• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 10 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 0 °C

Tutuklu 17 avukatın tahliyesine karar verildi

Tutuklu 17 avukatın tahliyesine karar verildi
Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi, 17 tutuklu avukatın tahliyesine karar verildi. Avukatlar hakkında adli kontrol şartı getirildi.

Halkın Hukuk Bürosu (HBB) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 17’si tutuklu 20 avukatın yargılandığı davanın duruşması bugün görüldü. Mahkeme, tutuklu 17 avukatın tahliyesine karar verdi.

Evrensel gazetesinden Cansu Pişkin’in haberine göre, ÇHD ve HHB üyesi 20 avukatın yargılandığı davanın duruşması, Silivri Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.

Duruşmaya tutuklu avukatlar, Ahmet Mandacı, Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Didem Baydar Ünsal, Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Naciye Demir, Özgür Yılmaz, Selçuk Kozağaçlı, Süleyman Gökten, Şükriye Erden, Yağmur Ererken, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir ve tutuksuz avukat Ezgi Çakır katıldı.

Duruşmayı aralarında CHP Milletvekili Sera Kadıgil, eski CHP Milletvekili Şenal Sarıhan ile Brüksel Barosu’ndan gözlemcilerin de bulunduğu çok sayıda kişi izledi.

‘SAVCI İSTEDİĞİ TÜM SAVUNMAYA GÖZDAĞI VERMEK’

Duruşmada ilk olarak tutuklu avukat Hasan Fehmi Demir söz aldı. İddianamenin polis fezlekeleriyle hazırlandığını söyleyen “Ceza muhakemesinin merkezine kolluk oturmuş. Savcı iddianameye, gizli tanığı dinlemekten başka hiçbir yeni delil eklememiş. Cumhuriyet Savcısının yapmak istediği tüm savunmaya gözdağı vermektir” dedi.

‘DELİLLERİN KOPYALARI DEĞİL ASILLARI MAHKEMEDE OLMALI’

Delillerin asıllarının sunulması gerektiğini belirten Demir, “Deliller maddi olayı temsil etmeli, hukuka uygun elde edilmelidir, müşterek, akılcı, bilimsel olmalıdır, taklit olmamalıdır, kopyaları değil aslı mahkeme huzurunda olmalıdır. Delil diye iddianameye konulan belgelerde bu unsurlar ihlal edilmiştir” diye konuştu.

KEŞİF MEVZUSU UYDURMA’

Tutuklu avukat Kozağaçlı’nın tanık Berk Ercan’ın babası İsmail Ercan’ın evinin önünde keşif yaptığı iddiasına değinen Demir, şunları söyledi:

“Keşif yaptığı söylenen tarih Soma davasının olduğu tarih. Selçuk, Akhisar’da görülen Soma davasını takip etmek için avukat arkadaşlarıyla İzmir’e gidiyor. O avukatlar arasında Selçuk’un evinde kaldığı Nergiz Tuba Aslan da var. Tesadüf bu ya, Nergiz’in evi İsmail Ercan’ın evinin hemen karşısında. Soruşturma sürecinde savcıdan Nergiz’in ikametinin tespit edilmesini istemiştik. Baktılar ve o evin Nergiz’in ikameti olduğu anlaşıldı. Keşif mevzusu tümüyle uydurma. Söylediklerimiz heyetiniz bakımından ikna edici değilse Nergiz’i dinletmek istiyoruz.”

İLKİZ: İDDİANAME SUÇU AÇIK VE BELGELEMELİ

Daha sonra söz alan Avukat Fikret İlkiz de iddianameye ilişkin eleştirilerde bulundu. İlkiz, “Suçu açık ve net belirleyemeyen belge hukuken iddianame olarak sayılamaz. Suçla ilişkilendirilemeyen iddianameye dayalı bir yargılama yapılması mümkün değildir. İddianame yoksa, dava yoktur. Dava yoksa, verin arkadaşlarımızı gidelim. Ne zaman çağırırsanız biz geliriz. Yeter ki önümüze anlatılabilecek, anlayacağımız belgeleri delil olarak getirin” dedi.

OYA ASLAN HAKKINDA KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI

Avukatların savunmalarının ardından mahkeme başkanı Alpar, tensiple gelen belgeleri okudu. Alpar, Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar bürosundan gelen belgede yakalaması yapılmayan avukat Oya Aslan hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verildiğini söyledi.

Daha sonra mütalaasını açıklayan duruşma savcısı 17 avukatın ayrı ayrı tutukluluklarının devamını talep etti.

‘5 YILDIR KAÇMADIM, ŞİMDİ Mİ KAÇACAĞIM’

Tutuklu avukatlardan Selçuk Kozağaçlı tüm sanıklar adına mütalaaya karşı söz aldı. Kozağaçlı, kaçma şüphesi nedeniyle tutukluluk hallerinin devamını talep eden savcıya, şöyle yanıt verdi:

“Bundan 5 yıl önce HHB Bürosu basılmış ve arkadaşlarım gözaltına alınmıştı. Ben o sırada Şam’da uluslararası bir hukuk sempozyumundaydım. IŞİD Beyrut’u roket atarlarla bombalıyordu. Tam 48 saat sonra Türkiye’ye geldim. Gelir gelmez havaalanında gözaltına alındım. Savcılığa çıkarıldım. Savcı Adem kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmaya sevkimi talep etti. Dedim ki; bu kadar onursuz olma Adem, tepemde roketler atılırken 48 saatte buraya geldim örgüt üyeliğiyle sevk et. Adem de öyle sevk etti. Sulh ceza hakimi de uykuluydu herhalde beni anlamadı ve kaçma şüphesiyle tutukladı. Şimdi Adem ve o hakimle aynı koridordayız. Yöneticilik suçlamasıyla açılmış davam devam ediyor. 5 yıldır nereye kaçmışım da bundan sonra kaçacağım?”

‘KAÇMA ŞÜPHESİ OLANLAR SİZLERSİNİZ’

Savunmalar boyunca hiçbir avukatın “yapmadım” demediğini, aksine yaptıklarını anlattıklarının söyleyen Kozağaçlı, “Olmamızı istediğiniz avukatlar olmayacağız. Kovsanız gitmeyiz. Öldürseniz ölümüz bu topraklarda kalacak. Bize bu güne kadar ‘kaçma şüphesi’ var diyenlerin yüzde 80’i kaçtı. 1500 hakim-savcı kaçtı. En büyük kaçma şüphesi olan sizlersiniz.”

GİZLİ TANIKLAR DİNLENECEK

Kararını açıklayan mahkeme, suç vasfının değişmiş olması, tutuklamanın tedbir olması, sanıkların avukat olması, tutuklulukta geçen süre ve AİHM içtihatlarını gerekçesi ve adli kontrol uygulamasıyla tüm sanıkların tahliyesine karar verdi.

Günay Dağ ve Oya Aslan hakkındaki yakalama kararının devam ettiğini belirten mahkeme başkanı, bir sonraki celse gizli tanıkların dinlenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 19-20 Şubat tarihlerinde İstanbul Adliyesi’nde görülecek.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89