ABD’de Yahudi lobisi kuruluşları ve Kongre üyeleri AKP iktidarına tehditkâr biçimde ‘İsrail’le ilişkileri düzeltmezseniz bedel ödersiniz’ tavrı koyarken, Washington’ı ziyaret eden Ümit Boyner başkanlığındaki TÜSİAD heyeti önceki akşam ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la görüştü.
TÜSİAD’ın Washington temsilciliğindeki basın toplantısında Clinton’la 40 dakika süren görüşmeyi anlatan Boyner, İsrail’le Mavi Marmara baskını sonrası gerilen ilişkiler ve Türkiye’nin İran’a yaptırım tasarısına BM’de ‘Hayır’ oyu vermesini ele aldıklarını aktarırken, iki meselenin ‘tamamen iç içe geçmiş’ göründüğünü belirterek “Türk-Amerikan ilişkileri açısından çok iyi bir dönem yaşadığımız söylenemez, hassas ve zor bir dönemden geçiyoruz” dedi. Boyner, temaslarında bu iki konunun karıştırılmaması gereğine dikkat çektiklerini belirtti.
İsrail saldırısının Türk kamuoyunda yarattığı rahatsızlığı ve soruşturmanın uluslararası normlara daha uygun yürütülmesinde ısrarcı olduklarını da ilettiklerini belirten TÜSİAD Başkanı, “İsrail özür dilemeden Türk kamuoyundaki kızgınlığı yatıştırmak çok zor olacak” ikazı yaptı. Ancak tüm eleştirilerin Türkiye ile İsrail ilişkilerinde tam bir kesintiye yol açmaması gereğine de dikkat çeken Boyner, aktif diplomasinin iç politikaya alet edilip popülistleşmemesini istedi.
İran konusunda ise diplomatik kanalların açık olmasının Türkiye’nin önceliklerinden olduğunu belirten Boyner, Türkiye’nin bölgede nükleer silahlara karşı olduğunu, ancak diğer yandan stratejik ortaklarına sadık olması gerektiğini, ortaklarından da kendi kaygılarına daha duyarlı olmalarını istemeye hakkı bulunduğunu vurgularken şöyle konuştu: “Biz, nükleer silahsız bir OrtaDoğu’yu destekliyoruz ama bu görüş, İran’ın nükleer programını, İsrail’i göstererek haklı çıkaran bir söyleme yol açmamalı.”
Eksen kaymış değil
Türkiye’nin ekseninin kaydığı tartışmalarına katılmadıklarını söylerken, bu meselenin ABD’de de tartışıldığını anımsatan Boyner, “Bunu Clinton ile konuştuğumuzu söyleyemem ama genelde Türkiye’nin uzun vadede stratejik çıkarlarını net ortaya koyması, onların da bunu belki daha iyi anlaması gerek” dedi. Obama ve Erdoğan yönetimleri arasında bir iletişim kopukluğu bulunduğu tespitini aktaran Boyner, “Diyaloğun tarafların birbirini yanlış anlamayacak şekilde sürmesi ve biraz da normalize olması, birtakım hassasiyetleri zedeleyecek söylemlerden kaçınmanın gerekli olduğunu düşünüyorum” vurgusu yaptı. Türkiye’ye karşı olumsuz propogandalardan duydukları rahatsızlığı da aktaran Boyner, “Doğru diyaloğu sürdürebilirsek, bu tip anti-propogandaların önüne geçebiliriz” dedi. Boyner, Clinton’ın görüşmede ABD’nin resmi açıklamalarının ötesinde farklı bir şey söylemediğini aktardı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.