Dinçer, yaptığı konuşmada, yeni anayasa konusunda daha önce TÜSİAD olarak bir çalışma yaptıklarını ve kapsamlı bir rapor yayımladıklarını anımsattı. Parlamentoda kurulan Uzlaşma Komisyonu'nun yapacağı çalışmaları son derece önemsediklerini ve takip ettiklerini anlatan Dinçer, bu konuda kendilerinin de desteğe her zaman hazır olduklarını dile getirdi.
Türkiye'nin mutlaka yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Dinçer, “Bu anayasa mümkün olduğu kadar siyasi partilerin yanında sivil toplumun da uzlaşısıyla hazırlanmalı. Yeni anayasanın gerçek bir toplum sözleşmesi niteliğinde olmasını arzu ediyoruz. Bu kapsamda sürece katkı vermeye her zaman hazırız. Uzlaşmayı son derece önemsiyoruz” dedi.
Hasip Kaplan da Türkiye'de bir darbe anayasasının değiştirilmeye çalışıldığını belirterek, “Nereye el atsanız elinizde kalıyor” dedi. Anayasanın ekonomi açısından önemine değinen Kaplan, bir ülkede asgari düzen olmaması halinde, yatırım yapmanın da bir anlamı kalmayacağını ifade etti.
Parlamentoda yeni anayasa çalışmalarına ön şartsız oturduklarını, çünkü bunun toplumsal bir sözleşme olduğunu kaydeden Kaplan, bu nedenle tek söz sahibinin siyasi partiler olmadığını söyledi. Kaplan ayrıca düşünce özgürlüğü ve kuvvetler ayrılığının önemini vurguladı.
Yeni anayasa çalışmalarına uygun ortamın “müzakerelerin yeniden başlaması ve silahların susmasıyla” sağlanabileceğini savunan Kaplan, “Bu, istenirse bir hafta içinde sağlanabilir. Bu bir irade olayıdır. Sorunların çözüm yeri Ankara'dır” diye konuştu. Kaplan, Türkiye'nin çağdaş demokrasiye ulaşması için öncelikle çatışma sürecinin bitirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.