Der Tagesspiegel (BERLİN) AB İlerleme Raporu Pek Dikkate Alınmıyor... Ankara, Brüksel'in Neredeyse Hiç Katkısı Olmaksızın Reformları Gerçekleştiriyor.
Türkiye'nin AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış, ilerleme raporu henüz açıklanmadan, ülkesinde, her şeyin yüzde yüz olmadığını, olsaydı Türkiye'nin çoktandır AB üyesi olacağını hatırlattı.
Türkiye'deki milliyetçi kesim, Brüksel'in raporunda, düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasının Atatürk'ün eleştirilmesini engelleyen yasalardan kaynaklandığının belirtilmesine tepki gösterdi. Bu kesim, AB'nin, ülkenin ulusal bütünlüğünü gözüne kestirdiğini düşünüyor.
AB'nin ilerleme raporunda, hükümetin Kürt açılımından ve Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilme çabalarından övgüyle söz edilirken, hukuk devletinin güçlendirilmesi, işkence ile mücadele ve askerlerin sivil denetimleri gibi konularda daha çok mesafe katetmek gerektiği vurgulandı. Raporda, Kıbrıs konusunda da ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekildi.
AB'nin Türkiye için hazırladığı ödevler listesi Ankara'nın gündeminin değişmesine neden olmadı. Türkiye'nin şu sıralarda yakın çevresi ile ilgili olduğu dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Gül Ermenistan mevkidaşı ile biraraya gelirken, Dışişleri Bakanı Davutoğlu Suriye seyahatini tamamladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde Irak'a gitmesi bekleniyor.
Son zamanlarda Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformları AB'nin katkısı olmadan hayata geçirdiği dikkat çekiyor. Türkiye'nin AB üyeliğinin yakın gelecekte mümkün gözükmemesi ve Almanya'da da siyah-sarı koalisyon hükümetinin başa geçecek olması nedeniyle, Başbakan Erdoğan hükümeti kendi belirlediği bir yol haritası oluşturmuş durumda. Bu bağlamda, Ankara Ermenistan ile ilişkilerini bölgesel bir güç olmak için tüm komşularla dostane ilişkiler gerekli düşüncesiyle geliştiriyor.
Başbakan Erdoğan'ın son olarak başlattığı Kürt açılımı da AB'nin katkısı olmadan gerçekleştirilen bir girişimdir. Kürt açılımı kapsamında, Kürtlerin kendi ana dillerini serbestçe konuşabilmeleri ve okullarda Kürtçe öğretilebilmesi öngörülüyor. Kürt açılımı sadece dış siyasete değil, aynı zamanda iç siyasete yönelik bir girişimdir, zira ülkedeki seçmen 25 yıldır süregelen Türk ordusu ile Kürt asiler arasındaki savaştan bezmiş bir durumdadır.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.