BDP ve CHP, Kürt sorununu çözmek için mi yapacaklar? Taraf yazarı Ayhan Aktar’ın yorumu:
Türk ve Kürt Kemalistleri Birleşiniz...
Orhan Miroğlu dostumuz, geçenlerde CHP ile BDP'nin seçim ittifakı yapmasının anlamlı ve yararlı olabileceğini ileri süren bir yazı yazdı. Yazının önemli noktalarını aynen kopyalıyorum:
"CHP'nin korkularının merkezinde Kürt sorunu var. BDP'yle laiklik anlayışları birbirine yakın. AB, Kuzey Irak politikaları da çok benzer. Her iki partinin Kemalizm, ordu ve devlet algısı büyük benzerlikler gösteriyor. Farklılık Kürt sorununa bakışta. Bu konuda nispeten de olsa özgürleşebilen bir CHP, BDP'yle ittifakı rahatlıkla gündemine alabilir."
"Aslına bakarsanız her iki tarafın siyasi elitlerinin gönlünde bu işbirliği yatıyor. Ama bu işbirliğinin gerçekleşmesi büyük oranda CHP'ye bağlıdır. Kaldı ki, BDP'nin kitlesi de buna hemen evet diyecek bir kitle değil doğrusu. Lakin bu kitlenin de bir biçimde bu işbirliğine hazır hale getirilmesi için yoğun bir çalışma yapıldığı biliniyor."
"BDP-PKK'de bu fikre muhalefet eden çıkar mı, çıksa bile etkili olur mu, sanmıyorum. Öcalan bu ittifakı istiyor çünkü. Bir ayağı BDP'de, bir ayağı CHP'de olan birtakım Kürt-Türk aydınları ve sosyalistleri de bu ittifaktan yanalar. Bence İttihatçılar da başka çare kalmadığını görüyor. Bu seçim işbirliğinin, –gerçekleşebilirse eğer- sayısız yararları olacak. Bir kere, silahlı mücadele bir seçenek olmaktan çıkabilir."
"İtiraf edeyim, bu yazıyı yazmak benim için çok kolay olmadı.. Kürtlerle Kemalist-İttihatçı cephe arasında ittifakı savunan bir yazı yazacağım hiç aklıma gelmezdi doğrusu. Bu köşeyi okuyanlar hatırlayacaklardır, Kemalist CHP'yle BDP'nin işbirliği kişisel olarak benim en çok karşı çıktığım bir şeydi. Ama görüyorum ki, bu işbirliği gerçekleşmezse, hem Kemalist-İttihatçı cephede, hem PKK'de sular hiç durulmayacak, ve durulmayan bu sular demokratikleşme sürecine, çözüme ve hatta PKK-BDP'nin dört elle sarıldığı 'Öcalan'ın barış için önünün açılması –ev hapsi' projesine zarar verecek... O halde, hadi bakalım, Türkiye'nin, 'sivil faşizmden' ve 'tasfiyeden' korkan bütün yurttaşları birleşiniz!" (Taraf, 24 şubat)
İtiraf etmeliyim, Orhan Miroğlu dostumuzun yazısını ilk okuduğumda CHP-BDP ittifakının son derece "uçuk" bir öneri olduğunu düşündüm. Miroğlu'nun yazısının yayımlanmasından birkaç gün sonra "PKK'nın eylemsizlik kararını sona erdirdiğini" duyduk. Anlaşılan, Kürt bölgesinde seçim kampanyası başlıyordu. Belli ki PKK da seçim kampanyasını en iyi bildiği dilde, "gez-göz-arpacık" doğrultusunda yani silahlı mücadele çizgisinde sürdürmeye kararlıydı. PKK'nın ateşkesi sona erdirmesinden sonra Öcalan devreye girerek halkımıza "son bir kıyak" daha yaptı, ateşkesi 21 marta kadar uzattı. Öcalan'ın açıklaması şöyle:
"Önümüzde 8 Mart [Kadınlar Günü] ve 21 Mart Newroz var. O zamana kadar hükümetin tavrını izleyeceğiz. Çözümden yana olanlar ve demokratik çözümü isteyenler biraraya gelerek çözüm önerilerini geliştirsinler... 21 Mart Newroz'a kadar devlette birtakım değişiklikler ve bazı pratik gelişmeler olabilir. Bu noktada şunun da bilinmesini istiyorum. CHP'nin şu anki pozisyonunu AKP'den daha olumlu buluyorum. CHP'nin bu pozisyona geçmesinde halkın haklı talepleri ve baskısı etkili olmuştur. AKP de bu şekilde halkın baskısıyla çözüm yönünde değişime zorlanmalıdır. Şu haliyle CHP'yi AKP'nin daha ilerisinde görüyorum... BDP yüzde on seçim barajını aşmak için ittifaklar geliştirebilir... Seçimlere bağımsız adaylarla girilecek gibi görülüyor. Ama yine de bu konuda aceleci davranmaya gerek yok. Her ihtimal düşünülerek son zamanlara kadar da bu ittifak ihtimalleri göz önünde bulundurulmalıdır." (Taraf, 5 mart)
Anlaşılan, Orhan Miroğlu dostumuz PKK-BDP-İmralı çevrelerindeki havayı iyi koklamış. Fakat CHP de boş durmuyor! Vatan'ın 4 mart tarihli haberine göre, CHP'nin "Aile Sigortası" projesi Kürtçeye çevrilmiş. CHP, Kürtçe tanıtım filmlerinin yayınlanması için TRT Şeş ile anlaşmış. 8 Mart kutlamaları için Kemal Kılıçdaroğlu Mardin'e gidiyormuş. Sanatçı Züleyha, Mardin'de Kürtçe parçalar da seslendirecekmiş. Bu güne kadar "Kürt sözünü telaffuz edemeyen" bir parti için önemli gelişmeler bunlar.
Eğer CHP ittifak konusuna sıcak bakarsa Canan Arıtman, Onur Öymen veya Şahin Mengü gibilerin tansiyonu çıkacaktır. Ama ne önemi var? Onlar zaten gidici! BDP'deki "Kemalist terbiye almış Kürt liderliği" ile bölgede siyaseten silinmiş olan CHP'lilerin ortaklığı hazirana kadar silahların susmasını sağlayacak ise, bendeniz bu ittifakı alkışlarım.
Peki, bu ittifak Kürt sorununu çözebilir mi? Hiç sanmıyorum! Silah bırakmak istemeyen PKK, siyaseten ilkesiz ve oynak davrandığı için tabanı eriyen BDP ile bildik CHP, Kürt sorununu çözmek için değil, tam aksine "çözmemek üzere" ittifak yapacaklardır. Kısacası, ittifak sadece "AKP'ye karşı" olacaktır!
Düşündüm, CHP-BDP ittifakına bir slogan da buldum: Türk ve Kürt Kemalistleri birleşiniz; yoksa AKP seçimlerde malı götürüyor!
Ayhan AKTAR - Taraf
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.