Tüm Kürt siyasi oluşumlarının katıldığı "Türkiye'de Kürdistan Konferansı" Diyarbakır'da başladı. Konferans açılışında konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Kürtlerin birliğine dikkat çekerek, "Biz çözüm yolunu ve ortak siyasetin dilini yakalamalıyız. Kürt halkının birliği gelecek aydınlık günlerin teminatıdır” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) ile Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) öncülüğünde düzenlenen "Türkiye'de Kürdistan Konferansı" Class Otel Konferans Salonu'nda başladı. DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi, HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel ve diğer Kürt siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında 182 aydın, yazar ve akademisyen katıldı. İki gün sürecek olan ve 6 oturumdan oluşan konferansın açılış konuşmasını yapan DTK Başkanlık Divanı ve Ulusal Konferans Komisyon Üyesi Nijad Yaruk, konferansın Kürt halkı için tarihi bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
İlk kez tüm Kürtleri kapsayan bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Yaruk, yapacakları çalışmaların aynı zamanda diğer parçalarda yaşayan Kürtleri de bir araya getireceğini kaydederek, "Kürt halkının en büyük beklentisi bu gün burada olan tüm siyasi anlayışların ortak iradesinin birliğe doğru atmış olduğu adımların açığa çıkmasıdır. Konferans ile ilgili halkın heyecanını yerinde gördük. Asıl gözlenen ve beklenen buradaki çalışmalardan sonuç alması gereken bizleriz. Biz burada bir ayrışmanın değil, bir kopuşun değil, demokratik zeminde insan olmaktan kaynaklı haklarını demokratik zeminde almak isteyenleriz" dedi.
Yaruk'un ardından kısa bir konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, konferansın gerçekleştiği günün Kürt halkı için tarihi bir öneme sahip olduğunu söyledi. Kürt halkının önünde iki seçenek bulunduğunu ifade eden Baydemir, "Kürt halkı ya 30-40 yıl daha bu acıları yaşayacak ya da birliğini oluşturup yakaladığı barış ve özgürlük zeminini ortaya çıkaracak. Biz iyi bir siyaset yürütüp birliği oluşturabilirsek kimsenin yaşamını yitirmesine gerek kalmayacaktır. Bu alanda çıkacak birlik Kürt halkının kurtuluşunu özgürlüğünü getirecektir" diye konuştu.
‘SORUN KÜRT SİYASETÇİLERİNDE’
DTK Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, düzenlenen konferansın barış ve kardeşliğe vesile olacağına inandığını söyledi. Kürt halkının yıllardır mücadelesinin devam ettiğini fakat siyaset yapma konusunda yetersiz kaldıklarını dile getiren Türk, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan büyük değişiklikleri örnek gösterdi. Uluslararası güçlerin yeni bir siyaset ürettiğine dikkat çeken Türk, "Kürt halkının bu değişimleri iyi değerlendirmesi gerekmektedir. İyi biliyoruz ki emperyalist devletler bu değişimler karşısında önemli bir rol oynuyor. Kürt halkı dile getiriyor ki sorun biz Kürt siyasetçilerindedir" dedi.
‘EŞİTLİK, ADALET, VARIŞ VE BİRLİK İSTİYORUZ’
"Birlik Konferansı" için bir yıldır yoğun bir çalışmanın yürütüldüğüne dikkat çeken Türk, konferansın gerçekleşmesi için HAK-PAR ve KADEP'in de önemli katkıda bulunduğunu belirtti. Kürt halkının siyasetinin ülke demokrasisinin zenginliği anlamına geldiğini vurgu yapan Türk, şöyle konuştu: "Biz eşitliği, adaleti barışı ve birliği istiyoruz. İnanıyoruz ki halkımızın önünde zafer var. Eğer sonuç alamazsak Kürtler sıkıntılı dönemler yaşayacaktır. Bu yüzden tüm Kürt önderleri halkın birlik talebine cevap olmalıdır. Kürtler yaşadıkları ülke devletlerinden eşitlik barış, kültür ekonomi, kısacası Demokratik Özerklik talep ediyor. Kürtlerin birliği önemlidir."
ORTAK DİL
"Hiçbir Kürt lider sadece benimki doğrudur dememelidir" diyen Türk, şöyle devam etti: "Biz çözüm yolunu ve ortak siyasetin dilini yakalamalıyız. Kürt halkının birliği gelecek aydınlık günlerin teminatıdır. Bugün zafer ve yenilgi baş başa gidiyor. Ne tarz bir siyaset istiyoruz bu bizim görevimizdir bu soruyu cevaplamaktadır. Ağır bir yük halkımızın ve siyasetçilerimizin sırtındadır. Halk bu yükü büyük bir emekle sırtlamıştır. Asıl sırtlayamayan biz siyasetçileriz. Kürt halkının isteklerini bu konferansın isteklerine dönüştürmemiz lazım."
ELÇİ: KÜRTLER BARIŞSEVER BİR HALKTIR
Birliğin ortak zemine ilişkin ise Elçi şu değerlendirmeyi yaptı: "Gruplar kişiler, partiler, ön plana çıkarılmamalıdır. Ortak değerlerimizi ve çıkarlarımızı açığa çıkarmalıyız. Kürt halkı özgür olmak istiyor. Onurlu bir yaşam istiyor. Bu ortak paydaları işlemeliyiz. Kürdistani değerler tabanından birlik aramalıyız. Kürtler savaşmaya zorlandıkları için savaşıyorlar. Yoksa barış sever bir halktır. Özgürlüğümüzden feragat etmeyeceğimiz bilinci ile barış sever olduğumuzu her kese göstermeliyiz."
BOZYEL: ZULME KARŞI DİRENMEK BİR HAKTIR
Elçi'nin ardından HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel kısa bir konuşma yaptı. Türkiye'de "Kürdistani Konferansı"nın Kürt halkının yüz yıla varan inişli çıkışlı, mücadele tarihinde bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Bozyel, Türkiye'yi yönetenlerin vakit varken gözlerini açıp gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye tarihi Kürt halkının hak ve özgürlük taleplerini inkar ve baskı ile bastırılamayacağının tarihi olduğuna vurgu yapan Bozyel, şunları söyledi: "Türkiye Kürt sorununda köklü bir değişim ihtiyacı ile yüz yüzedir. Kürtler yaşadıkları coğrafyada kendi kendilerini yönetmek istiyorlar. Kürtlerin birliği tek ideoloji, tek parti, tek felsefe etrafında birleşmek değildir. Kürt toplumu ekonomik, sınıfsal, kültürel ve sosyolojik açıdan renkli bir toplumdur. Bu toplumsal renkliliği siyasal ve örgütsel alana yansıması son derece doğaldır. Kürtlerin birliğinden anlaşılması gereken şey Kürt halkının özgürlük, eşitlik ve demokrasi talepleri için yola çıkmış farklı görüş ve perspektiflere sahip Kürt parti grup ve yapılarını kendi farklılıklarını koruyarak karşılıklı saygı, kabul ve eşitlik anlayışı içinde temel paydalarda biraraya gelerek mücadele etmelidir. Zulme karşı direnmek bir haktır." (anf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.