KCK davasına giren ve tamamına yakını Diyarbakır Barosu'na bağlı yüzden fazla avukat hakkında Adalet Bakanlığı'nın soruşturma açılmasına izin vermesine Türkiye Barolar Birliği tepki gösterdi. Barolar Birliği tarafından yapılan açıklamada, "Diyarbakır Baromuzun Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanında olduğumuzu ve olacağımızı kamuoyunun duyuruyoruz" denildi.
Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, KCK davalarına giren yüzden fazla avukat hakkında soruşturma açılmasına tepki gösterildi.
"Gerek ulusal düzenlemelere, gerekse ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre hukuka saygı ilkesi üzerine kurulmuş bir toplumda önemli bir role sahip olan avukatın görevi, yasanın çizdiği sınırlar içinde sadece vekalet görevini yerine getirmekle sınırlı olmayıp, hem adalete ve hem de hak ve özgürlüklerini savunmakla yükümlü olduğu yargılamaya tabi kişiler için vazgeçilmez değerdedir" denilen açıklamada, "Savunmanın varlığına, işlevine, hakkına, özgürlüğüne saygı ve özen gösterilmeden yapılan her türlü yargılama demokratik olmadığı gibi adil de değildir" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, KCK davası olarak bilinen davada savunma görevini üstlenen Diyarbakır Baro Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi ve çok sayıda avukat hakkında sanıkların Kürtçe savunma yapma taleplerini desteklemelerinin ve savunma kapsamındaki kimi ifadelerinin suç olduğu iddiası ve Adalet Bakanlığı'nın izniyle ceza soruşturması açıldığı belirtildi.
Türkiye Barolar Birliği şunları ifade etti: "Hemen ifade etmek gerekir ki, şüpheli/sanık konumunda bulunan ve savunmasını daha iyi bildiği ana dili olan Kürtçe ile yapma talep ve iradesini mahkemeye bildiren KCK davası şüphelilerinin/sanıklarının savunmalarını kendi ana dillerinde yapmaları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/a-e maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı kapsamında olmakla ve yanı sıra Lozan Antlaşması’nın 39/4-5.maddesi kapsamında bulunmakla mahkeme tarafından bu hakka saygı gösterilmesi gerekir."
Açıklamada, Türkiye'nin uluslararası nitelikteki bu taahhüdü karşısında haklarında ceza soruşturması açılan Diyarbakır Barosu Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi ve çok sayıda avukatın, sanıkların savunmalarını Kürtçe yapmaları yönündeki taleplerine destek vermiş olmaları suç niteliğinde olmadığı gibi bu taleplerini ifade ediş tarzları, bu amaçla kullandıkları barışçı dil, yaptıkları açıklamalar, başvurdukları argümanlar tamamen savunma sınırlarının kapsamında olmakla bu yönüyle de ortada suç oluşturan bir eylemlerinin olmadığı ifade edildi.
Başlatılan soruşturmaya Türkiye Barolar Birliği olarak karşı olunduğu belirtilerek şunlara yer verildi:
"Meslektaşlarımızın, Diyarbakır Baromuzun Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanında olduğumuzu ve olacağımızı kamuoyunun bilgi ve takdirlerine saygı ile sunarız."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.