• BIST 9427.78
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 3 °C

Tuz demek, yüksek tansiyon demek

Tuz demek, yüksek tansiyon demek
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, felçlerin yüzde 62’sinden, koroner kalp hastalıklarının ise yüzde 49’undan yüksek kan basıncı sorumlu.

Tuz, vücut fonksiyonları için gerekli olmasına rağmen fazla tüketildiğinde zararlı etkilere yol açıyor. Çünkü fazla tuz kan basıncını yükseltiyor, yüksek kan basıncı ise kalbi büyütüyor, kalp krizi, kalp yetmezliği, felç riskini artırıyor, böbrek fonksiyonlarını bozuyor ve görme kaybına neden oluyor.

Bu zararlı etkiler kan basıncı arttıkça artıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre felçlerin yüzde 62’sinden ve koroner kalp hastalıklarının yüzde 49’undan yüksek kan basıncı sorumlu. Yüksek kan basıncının, en fazla ölüm nedenleri arasında bulunduğunu ve yüzyılın epidemisi olarak kabul edildiğini belirten Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Prof. Dr. Sunay Sandıkçı, fazla tuzun, kan basıncı normal olanlarda da kalp damar sağlığına zararlı olduğunu söylüyor.

"Felç riskinde ve kalp büyümesinde artışa neden olur, böbrek hastalığını kötüleştirir, ölüm riskini artırır. Ayrıca böbrek taşı ve osteoporoz riskini artırdığına, obeziteye yol açtığına, mide kanserinin majör nedeni olduğuna ve astım atağının şiddetini artırdığına dair de giderek artan kanıtlar mevcuttur."

Türkiye dünyanın en çok tuz tüketen ülkelerinden olduğunu hatırlatan Prof. Sandıkçı, "Çoğu ülkede günlük tuz tüketimi günde 9-12 gram iken, bizim tuz tüketimimiz günde ortalama 18 gram. Türkiyede erişkin nüfusun yaklaşık her üçte birinde hipertansiyon mevcut. Kan basıncı düzeyi ortalamamız da Japonya, Çin, İngiltere ve ABD den daha yüksek. Bu da acilen toplum genelinde tuz kısıtlamamız gereğini ortaya koymaktadır" diye konuşuyor.

TUZU AZALTMAK İÇİN...

Tuzu birdenbire kesmenin çok zor olduğunu ifade eden Prof. Sandıkçı, "Tedricen azaltılırsa birkaç hafta içinde tat duyusu buna alışır. Herkesin diyetindeki tuzu mümkün olduğunca azaltması hem kendisine, hem ülkesine karşı olan sorumluluğudur" diyor ve tuz tüketimiyle ilgili şu önerilerde bulunuyor:

- Yemeğizi pişirirken tuz eklemeyin.

- Restoranda yemeğinizin tuzsuz hazırlanmasını isteyin. Kahvenizi nasıl sade isteyebiliyorsanız, yemeğinizi de tuzsuz isteyin.

- Masadan tuzluğu kaldırın. Lezzet için nane, maydanoz, dereotu, çeşitli baharatlar, kırmızı toz biber kullanın.

- Limon ve sirke genelde tuzu pek aratmaz.

- Sucuk, pastırma, salamın tuz içeriği normal ete göre çok fazla , mümkün olduğunca yemeyin.

- Ketçap, mayonez, hardal, soya sosu gibi hazır sos ve bazı baharatların tuzlu olduğu bilin. Hazır sos almayın, kendi sosununu kendiniz yapın.

- Market alışverişlerinizde alacağınız ürünün içeriğine bakmayı alışkanlık haline getirin. Çünkü tuz tadı olmayan pekçok gıda aslında tuz deposu.

- Etiketteki değerin tuz mu, sodyum mu olduğuna dikkat edin. Verilen sodyum değeri ise bunu 2.5 ile çarparak tuz değerini bulabilirsiniz.

- Aynı üründe farklı markaların tuz içerikleri birbirinden çok farklı olabiliyor. Hepsini kontrol edip aynı gıdanın az tuzlu olan tercih edin.

- Sebze ve meyvelerin tuz içeriği düşük olduğundan özellikle tercih edin.

- Atıştırma için cips, kuruyemiş yerine meyve yiyin.

- Hergün biraz daha az tuz almaya özen gösterin.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89