Konu hakkında Rebwar Said adlı Kürt vatandaş, “Şii milisler şehri ikiye böldü. Kürtler’i bu tarafa, Türkmenler’i diğer tarafa... Bazı devlet daireleri o tarafta kaldı; yapmamız gereken bir iş olursa gitmeye çekiniyoruz” dedi.
Bir diğer vatandaş Hejar Ahmed ise, “Heşdi Şabi mensupları sürekli şehir içerisinde devriye geziyor. Yine bazı binalara keskin nişancılar diktiler. Burada öldürseler, asayiş gelip bizi almaz” ifadesini kullandı.
Tuzhurmatu Kaymakamı Şelal Abdul, halkın endişe etmemesi gerektiğini, yapılanların sadece güvenlik için olduğunu öne sürdü.
Heşdi Şabi yetkilisi Mehdi Abdullah ise, “Bu şehirde uzun yıllardır beraber yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Biz yine Kürt tarafıyla görüşmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
12 Kasım’da Şii Heşdi Şabi milislerinin bir konvoyunun asayiş kontrol noktasında durmaması üzerine çatışma çıkmıştı.
Ardından, ilçe sakini Kürtler’e ait ev ve işyerleri kundaklanmıştı.
5 gün devam eden gerginliğin ardından, tarafların üzerinde uzlaştığı 4 madde şöyle:
1- Gerginliğin yaşandığı kontrol noktalarının kaldırılması.
2- Tuzhurmatu’nun ana iki kontrol noktasının denetiminin Kürdistan Bölgesi Hükümeti Acil Müdahale Polisi’nden alınıp asayiş güçlerine devredilmesi.
3- Kentin güvenliğinin, kaymakamın denetiminde yerel polise devredilmesi.
4- Peşmerge Güçleri ile Heşdi Şabi’nin kentin dışına çekilmesi.
IŞİD, Selahaddin vilayetinin büyük bölümünü işgal ettikten sonra, Tuzhurmatu, Peşmerge Güçleri’nin kontrolüne geçmişti.
Ancak daha sonra Heşdi Şabi’nin de bölgeye girmesiyle mezhep odaklı saldırılar yaşanmaya başlandı.
Güney Kürdistan toprağı olan ve daha önce Kerkük’e bağlı bulunan ilçe, Saddam Hüseyin döneminde, “Araplaştırma” politikası kapsamında Selahaddin’e bağlanmıştı.
Selahaddin kentine yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta olan Tuzhurmatu, 220 bin nüfusa sahip. Tuzhurmatu’nun yüzde 55’i Kürt, yüzde 15’i Arap ve yüzde 30’u da Türkmen. (Rudaw)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.