetesine konuşan ABD'nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford da plana karşı çıkan isimlerden.
El Nusra Cephesi ile diğer silahlı grupları birbirinden ayırmak için yeterli istihbarat bulunmadığını savunan Ford'a göre "Rusların Esad rejimine baskı uygulama niyeti de yok."
Gazetenin yazarı Josh Rogin, Suriyelilerin belirlenen bölgeleri bombalamayı kabul etmesi durumunda bile, El Nusra Cephesi ile diğer grupların sahada yeniden konumlanabileceklerini ve El Nusra Cephesi'nin bombalanmasının sivil ölümlerine de neden olabileceğini, böylelikle de grubun yerel halkın desteğini alabileceğini belirtiyor.
Gazeteye konuşan Robert Ford da "Bana çok anlamsız geliyor. Eğer Suriye'deki El Kaide'yi yok etmeye çalışıyorlarsa, bombalamanın gerçekten en iyi yol olduğunu mu düşünüyorlar? F-16lar radikal örgütlerin kendilerine üye kazandırmaları sorununu çözmüyor" dedi.
'Ukrayna etkisi'
Gazetenin haberinin devamında şu satırlar var:
"El Nusra Cephesi, Esad'a karşı savaşıyor. Eğer plan başarılı olursa Esad çok daha iyi bir konumda olacak. Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nden Andrew Tabler, Esad'la savaşan diğer Sünni Arap örgütlerin de çok daha zayıflayacağını söylüyor. Bu strateji, Esad'ın Halep'i ele geçirmesini sağlayabilir, bu da iç savaşta kendi tarafından çok büyük bir zafer olur."
Andrew Tabler de "ABD ve Rusya, El Nusra Cephesi'ne yönelirse bu Halep ve İdlib'de sahadaki dinamikleri değiştirir. Kesinlikle Esad rejiminin faydasına olur ve potansiyel olarak Kürtler ve IŞİD de faydalanır" yorumunu yapıyor.
Gazeteye konuşan yetkililere göre bu anlaşma Rusya açısından yalnızca Suriye'yle ilgili değil: "Rusya Devlet Başkanı Putin, askeri işbirliğinin artmasıyla Rusya'nın da öneminin kabul edileceği ve Ukrayna'ya müdahalesinin ardından yalnızlaşan Moskova'nın uluslararası toplumdaki konumunun da düze çıkacağı görüşünde."
Andrew Tabler de bu görüşünü şu sözlerle dile getiriyor: "Ruslar ABD ile askeri işbirliğine gitmek istediklerini açıkça ifade ettiler, yalnızca terörle mücadele için değil aynı zamanda dünyadaki konumunu da geliştirmek için. Saflarına geri dönmenin bir yolu."
Washington Post, anlaşma önerisiyle ilgili Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby'nin yorum yapmayı reddettiğini ancak temel prensiplerini savunduğunu belirtip Kirby'nin şu sözlerini aktarıyor:
"Rusya'nın, rejimin çatışmaların durması anlaşmasına uymasıyla ilgili yükümlülüklerini açıkça ifade etmişti. Suriye'deki El Kaide'nin ulusal güvenliğimize oluşturduğu tehlikeye dair da açık olduk. Bu her iki meseleye karşı alınacak önlemlere bakıyoruz."
Washington Post'a göre "Beyaz Saray'ın Suriye'deki önceliği, iç savaşın çözüme kavuşması veya Esad'ın görevini bırakmaya zorlanması değil."
"Yönetimdeki üst düzey yetkililer Rusya ve Esad'ın ateşkesi ihlal ettiğini ve siyasi süreci ilerletme iradesi göstermekte başarısız olduklarını kabul ediyor. Fakat Beyaz Saray, Esad rejimi üzerindeki baskıyı artırma planına geri dönmeme kararı aldı."
Beyaz Saray'ın ihlallere rağmen ateşkesi sürdürmek ve ilerlememesine karşın siyasi süreci devam ettirmek istediğini belirten Washington Post yazarı, CIA Başkanı John Brennan'ın da Çarşamba günü yaptığı konuşmada "Rusya'nın aktif işbirliği olmadan siyasi cephede ilerleme sağlanmaz" sözlerini de hatırlatıp yazını şu yorumla sonlandırıyor:
"Rusya'yı Suriye'deki siyasi sürece katmanın bedeli Suriyeli muhalifleri terk etmek ve Esad'ın eline geniş topraklar vermekse, bu kötü bir anlaşmadır. Eğer Rusya ABD'nin teklifini kabul eder ve yükümlülüklerini yerine getirmezse, daha da kötü bir anlaşma olacaktır."
"Obama yönetimi, son aylarında anlaşılır bir şekilde Suriye politikasını kurtarmak için yaratıcı yollar bulmaya çalışıyor. Ama Obama'nın Putin'e yaptığı önerinin, Rusya karşısında ABD'ye ve Obama görevini bıraktıktan sonra da Suriye krizine maliyetleri olacak."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.